Dedenize en yakın olan kimselere bir sorun, çıkar bir yerlerden aokyy..
Yalan dünya dizisinden sıkça yapılan alıntılar beni de bir şekilde şartlandırdı, bu başlığı görünce şöyle bir diyalog geldi aklıma:
A=>Anneanne
M=>Mücadeleci
M: Anneanne para nerde?
A: Ne yapacaksın oğlum parayı?
M: Grand Seiko alacam anneanne.
A: Oğlum senin var ya Seiko saatin..
M: Bendeki Grand Seiko değil anneanne.
A: Ne farkı var? Seiko Seiko'dur işte oğlum..
M: Öyle deme anneanne, alacağım Seiko 36 000 vuruşlu.
A: Ahh yavrumm, sen iyice bozdun kafayı saatlerle. Vuruş falan..
M: Ya anneanne bu 6 pozisyona ve sıcaklığa ayarlı, güç rezervi fazla, kronometrik hassasiyeti yüksek..
A: Gel yavrum yanıma yaklaş, bir okuyayım sana.. Kim ne yapmış benim torunuma..
M: Bana birşey olduğu yok anneanne, istiyorsan sen oku yine de.. Anneanne senin şu eski masa saati vardı o nerede?
A: Şurada masanın üstünde oğlum..
M: Hah burdaymış! (Fotoğrafını çeker)..
A: Oğlum delirdin mi sen, ne diye çekiyorsun saatin fotoğrafını? Ne yapacaksın onu?
M: Bir arkadaşa gösterecem anneanne..
A: Gel yanaş buraya evladım, okuyacam ben sana. Canım torunum benimm..
Anneannenin ellerinden öpüyorum tekrar
"Evrende en büyük ziyan, sorgulama yeteneğini yitirmiş bir beyindir." - A. Einstein
Ben bu süreçte bu saatin aynısından bir tane daha aldım, geniş bir zamanda söküp en sağlam parçaları birleştirmeyi, arta kalanları yedek olarak saklamayı düşünüyorum. 
