Saatçilerin Kıskacında Saat Piyasası

Merhaba sevgili arkadaşlar,
Saat ve kalem piyasasını takip ederim, aldığım da olmuştur, sattığım da.
Fakat saat alım ve satım döngüsünün gitgide sıkıcılaştığını, internetin sağladığı faydaların saatçiler tarafından saatseverlerin elinden alındığını gözlemliyorum. Elbette bunlar benim gözlemlerimdir, ikinciel saatçiler de çok farklı açılardan yaklaşabilir.
Saatçiler ile alışverişim Ankara'da iwc mark xv almam ile başladı. Birsürü saati bu şöle kötü, şu şöle gibi klasik ikincielci satıcı taktiklerini umursamadan çok ucuza takas yapıp düşük olmayacak bedele almıştım, nasılsa bilindik yer diye de internetten alsam saatlerce incelerim, incelemedim, fakat makineyi kısa bir açıp kapamıştı ve yanlış hatırlamıyorsam büyük harfler ile IWC yazıyordu. Daha sonra bu durum enteresan gelmiş olacaktı ki, o bi anlık belleğimdeki fotoğraf içime kurt düşürdü. Karum'daki hem satış hem de tamir yapan başka bir ikinciel saatçiye gösterdim, orjinal deyip kapattı tekrar. Ama içime sinmemişti. Sonra saatin arkasında UTC yazdığını farkettim, internetten olsa her detayı kıyaslardım ama saatçiden aldığım için orjinal önkabulu oluşmuştu kafamda. Oysa saat utc modeli değil mark xv idi, neyse parayı geri istedik, gittik geldik yok takastaki saatlere rodaj yaptırdım bu orjinal ama memnun değilsen değiştirelim başka model seç - tabi yine uçuk fiyatlar- neyseki sonrasında sağolsun sıfır bir iwc mark xvi getirdi de onla değiştirdik üzerine fark vererek.Saatçinin de bilerek yaptığı birşey değildi, o da Ankara'daki aslında dupontçu ama saat tamirinde de isim yapmış tamirciye göstermiş, rodajları falan da orada yaptırıyordu. Ben de ona da sordum, o bana da orjinal demişti.
Bu müspet bir olay denebilir, ama şu an çok bilindik, internette hep ilanları olan bir saatçinin ebay'de de satış denemesinde orjinal diye yolladığı Cartier bileklik veya bileklik linkine sahte diye olumsuz yorum aldığını da tesadüfen eski bir zenith'i araştırırken rastlamıştım çok yakın süre önce.
YANİ SAATÇİDEN İKİNCİEL ÜRÜN ALMAK ORJİNALİTESİNE GARANTİ OLAMIYOR, HATTA SATICININ ÜRÜNÜ PİYASA FİYATINA KAR EDEREK SUNABİLMESİ GEREKTİĞİNDEN BAŞINDAN ÇOK ŞEY GEÇMİŞ İKİNCİELLERİN ORALARA DÜŞMESİ DE OLASI.
Elbette yukarıda belirttiğim olay genel bir durum değil, konuyu esas açma sebebim ise saat piyasası.
Zaman boşluklarında, günlük olarak saat satılan internet platformlarını takip ederim. Bir anlamda hobiye ve alışkanlığa dönüştü, internette yapacak bişey olmadığı anlar bununla oyalanıyorum.
Sevgili saatseverler, artık saatini satan başka bir kullanıcıdan saat alabilmenizi neredeyse imkansız hale getirdiler. Kim bir saati piyasa fiyatının biraz altına satıyorsa işin simsarları birkaç saat içinde alıp piyasa fiyatının üzerine hemen ertesi gün tekrar listeliyorlar. İşin enteresan tarafı ise, bazen aylarca satılamayan saatleri de alıp, tekrar aylarca satılamadığı fiyatın daha da üzerinde listeliyorlar. Elbette bu durum belki satabilmesi süreç isteyen ürünleri elden çıkartmak isteyen kullanıcıların lehine, ama genel anlamda piyasayı bir balon gibi yukarı çekiyor. Korkarım yakında distribitör'ün sattığı fiyatları da geçecekler. Örneğin aylarca satılamayan quartz bir JLC'yi bir satıcıdan başka bir satıcı aldı ve daha da yukarı br fiyata tekrar listeledi. Bir saatseverin sattığı otomatik JLC ise ondan alınıp 1200 dolar yukarı çok kısa süre sonra tekrar satıldı. Üüzldüğüm nokta asla ucuz, hatta ucuzu da geçtim normal bir fiyattan bir saatsever bu ürünlere ulaşamıyor, daima bu arada bir durağa uğratılarak fiyatı yükseltiliyor. Elbette pahalı ürünler, liste fiyatının belli oranda altı olduktan sonra etmez diyemeyiz, fakat bari yüksek fiyatlar satan kullanıcılara kalabilse.
Aslında internet tüm alıcıları ve satıcıları aynı platformda buluşturuyor. Böyle olunca arada duraklara ne gerek var diye düşünüyorum. Zaten iknciel ürün piyasasından kar elde edebilmek, galerideki araçlar gibi biraz sorunlu bir durumdur. Mesela sıfır ürün alırken fab. fiyatı bellidir, bayi karı bellidir, belirli oranda esner. Oysa ikinciel piyasası alıcı-satıcı ve esnafın aynı ortamda olduğu bir alan. galerideki araba gibi, ya çok ucuza düşürdüğü sorunlu bir ürünü süsleyip satabilmesi lazım, veya bir saatseverden çok ucuza kapatıp diğer saatsevere piyasa rayici-rayiç üstü satabilmesi lazım. Dolayısıyla esnaftan ürün alındığında daima saatseverin mağdur olduğunu düşünüyorum.
Saatçi arkadaşlar alınmasın, elbette serbest piyasa, herkes istediği fiyattan alıp satmakta serbest ancak herkesin istediği görüşü de dile getirebilmesi de serbest. Ve gereksiz yere alım satımlarında zarara uğrayan taraflarında daha fizibil bir yol araması serbest diye düşünüyorum.
Ben kendi adıma ikinciel ürünleri arada kar eden birisi olmadan almaya çalışıyorum, çünkü aksi durumda daima pahalı olmak durumunda olacağını biliyorum. Eskiden bu şekilde değildi, saatçiler de satar fakat normal saatseverlerin de internetten bazen ilk kullanıcıdan saatlere daha uygun fiyatlı ulaşabildiği olurdu. Saatsever arkadaşlarım da böyle güzel siteler, platformlar oluşturdular burada da satış bölümü var ancak son dönemde ikinciel piayasında oluşmaya başlayan zevksiz durumu belki daha da etkili bir yapı yada belki bilinçlenme ile giderebilir miyiz acaba diyorum?
Saat ve kalem piyasasını takip ederim, aldığım da olmuştur, sattığım da.
Fakat saat alım ve satım döngüsünün gitgide sıkıcılaştığını, internetin sağladığı faydaların saatçiler tarafından saatseverlerin elinden alındığını gözlemliyorum. Elbette bunlar benim gözlemlerimdir, ikinciel saatçiler de çok farklı açılardan yaklaşabilir.
Saatçiler ile alışverişim Ankara'da iwc mark xv almam ile başladı. Birsürü saati bu şöle kötü, şu şöle gibi klasik ikincielci satıcı taktiklerini umursamadan çok ucuza takas yapıp düşük olmayacak bedele almıştım, nasılsa bilindik yer diye de internetten alsam saatlerce incelerim, incelemedim, fakat makineyi kısa bir açıp kapamıştı ve yanlış hatırlamıyorsam büyük harfler ile IWC yazıyordu. Daha sonra bu durum enteresan gelmiş olacaktı ki, o bi anlık belleğimdeki fotoğraf içime kurt düşürdü. Karum'daki hem satış hem de tamir yapan başka bir ikinciel saatçiye gösterdim, orjinal deyip kapattı tekrar. Ama içime sinmemişti. Sonra saatin arkasında UTC yazdığını farkettim, internetten olsa her detayı kıyaslardım ama saatçiden aldığım için orjinal önkabulu oluşmuştu kafamda. Oysa saat utc modeli değil mark xv idi, neyse parayı geri istedik, gittik geldik yok takastaki saatlere rodaj yaptırdım bu orjinal ama memnun değilsen değiştirelim başka model seç - tabi yine uçuk fiyatlar- neyseki sonrasında sağolsun sıfır bir iwc mark xvi getirdi de onla değiştirdik üzerine fark vererek.Saatçinin de bilerek yaptığı birşey değildi, o da Ankara'daki aslında dupontçu ama saat tamirinde de isim yapmış tamirciye göstermiş, rodajları falan da orada yaptırıyordu. Ben de ona da sordum, o bana da orjinal demişti.
Bu müspet bir olay denebilir, ama şu an çok bilindik, internette hep ilanları olan bir saatçinin ebay'de de satış denemesinde orjinal diye yolladığı Cartier bileklik veya bileklik linkine sahte diye olumsuz yorum aldığını da tesadüfen eski bir zenith'i araştırırken rastlamıştım çok yakın süre önce.
YANİ SAATÇİDEN İKİNCİEL ÜRÜN ALMAK ORJİNALİTESİNE GARANTİ OLAMIYOR, HATTA SATICININ ÜRÜNÜ PİYASA FİYATINA KAR EDEREK SUNABİLMESİ GEREKTİĞİNDEN BAŞINDAN ÇOK ŞEY GEÇMİŞ İKİNCİELLERİN ORALARA DÜŞMESİ DE OLASI.
Elbette yukarıda belirttiğim olay genel bir durum değil, konuyu esas açma sebebim ise saat piyasası.
Zaman boşluklarında, günlük olarak saat satılan internet platformlarını takip ederim. Bir anlamda hobiye ve alışkanlığa dönüştü, internette yapacak bişey olmadığı anlar bununla oyalanıyorum.
Sevgili saatseverler, artık saatini satan başka bir kullanıcıdan saat alabilmenizi neredeyse imkansız hale getirdiler. Kim bir saati piyasa fiyatının biraz altına satıyorsa işin simsarları birkaç saat içinde alıp piyasa fiyatının üzerine hemen ertesi gün tekrar listeliyorlar. İşin enteresan tarafı ise, bazen aylarca satılamayan saatleri de alıp, tekrar aylarca satılamadığı fiyatın daha da üzerinde listeliyorlar. Elbette bu durum belki satabilmesi süreç isteyen ürünleri elden çıkartmak isteyen kullanıcıların lehine, ama genel anlamda piyasayı bir balon gibi yukarı çekiyor. Korkarım yakında distribitör'ün sattığı fiyatları da geçecekler. Örneğin aylarca satılamayan quartz bir JLC'yi bir satıcıdan başka bir satıcı aldı ve daha da yukarı br fiyata tekrar listeledi. Bir saatseverin sattığı otomatik JLC ise ondan alınıp 1200 dolar yukarı çok kısa süre sonra tekrar satıldı. Üüzldüğüm nokta asla ucuz, hatta ucuzu da geçtim normal bir fiyattan bir saatsever bu ürünlere ulaşamıyor, daima bu arada bir durağa uğratılarak fiyatı yükseltiliyor. Elbette pahalı ürünler, liste fiyatının belli oranda altı olduktan sonra etmez diyemeyiz, fakat bari yüksek fiyatlar satan kullanıcılara kalabilse.
Aslında internet tüm alıcıları ve satıcıları aynı platformda buluşturuyor. Böyle olunca arada duraklara ne gerek var diye düşünüyorum. Zaten iknciel ürün piyasasından kar elde edebilmek, galerideki araçlar gibi biraz sorunlu bir durumdur. Mesela sıfır ürün alırken fab. fiyatı bellidir, bayi karı bellidir, belirli oranda esner. Oysa ikinciel piyasası alıcı-satıcı ve esnafın aynı ortamda olduğu bir alan. galerideki araba gibi, ya çok ucuza düşürdüğü sorunlu bir ürünü süsleyip satabilmesi lazım, veya bir saatseverden çok ucuza kapatıp diğer saatsevere piyasa rayici-rayiç üstü satabilmesi lazım. Dolayısıyla esnaftan ürün alındığında daima saatseverin mağdur olduğunu düşünüyorum.
Saatçi arkadaşlar alınmasın, elbette serbest piyasa, herkes istediği fiyattan alıp satmakta serbest ancak herkesin istediği görüşü de dile getirebilmesi de serbest. Ve gereksiz yere alım satımlarında zarara uğrayan taraflarında daha fizibil bir yol araması serbest diye düşünüyorum.
Ben kendi adıma ikinciel ürünleri arada kar eden birisi olmadan almaya çalışıyorum, çünkü aksi durumda daima pahalı olmak durumunda olacağını biliyorum. Eskiden bu şekilde değildi, saatçiler de satar fakat normal saatseverlerin de internetten bazen ilk kullanıcıdan saatlere daha uygun fiyatlı ulaşabildiği olurdu. Saatsever arkadaşlarım da böyle güzel siteler, platformlar oluşturdular burada da satış bölümü var ancak son dönemde ikinciel piayasında oluşmaya başlayan zevksiz durumu belki daha da etkili bir yapı yada belki bilinçlenme ile giderebilir miyiz acaba diyorum?