TSF - Türkiye Saat Forumu - Dünya'nın En Çok Ziyaret Edilen Türkçe Saat Sitesi

Yazıdan karakter analizi kanunen delil olarak kabul edilmese de uygulamada çok yaygın ve bu analizlerde yüksek oranda doğru çıkarımlar yapılabiliyor. Aynı şekilde en önemli aksesuarlarımızdan olan saat için de böyle bir durum söz konusu mu sizce? Bu konuda tabiri caizse "geyik" sayılabilecek yazı var mı yok mu diye baktımsa da pek bir şey bulamadım.

Önerileriniz var mıdır?

mesela, G-Shock kullanıcıları genellikle doğayla içiçe, Patek kullanıcılarını snob ve aristokrat olarak niteleyebilir miyiz?

Ya da markadan bağımsız, vintage düşkünlerini gelenekçi ve yeniliğe karşı tedbirli, akıllı saat (apple ve samsung'un ürünleri) sahiplerini sabırsız ve sonuç odaklı görebilmek mümkün müdür?

Kendi adıma, etrafımda gördüğüm otomatik saat kullanıcılarının genellikle sabırlı, detaylara önem veren ve sadece sonuçtan ziyade sürecin kendisine dikkat eden kişiler olduklarını gözlemledim.

Baştan belirteyim belli markaları öne çıkarmak ya da saat kullanıcıları arasında ayrım yapmak niyetim kesinlikle yok.

Daha once foruma gonderilmisti...

Olayin "geyik" kismini bir tarafa birakirsak, yukarida ki resmi ve aciklamalari okuyunca aslinda ne kadar da gercek payi oldugunu görüyorum!

Örnek, ben hep ayni restaurantlara giderim. Defalarca memnun kaldigim bir restauranttan kötü servis yada kötü yemek gelme ihtimalinin düsük oldugunu bilirim.

Rolex markasina "Fanatik" sekilde bagliyim. Bunun altinda yatan neden yine aciklamada yazdigi gibi "legendary" olmasi.

Markasi ne olursa olsun saatlerimi özel bir ödül gibi görürüm. Bu yüzden cok fazla saat satmam ve saklarim.

JLC, Lange yada Patek gibi markalara saygim sonsuzdur ama Rolex ile hem is toplantisina, hem kokteyle hem de plaja gidebilirim.

Saate para getiren olmasada cok para kaybetmeyen yatirim olarak bakarim.

Bunlar benim yazida onay verdigim noktalar. Kisacasi karakter analizi yapilamasa da bir genelleme yapmak mümkün!

Oncelikle herkese merhabalar.
TSF ailesine yeni katilmis biri olarak bu konu basligi dikkatimi cektigi icin yazmadan gecemedim.
Eger ki kendimce yorumlayacak olursam,
Rolex kullananlar genellikle gittigi yerlerde kendisinden soz ettiren katizmatik ve seyahat etmekten hoslanan ve golf oynayan kisiler tarafindan tercih edilebilinir.
patek philippe astronomik olcude zengin insanlarin koleksiyonunda kesin bulunacagi bi parca dugunu dusunuyorum ve operadan hoslanan,tarz,genellikle salon adamlarinin kullanacagi bir saat olmali bu saat klasikligi ile bir araba olsaydi kesin rolls royce olurdu bence.
panerai ise ufku genis ve kendini asmis mimar veya ressam tarafindan tercih edilebilinir.
hublot bence basina buyruk bi saat gibi gozukuyor kafasina estigini bi anda yapan kustah bir saat gibi(eger hublot kullanan arkafaslar varsa alinmasinlar.hublot saat kullanan unluleri internet ortaminda takip ettigim icin kendimce bu yorumu yazdim.dan bilzerian vb..)
yazdigim yorumlar umarim isinize yarar:))
iyi forumlar...

En sevdigim marka jaeger. Genelde kaliteyi severim, gosterisi hava atmayi pek sevmem, saatlerim gomlek altindadir, araba anahtari vs cepten hic cikmaz.

Giyimime kusamima dikkat ederim, ozellikle is ortamlarinda. Aldigim giysiyi ayakkabiyi parcalanana kadar giyerim, model eskidi modasi gecti degistiriyim gibi bir dusuncem olmaz. Is disinda da oldukca salasimdir, cok takmam. Insanlari da giyim kusamla yargilamam.

Klasik zevklerim vardir, opera tiyatro severim. Begendigim sevdigim restoranta 10'yil giderim degistirmeyi dusunmem.

Sanirim bende genellemelere uyuyorum.

Bir iş olduğunda, yani yeni bir iş almamız söz konusu olduğunda, görüşmeye abimden ödünç olarak PAM ya da Rolex saatini, küçük kardeşimden de gene ödünç olarak ya Mercedes'ini ya da Audi 6 sını alıp gidiyorum. İşi alamadığım olmamıştır bugüne kadar. Sadece almak istemediğimiz iş olduğunda kainatı istiyoruz ki, yani miktar olarak uçuk bir fiyat veriyoruz ki normal olarak kabul edilmiyor.

Bunun haricinde normal hayatımı Tissot PRS 516, Tissot Quartz, Tissot, Seiko 5, Seiko, Orient Vintage, Orient, Momentus, Rado vb vb, saatleri ile sürdürüyorum. Rolexim olmadığı için rolex sahiplerine düşman gözüyle bakıyorum, bunu belirtmeden geçemeyeceğim. Bu arada milyon dolarlık şirketi olan kimselerle içli dışlı olduğumuz halde, henüz Patek kullanan birine rastlamadım. Kolunda uçuk fiyatlara sahip saat olanı sadece bizim çevrede değil, koskoca Bakırköy Zuhuratbaba mahallesinde bile görmedim ki zengin bir mahalledir. Bunun yanında İstanbul Hadımköy, Kıraç bölgesindeki şirketlerin patronlarını az çok tanıyorum. Abdi İbrahim ilaç şirketi bizim komşumuz yani düşünün! Bu patronların bile kolunda bir Patek bir AP Ya da işte uçuk fiyatlara sahip bir saat görmedim. Ne gördüysem bu forumda gördüm inanın. Bu forumla tanıştıktan sonra ne kadar fakir kaldığımı da öğrenmiş oldum. Bu saate kadar CAD ile çalışıyorum!

Saatler üzerinden karakter analiz etmek biraz değil, çok çok zordur.

Saat isi biraz kultur, biraz merak isi. Turkiyede avrupa yada uzakdogu gibi bir saat kulturu oldugundan sozetmek cok mumkun degil.

Fakat, gecmiste onume gelen bir raporda, Turkiye`deki sifir luks saat piyasasinin (Tag ve ustu olarak tanimlaniyor) bir kac yuz milyon dolar oldugunu gormek beni de oldukca sasirtmisti. Bu rakam ikinci el ve ozellikle kapali carsi ve antalyadan yapilan ihracatin (yabancilara satis) dahil olmadigi rakamlar.

Takilan saat tabiki gelir durumu hakkinda bir fikir verir, ama sirf ona gore onyargida bulunmak yaniltir. Bindigi arabadan daha pahali saat takan ock insan gordum, yada borc icinde yuzup kredi ile saat alan. Biraz maddi kaynaklarin nasil degerlendirilmek istendigi ile ilgili.

Su da bir gercek, ust duzey saatlerde (AP, PP, Rolex vs) dogru alisverisler yapilirsa (ozellikle de ikinci elde) deger kaybi oldukca minimumda kaliyor.

Burda konusmak istedigimiz konu sanirim maddi durumdan cok, farkli marka tercihlerini hangi karakteristik ozelliklere gore verdigiydi. Yani bir

Konuya şöyle bir ekleme yapayım,

maalesef diyorum, kazandığı gelir ile istediği saati (toplamda 2-3 tane üretilen Patek, VC harici) alabilecek durumda iken, yaşına başına bakmadan çakma saat alan insanlara iş ortamında kesinlikle güven duymadığım gibi yaptıkları işlerde de sadece görüntüye önem verip işin aslını hiç bir şekilde umursamadıklarını düşünürüm.

Rolex kullananların (saat kültürü olarak) maceradan uzak, sağlamcı insanlar oldukları kanaatine sahibim.

Panerai sahiplerinin görsel olanlar başta olmak üzere güzel sanatlara meyilli oldukları şeklinde bir görüşüm var.

aşırı büyük kasa saat takan insanlar her daim hırslı ve pazarlamaya ağırlık veren tabiri caizse piyasa adamı olduklarını düşünürüm.