Saat Şirketlerinin Fiyatlandırma Politikası Üzerine Yorumlar

[asymptote]

Peki Zenith neden Türkiye'de bu kadar pahalı? Dağıtıcıdan mı kaynaklanıyor?

[Drago]

Birde bu duruma ters bir örnek var. IWC distribütörlüğü bıraktı ve kendisi geldi. İndirim de neymiş diyip fiyatları sabitledi, liste fiyatları biraz düştü ancak indirimler komik denebilecek rakamalara geriledi, neymiş efendim, liste fiyatı neyse oymuş. Haliyle fiyatlar yükseldi. Şimdi bakalım neler olacak.

Aslında ciddi ülkelerde indirim diye bir şey yoktur...Hatta pazarlık bile yoktur...Şu olabilir, devamı üretilmeyen bazı modellerde çok kısa süreli büyük ucuzluk olabilir...onu da yakalayabilirsen...

Bizim insanımız önceden şişirilmiş fiyat üzerinden indirim aldığını zannedip mutlu oluyor olay bundan ibaret...

IWC nin yaptığı doğrudur.

[drk]

İşte ben de bunu diyorum, mesela markete gidince kasiyerden indirim isteyemiyoruz, indirim olmaması daha doğrusu bir malın her yerde ve her koşulda aynı fiyatla satılması güzel bir şey. Saat firmalarının korkunç karlarla çalıştığı da bir gerçek.

Ancak eğer ben distribütör zamanında bir saati şimdiki, direk satış zamanından daha ucuza alabiliyorsam bu işte bir sorun var demektir. Distribütörü aradan çıkarmanın esprisi fiyatları tüketici lehine çevirmekti oysaki aracı gitti, fiyatlar arttı, indirim bitti, aynı saate daha pahalı ulaşır hale geldik.

[razz]

Mücevherat ve aksesuvar sektöründe kar marjları korkunç yüksektir.. Özellikle gözlük ve saat bu konuda başı çeken ürünlerdir.. Üretici kar marjları kullanılan materyal, işçilik gibi konularda cüzi sayılabilecek nispette seyrederken asıl maliyet isim hakları, telif, dizayn ve reklam çalışmaları için harcanan meblağlarla ortaya çıkar..

Hem teknik hem de etik açıdan bir malın pazarlandığı bölge dahilinde sabit fiyatla satılması doğru olandır.. Ancak gerek üretici gerek de dağıtıcı firmaların bayilere uyguladığı kota vb şartlar dahilinde bayiler ellerinde bulunan mevcut stoğu eritip ticaretin devamı sağlamak açısından normalin üzerinde indirim oranları uygulayabiliyor..

Aslında bu ilk başta tüketici lehine bir durum gibi gözükse de mevzu o kadar direkt değil.. Sonuçta stabil olmayan fiyatlar ve üretici tarafından tavsiye edilen etiket fiyatı üzerinden yapılan agresif indirimler önce markaya daha donra da dağıtıcı firmaya olan güveni sarsıp potansiyel alıcıyı alternatif satış kanalları aramaya ve sürekli fiyat kontrolü yapmaya sevk ediyor..

[Baran]

Bülent abi Subaru dedin sinirim tepeme cıktı Subaru Impreza Sti 2012 de ötv den sonra sacmasapan bir rakama satılmaya başlandı.Tam bu sene niyetlendim adamlar sağolsun imprezayı bitirdi satışlar SIFIR.Şimdi yeni coupe getiriyorlar oda heralde 5 tane satar satmaz.Yurtdışında bu paralara 3 tane alınıyor nerdeyse.Durum böle oluncada her malın bir ederi vardır diyip bu defteri kapattım şimdilik Saat konusundada markasından markasına değişiyor bence pazarlık şansı.Saatçi bir arkadaşım coğu markayı %40 indirmiyorsa elini sürme demişti fakat bu durum Rolex IWC gibi markalarda malesef gecerli değil.

[bulenty]

Tüm arkadaşlarıma hak vermekle birlikte bazı konulara daha açıklayıcı yaklaşayım.

Benim için saatin illa çok üst düzey markaya sahip olması gerekmiyor.Belli standartlarda olsun yeter.Mesela bu gün bir Raymond Weil gördüm çok hoşuma gitti,retro çalışıp sub second koymuşlar.2000 frank civarı,,

Ball dan örnek verdim devam etmekte fayda görüyorum.Ball saatlerinin çıkışı ABD de bir tren kazası neticesinde olmuş ve üretim daha sonra İsviçre'ye taşınmıştır.Güzel ve sağlam saatler üretmekteler.Son ürettikleri lim ed. hoşuma gittiği için fiat aldım.Yukarıda yazdığım gibi 12800 civarı(TL)

E şimdi ebay de Ball diye aratın karşınıza bir alay "top" çıkıyor.Ball watch diye aratın ,kadranında top resimi olan bir sürü çocuk saati çıkıyor,arada da gerçek Ball saat çıkıyor.Senin imajın buralardayken sen o fiata lim ed. satamassın.

Tissot doğru yolda,bir Le Loche çıkardı tam F/P saati,aynı zamanda çok güzel bir Tk elbise saati;şimdi ona COSC aldı hemde bir çok saat arasından sıyrılıp,,,ben Adana da saatçime söyledim gelirse haberim olsun diye,,,

Şu anda Tissot ne planlıyor bilemem ama bu fırsatı değerlendirirse orta sınıftan,orta-üst sınıfa atlaması işten değil;yani bu işler birden olmaz bunu hepimiz biliyoruz.

Barancım Subaru dizayn fakiri;benim 2009 Legacy im var.TR de satılan son Lim.Legacy i ben aldım,hemde çok uygun fiata,çünkü kasa değişecekti,biliyordum ve yeni kasa rezaletti,Subaru kadar kendine ve kalitesine ihanet eden başka firma tanımıyorum.Dizaynı düzelteceklerine,devamlı kötüleştiriyorlar.

Kullanımı çok keyifli ve oturaklı,ABD de devamlı en güvenli araba seçilir.

[Triton]

Peki Zenith neden Türkiye'de bu kadar pahalı? Dağıtıcıdan mı kaynaklanıyor?

Bazı teknik görüşler, Zenith mekanizmalarının, teknik detay olarak Rolex den daha iyi olduğunu iddia ediyorlar. Pahalı olmasının izahını bu tarzdaki premium ya da üst sınıf sayılan markalarla aynı klasmanda tutulmak istenmesine bağlıyorum. Ben de o etki uyandı. Halbuki 70 ve 80 li yıllarda Zenith orta ve üst sınıfa hitap eden modelleri olan bir marka idi.

Bunu doğrulamak beni aşsa da model ve bilinirlik olarak Rolex den daha iyi diyemem.

Bu konu da güzel bir konu. Eskide olsa biraz değinmek isterim.

Esasen farklı tüketici yaklaşımları var ve bunlar sosyal sınıf, meslek ve gelir grubu, yaş, cinsiyet, eğitim ve entelektüel seviye vb., gibi bir takım unsurlarla birbirine göre farklılık arz ediyor. Premium markalardaki fiyat politikası, mali imkanları elverişli, bilinçli ve gerçek saat sever tüketici için bence temel kriter değil. Ancak bu forumda bazı başlıklarda belki abartılı olarak tasvir ettiğim diğer bazı tüketici grubunun farklı bir klasmanı var ve bir çok şahsi kullanım için üretilen eşya ve doğal olarak saat farklı anlamlar kazanmış durumda.

Geçtiğimiz 20 yıl zarfında özellikle küresel gelişmeler ve medyanın kazandığı inanılmaz güç ve buna koşut teknolojiler, insanların daha kolay etkilenmesini ve bu etkilenmenin her alandaki seçimlere yansımasını kaçınılmaz kılmaktadır. Ancak dünya üzerinde görsel medyada yer alan reklam kuşaklarının incelenmesi dahi gösterecektir ki, toplumların yapısı esas belirleyici olandır.

