Bugün Sirkeci'de gezerken Seiko'nun Presage modellerine biraz bakayım istedim. İlk önce Seiko Gong Ticaret'e girdim. Presage serisinden 2 model beğendim ve deneme faslını geçtikten sonra pazarlık faslına geldim. Pazarlık faslında 1 dakika bile geçmeden satıcının huysuzlanmaları ve garip tavırları başlayıverdi. Biraz sonra satıcı beyefendi "benim zamanım çok kıymetli, almayacaksanız zamanımı çalmayın" deyiverdi. Bu arada içerideki tek müşteri bendim, beyefendi benden önce vitrine bakan müşterilere kedinin ciğere baktığı gibi bakıyordu. Beyefendinin bu tepkisi üzerine neye uğradığımı şaşırdım. Sanki beyefendinin işi saat satıcılığı değilmiş ve sanki içerde nükleer füzyon başlık üretiyormuş gibi abuk tavırlar epey garibime gitti ve "ben senin zamanını çalmayım abi" diyerek o dükkandan çıktım.
Aynı caddede biraz ilerledikten sonra Seiko Vanlılar Ticaret'i gördüm. Satıcı beyefendi dükkanının dışına çıkmış ve vitrinde saat bakan bir çifti fırçalıyordu. Ancak buna rağmen ben de daldım içeri. Yine aynı saatleri denedim. Sonra satıcının verebileceği fiyatı bekledim. İnternetten biraz araştırma yaptım ve internetteki fiyatı emsal göstererek biraz daha indirim bekledim. Ancak yine satıcının huysuz tavırları baş gösterdi. "Bu fiyatı şimdi veriyorum, kapıdan çıkarsan bi daha gelemezsin, alacaksan şimdi al, neyini düşüneceksin" dedi. "Olsun abi, sen bana bi kartını ver, ben biraz araştırayım, sonra yine gelicem" dedim. Amacım forum vasıtasıyla siz değerli üstatlardan incelediğim saatler hakkında biraz fikir almadan hareket etmemekti. Satıcıdan kartını istemem üzerine, satıcı beyefendinin "yok kart mart, biz kart vermiyoruz" şeklindeki sert mizaçlı bir yanıtıyla karşılaştım.
Ya arkadaş, vitrinden saat bakarken kedinin ciğere baktığı gibi müşteriye bakıyorsunuz ki içeri girse de bir saat satabilsem diye. Hatta bazılarınız dışarı kadar çıkıp "Buyur abi içeri, içerde bakalım beğendiğiniz modellere" diye içeri davet ediyorsunuz ama iş müşterinin sizle pazarlık etmesine ve biraz araştırmak istemesine gelince garip garip tavırlara giriyorsunuz.
Nerede kaldı o eski esnaf kültürü?!
Nerede kaldı o duvarında "müşteri daima haklıdır" yazan, pazarlığı sünnet bilen o esnaf kültürü?!
O iyi esnaflar o güzel atlara binip gitmişler sanırım

Hayır çok sıkı pazarlık yapan, işi çirkinleştiren bir tip de değilim. Tek yaptığım internetten fiyat ve kullanıcı yorumu araştırması yapmadan saatleri almamak. Çünkü küçük rakamlardan bahsetmiyoruz. Ve genelde de mağazaya ilk girdiğimde beğendiğim ürünü almam, beğendiğim modeli ve duyduğum fiyatı biraz araştırırım ve eğer kafama yatarsa birkaç gün sonra o mağazaya tekrar gidip alırım. Valla bugün yaşadıklarım çok garip geldi bana. Yani her müşteri hemen her denediği saati almak zorunda mı?
Not: Normalde firma ismi vermeyecektim, ancak hem büyük bir camiayı temsil eden Sirkeci saat esnaflarının tamamına haksızlık etmemek, hem de bu tavırları nedeniyle çok sinirlendiğim bu firmaları ifşa etmek için isim vermek istedim.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi