Dün bütün gün bilgisayarda forumları F5’leyip instagram’da çeşitli tag’lerden heyecanla nasıl saatlerin çıkacağını bekledim. Sonuç benim için koskocaman bir hayal kırıklığı oldu açıkçası
5575 bence tartışmasız dün gecenin tek pozitif saati – ki onda da gerçekten güzel ve değişik yapılmış moon dışında herhangi bir teknolojik bir yenilik yok, en azında 175 yıl için olan bir modelde yarım saat dilimlerini beklerdim. Ama sonuçta güzel olmuş..arkayı kapatmaları yazık ama napalım
5975’i çok gereksiz buldum. Sonuçta Patek Chronometer diyince akla elegan, son derece temiz görünen şık saatler geliyor. Kadranı bence çok karışık, mevcut Chrono registerlerını çıkarıp sırf değişiklik olsun diye 60 saniyelik bir pulsometre yapmışlar. Yeni bir komplikasyon var mı yok, kalibre var mı yok, artan bir fonksyonellik var mı yok…sonuçta chronoları sevmemizin önemli bir kısmı da görüntüsü bence. Normal bir Calatrava’ya sector dial koyunca ilginç oluyor ama halihazırda bebek gibi 2-register chrono’dan bunları çıkarıp böyle bir kadran koyunca bence olmamış…Bu saatte 2 tane pusher olmasa ve 60 saniye için start/ stop özelliği olmasa 25bin dolar….ama böyle olunca 60bin dolar. Sonuçta 175 yıl özel saati olduğu için peynik ekmek gibi kapışılacak ve büyük ihtimalle secondary marketta premiuma satılacak ama görsellik olarak benim beklentimin çok altında açıkçası.
Genel olarak zaten benim düşüncem PP’nin son yıllarda kendi özüne ve tarihçesine aykırı olan ve büyük ihtimalle Arap Yarımadası, Rusya ve Çin gibi büyük tüketim havuzlarındaki tüketicilerin beğenilerine daha uygun olacağını düşündükleri modelleri yaptıkları. Çok fazla marka gücüne dayanıp, inovasyon ve estetiği 2. plana attıklarına inanıyorum.
Geçmiş perpetual chronolara bakıyorum…2499, 5004, 5970, ilk çıkan 5270….ve bir de 2014’te “yenilenen” 5270’e bakıyorum, gerçekten estetik olarak çok geride bence. Double-chin, 27'nin küçük olması falan böyle bir saatte olmaması gerek şeyler
5170 kesinlikle bir 5070 değil…ama 5975’te bence kesinlikle bir 5170 değil
5980’nin yerine çıkan 5990’ın bence kadranı çok karışık, oranları bir garip, ve şıklık olarak 5980 ile alakası yok. 5990 daha komplikasyonlu daha pahalı ve daha yeni bir saat...asla satamayacağım bir dünyada bedavaya ikisinde birini verseler düşünmeden daha ucuz olan 5980'i seçerim.
5960P ve R’nin yerine çıkan 5960A her ne kadar bence çelik olması açısından doğru bir hamleyse de, bileziği gerçekten çok çirkin ve kadrandaki kırmızı detaylar bir PP için çok fazla. Yani ayın 1’inin kırmızı olması nedir Allah aşkına. Bilezik Breitling bileziğinin aynısı tek farkla, Breitling bileziği daha güzel bence
Grand Master Chime inanılmaz bir başarı…hiç lafım yok. 47mm’ye 20 tane komplikasyon sığdırmak falan her babayiğidin harcı değil ve PP’nin neler yapabileceğinin muhteşem bir örneği. Ama saate bakınca uff ne güzel bir saat ya, ne kadar şık, ya şu saatin tek taraflı olup hiç komplikasyonu olmayanını yapsınlar hemen alıyım valla diyen var mı?
Sonuç olarak ben PP’nin baba Stern varken oğul Stern’e göre daha başarılı, daha elegant, daha şık, daha kendi kimliğiyle uygun modeller çıkardığını düşünüyorum.
Benim için saat dünyasında marka ve prestij olarak her zaman PP > AP > ALS > VC gibi bir sıralama vardı…belli modelleri ayrı tutuyorum ama genel marka algısı olarak.
Bence son 5 yıla ve bu markaların yaptıklarına bakınca ALS >>>>>>>>>>> AP >>> PP > VC gibi bir sıralama çıkıyor bence.
O yüzden kızgınım PP’ye

ha PP’nin de çok umrundaydı o ayrı