İlk cep tlf u sayılacak cihazı 1991 yılında Norveç te kullanılırken görmüştüm ve bu bir telsiz cihazı yapısında ve büyüklüğünde idi.

Bugün gelinen seviye baş döndürücüdür. Hatırladığım kadarıyla Rahmi beyin gazetelerde yer alan ifadeleriyle, Koç topluluğu, ülkemizde cep tlf nu na böylesine yoğun talep olacağını öngörmemiş ve bu konuda girişimde bulunmamış olmalarını hata olarak nitelendirmiştir.

Doğal olarak her ürün gibi saatler içinde bu süreç aynı şekilde işlemiş ve farklı bir tüketici profili oluşmuştur. Özellikle 90 yıllardan itibaren Türkiyenin dünyaya açılmış olması ve bunu takip eden gümrük birliği süreci, belli kesimdeki tüketici için bazı alışkanlıkları temelinden değiştirmiştir. Bu gün büyük kentlerimize yayılmış ve avrupadaki örneklerini gölgede bırakan AVM leri, yaygın kullanılan kredi kartları ve bunların sağladığı alışveriş avantajları, internet ve her bilgiye süratle erişebilmek avantajı ve win95 le başlayan ve muazzam bir ivmelenmeyle yaşamın ve iş hayatının her noktasına girmiş bilgisayar ve yazılım teknolojileri, farklı bir tüketici profili de oluşturmuştur. Bu nedenle ne yapılırsa yapılsın, özellikle saat gibi bir üründe yerleşik algıları değiştirmenin oldukça güç olduğu ve marka bilinirliğinin tüketici tarafından fazlasıyla önemsendiği söylenebilir.

Fiyatlandırma nın da bu paralel de yapıldığını ve hedef kitlenin özellikle ülkemiz gibi yerlerde kesin çizgilerle belirlenmiş olduğunu görüyorum....

[Cct]

Bu alanda "kurnazlıkları" meşhur olan bazı malum saat markaları var.

Hublot buna güzel bir örnek mesela.. Sürekli limited edition ve sürekli artan fiyatlar. Yakında her modelden 1 tane üretecekler neredeyse. Ayrıca İstinye Park'ta bulunan butiklerini ziyaret etmek marka (ya da daha doğrusu distribütör) hakkında bilgi sahibi olmaya yetiyor. Standart çelik kronograf bir makineye 20000 TL fiyat verebiliyorlar ve pazarlık etmek istediğinizde doğru düzgün bir cevap alamıyorsunuz.
İki adım ötelerindeki Rhodium "esnaflığı" çok daha iyi bilirken Hublot'nun Türkiye'deki kurnazlığı komik. Rolex ve Hublot'yu marka olarak kıyaslama gereği bile duymuyorum zaten. Büyük king bang olur Hublot için

Panerai'de Hublot kadar abartmasa da bunu yapan markalar arasında. Az da olsa sürekli artıyor fiyatı. Sürekli limitli üretim.

Sadece saat için değil tüm sektörler için "önerilen" bir büyüme stratejisidir bu. Marka algını, kitleni mi yükselteceksin? Çek fiyatları yukarı, ama abartmadan, ince ince.

"Pahalı olanı alayım daha iyidir" zihniyeti global olduğundan doğru uygulanırsa mutlaka tutuyor.

Saat dışında örnek verebileceğim bir marka da Zara'dır. Bundan 5 sene önce gayet uygun fiyatlı bir markayken bir anda fiyatlarını ikiye katladılar. Artık Zara daha yüksek bir algı yaratıyor ama ürünlerinde en ufak bir ilerleme yok.

Audi mesela. Ne ara BMW ve Mercedes'le birlikte anılır oldu? O geçişi hatırlayan var mı?

Mücevher ise çoook ayrı bir konu. Bu alanda kral diyebiliriz. Ortalama bir üründen edilen kar %200 civarında..