TSF - Türkiye Saat Forumu - Dünya'nın En Çok Ziyaret Edilen Türkçe Saat Sitesi

Arkadaslar merhaba,

Başlıktan da anlaşılacağı üzere konumuz koleksiyon! TSF'de olduğumuza göre tabii ki öncelik saat koleksiyonlari üzerine ama konuyu genele yaymak isteyen serbestce istedigini yazabilir.

Sorumun çıkış nedeni koleksiyon'un amaci! Neden topluyoruz? Neden yetinemiyoruz? Bir objeden zaten elimizde X adet varken neden yenisinin pesinde kosuyoruz? Soru tamamen saatlerin yada diğer koleksiyon ürünlerinin maddi degerinden çok manevi degerine odaklı.

Bakalım "küçük yada büyük" bu kadar koleksiyoncusu olan bir forumda bu başlıl ne kadar ilgi toplayacak

"Kesinlikle obsesif kompulsif bir alt yapisi oldugunu dusundugum zevkli hobi" diyerek giris yapayim.

Değil. Bence terapi. Kişiye göre değişse de bende yarattığı his bu.

Bence birazda insanın içinde olması lazım. Küçüklüğümden beri bir şeyler biriktirmeye bayılırım. Sevdiğim basılı materyalleri asla atmam, kutu saklamayı severim, Star Wars'a dair önüme çıkan "değerli" herşeyi alırım, sevdiğim dergileri - katalogları biriktiririm, çeşitli bira kapaklarını biriktiririm, PC-Konsol oyunlarını biriktiririm (Hala 47 tane PS1 oyunum var, o derece), şimdiye kadar kullandığım tüm cep telefonlarım duruyor..

Uzar gider.

Annem çöpçü derdi küçükken Ayrı eve çıkınca rahatladım. Şimdide sağolsun eşim ses etmiyor, hatta teşvik ediyor

Amerikan hayatına dair özendiğim tek şey bu tip koleksiyonların rahatlıkla saklanabileceği evlerde yaşamaları. Türkiye'nin apartman kültürü en azından saklama alanı olarak engel!

Şöyle bir yazdıklarımı okudumda sanırım girişteki itirazım yanlış. Hastalık

Başlığa ilgi büyük.

Kimse hasta olduğunu kabul etmek istemiyor

Sizlerle bir arada bulunmak güzel dostlar, foruma üye olduğum tarihten bu yana -sadece saatlerle ilgili değil- her birinizden çok şey öğrendim. Keyifli bir hastalık, zararı yok, olsun:D

Cengiz Bizde senden bir olaya (straps) sifirdan baslayip neredeyse profi seviyesine gelmenin ne demek oldugunu ögrendik!

Benim ile olan kismini uygun bir ara uzun uzun yazacagim

Bu arada Cct

Kendimi anlatiyim. Bir hastalik oldugunu dusunmuyorum ama her hobi gibi maddi olarak siniri nereye cekmek gerektigine karar vermek gerekiyor. Yoksa bir anda derinlik sarhoslugu yasamak mumkun.

(belirli bir derinlikte azot yogunlasmasi sonucu yari sarhosluk belirtileri cikar, beyin basit motor fonksiyonlarini yerine getirirken daha karmasik olan karar verme makenizmasi giderek zorlanir, daha da derine gitme istegi yogun olarak ortaya cikar. Derin dalis egitimlerine herkesin anlamasi icin belirli bir derinlikte matematik problem cozdurulur, isin kotu tarafi, bas donmesi gibi etkielr olmadigindan anlasilmasi zordur)

Saat hobisinde de bu mevcut, bir saat aldiktan sonra hemen baska bir tane almak istenmesi biraz bundan kaynaklaniyor, yeni saat alininca elde edilen mutlulugun devamini saglamak icin. Bende dahil genellikle dikkat edin, yeni kutu acildiktan sonra hemen ya danisma bolumune soru soruluyor, yada bir saat daha aliniyor. Dikkat edilmesi gerek kisim bu bence. Kendime gore bir sistemim var, her yila bir butce ayiriyorum, bu butce icinde kalmaya calisiyorum (sonra da onumuzdeki yilin butcesini yemeye basliyorum )

Koleksiyon kismina gelirsek, benim icin koleksiyon kullandigim esyalardir. Kullanmadigim bir esyanin fuzuli yer kaplamasini gereksiz bulurum, yani cct nin tam tersiyim. Giysilerimi en az yilda bir kere elerim, kullanilmayan ne varsa gonderiririm atarim. Saatlerde bu konuda istisna degil. Eger bir saatimi eskisi kadar kullanmiyorsam, yer kaplamasi fuzulidir, dhaa fazla kullanacagim bir saatin aliminda finansman amacli kullanilmasi her acidan faydalidir, ulasmayi cabuklastirmasinin yani sira, yer kaplama maliyetini azaltmaktadir.

Bu nedenle elimde bir saat 1 seneden fazla durmuyor. Bundan sonra ne olur bilmiyorum ama kullanmadigimi hissettigim anda baska bir saate finansman yaratmasi kacinilmazdir.

Herhangi bir esyaya duygusal olarak baglanmamak gerektigini dusunuyorum, ani dedigimiz sey, beynimizdeki anilardir, eger bunlara ulasmak icin bir obje gerekiyorsa zaten unutulmaya mahkumdur. Hadi daha yumusatiyim, bir fotoraf da ayni etkiyi yapabilir.

Tabi benim durumumda biraz ayran istahlilik var, farkli markalari modelleri denemek de, kullanmak da bana ayri bir haz ve tecrube veriyor. Bu da niye yetinemiyoruz sorunun cevabi sanirim.

Yanlis anlasilmak istemem, her zaman elinizdeki degerleri konsolide edip en iyi en yuksek fiyatli saate gidin demiyorum, boyle yapmiyorum. Ama yine kendimden ornek vermek gerekirse, yakin zamanda aldigim ve sattigim IWC, fiyat olarak nerdeyse dortte biri olan Bvlgari kadar keyif vermedi. Fakat Bvlgarinin bundan sonra bende kalici oldugunu anlamak icin falci olmaya gerek yok, Patek kadar bilek zamani buluyor kendileri. Demekki olay maddi degil.