Sirkeci Saat Esnafının Tavrı

[alihoca]

Pes doğrusu!

[fortis]

Bahsi geçen mağazalarda dahil o çevrede birçok yerden alışveriş yaptim yada saat baktim..açıkcasi bu şekil bir muamele hiç görmedim..Esnaflarin en hoslanmadigi sey kendilerine dolandirici muamelesi yapilmasidir..Böyle bir hisse kapildiklarinda satış matış tanimazlar genelde..
Olay üzücü ancak müşteri olmaninda bazi kaideleri oldugunu unutmamak gerek.
Not:Yorumum bu olayla ilişkili değil genel anlaşılırsa daha doğru olur..Anlatildigi şekliyle çok kaba davranılmış..

SM-G930F cihazımdan gönderildi

Yorum bu olay ile ilişkili değil demişsin, ama ilk cümle bunun tam tersini söylüyor. Dolandırıcı başka bir şey, ama 5binlik ürünü 12 bine satmaya çalışmak ayrı. Bir ürün birden fazla yerde var ise, sen rekabet etmek için müşteriyi "fiyat olarak tatmin edemiyorsan bile", davranış olarak tatmin etmek zorundasın. Örnek vereyim;

A saatcilige gittigimde bana güzel davranılıyor. Gerekirse bana çay kahve ikram ediliyor, "teklif" ediliyor. Halim hatrım soruluyor, saat 3000 tl.
B saatçiliğe gidiyorum, "of puf" çekiyor, "atar gider" yapıyor. O saati 2500 e versin, ben gider 3000 liği alırım. Eminim bu forumda bulunan herkes bunu yapar.

Yani sen fiyat çekmiyorsundur aşağı, kibarca ben daha uygun fiyat söyleyemem dersin. Bunun artistliğini yapmaya hiç gerek yok. Biz saatçiye, biz esnafa muhtaç değiliz onlar bize muhtaç. Bu ayrımı bazıları unutuyor herhalde.

Katılıyorum üstat. İnsanı bazan "bedava versen almam" noktasına getiriyorlar.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

[Archimed]

Sirkeci'den şimdiye kadar Tevfik Aydın, Evren Saat ve Vanlı Ticaret'ten alışveriş yaptım, her üçünden de memnun ayrıldım. Tevfik Aydın ve Evren Saat'e farklı zamanlarda birkaç defa vitrine baktım, ürün sordum, yardımcı oldular. Bazen sadece vitrine bakıp vitrinden ürün çıkartıp fiyat sordum, bazen de planlı gidip alışveriş yaptım.

Vanlı Ticaret'ten ise sanıyorum 2011'de alışveriş yaptım. Halen kullandığım Seiko Sportura FC Barcelona Edition'ı bir dergide gördükten sonra Vanlı Ticaret'in vitrininde görünce içerdeki arkadaş beni mağazaya davet etti. Saati vitrinden çıkarttı, fiyatını sanıyorum 1.400 TL civarından 900 TL civarınıa indirdi; kredi kartına da bayağı taksit imkanı sağladı. Arada çay iramı da oldu. Aslında o an kafamda saati almak yoktu ama gördüğüm muamele hoşuma gitti. Sadece vitrinde saate bakarken yaklaşık 20 dakika sonra saat kolumda, eski saatim de yeni saatin kutusuyla birlikte torbada çıktık. Adam "tekrar bekleriz" dedi, kart vizitini de verdi.

Diğer taraftan Sirkeci, Tahtakale tarafında mağaza sahipleri veya yıllardır çalışan kalfa gibi insanlarda daha oturmuş bir esnaf kültürü var. Ama tezgahtarların profilleri genelde düşük. Mağaza sahipleri de zamanında parayı kazanıp dükkanı boşlayıp tezgahtara emanet ediyorsa böyle şeyler olabiliyor. O yüzden benim iyi muamele görüp memnun ayrıldığım bir mağazadan başka birisi sorun yaşayabiliyor.

Bir de mağazanın kartvizit vermemesiyle ilgili olarak aklıma gelen şey; Sirkeci'de çeşit çeşit insan dolaşıyor. Belki Vanlı Ticaret veya başka bir mağaza, verdiği bir karttan ötürü bilmediğimiz bir sorun yaşamış olabilir ve kendi güvenliği açısından kartvizit vermek istememiş olabilir. Genelde dikkat edin; mağazalar verdikleri kartvizitin arka tarafı boş ise tükenmez kalemle bir çentik atarak kartın arkasına kendileriyle ilgisi olmayan bir mesaj yazılmasını engellemeye çalışırlar.

[fortis]

Sirkeci'den şimdiye kadar Tevfik Aydın, Evren Saat ve Vanlı Ticaret'ten alışveriş yaptım, her üçünden de memnun ayrıldım. Tevfik Aydın ve Evren Saat'e farklı zamanlarda birkaç defa vitrine baktım, ürün sordum, yardımcı oldular. Bazen sadece vitrine bakıp vitrinden ürün çıkartıp fiyat sordum, bazen de planlı gidip alışveriş yaptım.

Vanlı Ticaret'ten ise sanıyorum 2011'de alışveriş yaptım. Halen kullandığım Seiko Sportura FC Barcelona Edition'ı bir dergide gördükten sonra Vanlı Ticaret'in vitrininde görünce içerdeki arkadaş beni mağazaya davet etti. Saati vitrinden çıkarttı, fiyatını sanıyorum 1.400 TL civarından 900 TL civarınıa indirdi; kredi kartına da bayağı taksit imkanı sağladı. Arada çay iramı da oldu. Aslında o an kafamda saati almak yoktu ama gördüğüm muamele hoşuma gitti. Sadece vitrinde saate bakarken yaklaşık 20 dakika sonra saat kolumda, eski saatim de yeni saatin kutusuyla birlikte torbada çıktık. Adam "tekrar bekleriz" dedi, kart vizitini de verdi.

Diğer taraftan Sirkeci, Tahtakale tarafında mağaza sahipleri veya yıllardır çalışan kalfa gibi insanlarda daha oturmuş bir esnaf kültürü var. Ama tezgahtarların profilleri genelde düşük. Mağaza sahipleri de zamanında parayı kazanıp dükkanı boşlayıp tezgahtara emanet ediyorsa böyle şeyler olabiliyor. O yüzden benim iyi muamele görüp memnun ayrıldığım bir mağazadan başka birisi sorun yaşayabiliyor.

Bir de mağazanın kartvizit vermemesiyle ilgili olarak aklıma gelen şey; Sirkeci'de çeşit çeşit insan dolaşıyor. Belki Vanlı Ticaret veya başka bir mağaza, verdiği bir karttan ötürü bilmediğimiz bir sorun yaşamış olabilir ve kendi güvenliği açısından kartvizit vermek istememiş olabilir. Genelde dikkat edin; mağazalar verdikleri kartvizitin arka tarafı boş ise tükenmez kalemle bir çentik atarak kartın arkasına kendileriyle ilgisi olmayan bir mesaj yazılmasını engellemeye çalışırlar.

"Hamili kart yakinimdir" uygulaması saatçiler için bir anlam ifade etmez sanırım. Ki zaten öyle bir uygulama da kalmadı. Eskidenmiş o kartın arkasını çizerek kapatmak. Zira eskiden kartvizit bir referans aracıydı. Şimdilerde hiçbir anlam ifade etmiyor. Bir insan bir saatçinin kartvizitini hangi kötü amaçlar için kullanabilir ki hem ?! Bana kartvizitini vermememesinin tek nedeni bana kızmış olması. Zira Vanlılarda ilk anda herşey güzeldi. Ben de 20 dakikada kredi kartımın şifresini tuşlasaydım bana da çay ikram ederlerdi. Çünkü ilk andaki tavırları öyleydi. Ne zamanki ben bi araştırayım dedim ve o saati o an almayacağımı anladılar, işte o zaman tavırlar değişti. Müşterinin 20 dakikada kredi kartı şifresini tuşlayanı makbul demek ki bu beyefendiler için. )


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

[fsinan]

Yaw memlekette neyin kalitesi düşmüyor ki siz saatçi esnafından bahsediyorsunuz, afedersiniz herkes anadolu çomarına bağlamış durumda maalesef

[fortis]

Yaw memlekette neyin kalitesi düşmüyor ki siz saatçi esnafından bahsediyorsunuz, afedersiniz herkes anadolu çomarına bağlamış durumda maalesef

Maalesef üstat. Kalitesizlik her alanda paçalarımızdan akıyor. İlber hocanın da dediği gibi Türkiye'nin en büyük sorunu, kasabalılık zihniyeti.

http://mobil.hurriyet.com.tr/yazarlar/a ... n-27431066


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

[ekdellal]

Şu sosyal mecralarda konular amacından sapıp, elitist söylemlere ve toplumun genelini aşağılayıp hakîr görmeye varmasa şaşarım.


Tapatalk Pro kullanarak iPad aracılığıyla gönderildi

[fortis]

Şu sosyal mecralarda konular amacından sapıp, elitist söylemlere ve toplumun genelini aşağılayıp hakîr görmeye varmasa şaşarım.


Tapatalk Pro kullanarak iPad aracılığıyla gönderildi

Aşağılayıp hakir görmek ile sosyolojik tespit yapmak farklı şeyler. İlber hocanın yaptığı şey sosyolojik tespittir. Yanlış mı yaptığı tespit? Hepimiz bu toplumun içerisinde yaşıyoruz. Toplumun eğilimleri ve yönelimlerinden etkileniyoruz. İçinde bulunduğumuz toplumla ilgili tespitler ve eleştiriler yapmamız en doğal hakkımızdır diye düşünüyorum. İyiye dair tüm hasletlerimizi kaybettiğimizi söylemenin, kalitesizliğimizin paçalarımızdan aktığını söylemenin neresinde aşağılama var Allah aşkına? Yapmayın. Eleştiriyi hakaret görmek de son bir kaç yıldır edindiğimiz kötü bir huy. Eleştiri zaten süslü cümlelerle yapılmaz, elbette rahatsız edici cümlelerle yapılır.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi