Merhaba, forumu bir süredir zevkle takip ediyorum hatta ikinci el saat alışverişim bile oldu. Son derece bilgili ve ucuz pahalı hatta ultra pahalı ayırt etmeden saatlere değer veren insanlar var ve bunu görmek çok güzel. Sizinle benim için çok değerli olan saatimin hem hikayesini hem resimlerini paylaşmak hem de kayış hakkında yol göstermenizi isterim. Uyariyim geveze bir insanımdır
Saatim başlıktanda anlayabileceğinizi gibi 20 Yaşında Şubat 1994 üretimi (Haziran 1994'te almıştım) Seiko Age of Discovery 6M13-0010. Seiko bu seriyi (AOD) Amerika kıtasının Kolomb tarafından keşfinin 500. yılı anısına çıkartmış dolayısı ile saat zaten tarihi bir olayı kutlamak için yapılmış. Benim için onu özel kılan ise üniversitede okurken aynı zamanda çalışıp kazandığım ilk param ile aldığım saat olmasıdır. Özellikle aldığım senede karmaşık yapısı, kadranın çekiciliği ve kolların dansı andıran (Kızımın 4 yaşında iken ismini koyduğu gibi bale yapan saat) yapısı ile çok ilgi çekerdi.
Hani derler ya az kullanılmış saat, kılcal çizik bile yok gibi benim saatim tam tersine çoook çok kullanılmış bir saat

diyebilirim ki askerlik dışında saat kolumdan hiç çıkmadı. Zaman içinde farklı saatler aldım ama her zaman bir kaç gün sonra Seiko saatime geri döndüm. Bu öyle birşey ki sabah yataktan kalktığımda elim otomatik bu saati alıp koluma takıveriyor. Elimden geldiğince temiz kullanmaya çalışsam da 20 sene aktif kullanımın getirdiği kadranda 3-5 çizik kasa da çizikler (ön yüzde kılcal valla

) arka kapakta baya çizikler mevcut. Nedir ki saatimi bunca zaman içinde kullanırken her pil bittiğinde (3-3,5 senede bir) muhakkak Seiko yetkili servisine götürüp pil yenileme ile birlikte saat bakımı, mekanizma yağlama ve conta değişimlerini yaptırttım. Bunca zamandır da ne zaman tutuşunda ne de perpetual takvim işleyişinde en ufak bir sıkıntı yaşamadım. 20 Senedir bakım sonrası ilk hizalama ve ayar dışında saatimin tarih göstergesini hiç dokunmadım o da hiç şaşmayarak perpetual calendar adının hakkını yerine getirdi. Saati bile sadece senede iki kere yaz saati, kış saati değişimlerinde ayarladım. 20 Senedir hala cep telefonumun değil başucumdaki saatimin alarmı ile uyanırım. Hala gün içinde önemli bir saate uyarı koyacaksam günlük alarm fonksiyonunu kullanırım. (Düğmelerine basmayı seviyorum)
Hep saate bakmak için cep telefonu çıkartılmasına sinir olmuşumdur, bu yüzdendir ki kızıma da ilkokula başladığında ilk saatini (bir swatch klik klak turuncu renk) aldım ve o da aynı babası gibi banyo dahil saatini kolundan çıkartmıyor. İlk kez 4 yaşlarındayken saatimin kollarının hareketini izlerken ona bale yapan saat adını koydu, ona ilk saatini aldığımda "babacığım ama sen ölünce bale yapan saat benim olacak dimi" diyerek beni ne kadar sevdiğini dile getirdi

hala ailede espiri konusudur. O zamandan beridir de ne saat aldıysam (en son forumdan sıfır ayarında Mako XL aldım ama bilin bakalım şu an kolumda hangi saat var) hep kuru bir sesle fena değil deyip sonra gözleri parlayarak bunu takacaksan bale yapan saatin benim olsun mu dedi. Gerçekten de saatin değerini bileceği bir yaşa geldiğinde hala istiyorsa saati kızıma vericem zira saatin çapı kadın bileğine de uygun ve umarım o benden daha iyi bakacak saate. Saatimin resimlerini aşağıda görebilirsiniz son halidir az önce çektim resimlerini.







Anladık tamam ne istiyorsun diyor olabilirsiniz

sadede geliyim. 20 senede inanamayacaksınız ama iki kere kayış değiştirdim. Şu an ikincisi üstünde ve kayış rahatından 10 senelik olmalı (orjinal kayışıdır). Görebileceğiniz gibi kayış artık yırtılmak üzere. En son saatimin bakımını yaptırırken Aydın Saat servisinde kayış sordum ve 110 TL istediler. Parasından öte kayış sert geldi bana ne biliyim çok parlak geldi sanki saatin havasına uygun değilmiş gibi. Benim aradığım/istediğim kayış yeni olsun saatime uyumlu olsun ama sanki eskimiş, kullanılmış bir havası olsun bilmiyorum ne istediğimi anlatabiliyormuyum?
Sabrınız için okuduğunuz için çok teşekkürler. Kayış konusunda fikirlerinizi duymayı çok isterim.