fsinan » 26 Nis 2013, 10:30
Bu da bir bakış açısı..Bu tip şeyleri üretim aşamasındaki kısııtlamalar olarak görmek lazım, uzaya gönderilen mekiklerde bile kısıtlamalar oluyor, saat nedir ki?
Obsesiflik deyince ben mesela kullandığım eşyalarda eskime, çizilme, kaza vs. konusunda kendim ile çok mücadele ettim. Örnek, bir telefon kullanıyorum, çizdim diyelim baya baya kahır ediyordum kendime. Çünkü hata bende ya, mantıklı bir yere oturtamıyorum nasıl yaparsın gibisinden, yahut bir arabayı bir yere sürttüm aynı şekilde.
Hele ki saatte birşey olunca iyice çizdiriyordum, sanki saat değil, ben çizildim. İkide bir çiziğe bakmalar vs. Yalnız işte bunun sonu da yok, yani alıyorsun saati zaten muhtemelen vitrinde çiziktir, hadi sıfır kutu açtırdın, saatçi zaten bakla çıkarırken çiziyor, o kesin dikkat etmiyor herifler. Ayrıca kesin tecrübemdir ilk haftalık kullanımda istediğin kadar dikkat et ya kasada, ya tokada, ya bilezikte birsürü kılcak çizik. Yani en basidinden elini cebine sok çıkar bileğinde çizilebiliyor meret. Yapacak birşey yok.
Bir de gelen Allahtan, beterinden saklasın deyip geçeceksin, çiziği de senin saatin ömrüne katkın neticede. Biz çiziliyoruz ömür geçtikçe saatin çiziği olmuş ne olacak?
"Money has no owners, has spenders". -Omar