asymptote yazdı:Peki Zenith neden Türkiye'de bu kadar pahalı? Dağıtıcıdan mı kaynaklanıyor?
Bazı teknik görüşler, Zenith mekanizmalarının, teknik detay olarak Rolex den daha iyi olduğunu iddia ediyorlar. Pahalı olmasının izahını bu tarzdaki premium ya da üst sınıf sayılan markalarla aynı klasmanda tutulmak istenmesine bağlıyorum. Ben de o etki uyandı. Halbuki 70 ve 80 li yıllarda Zenith orta ve üst sınıfa hitap eden modelleri olan bir marka idi.
Bunu doğrulamak beni aşsa da model ve bilinirlik olarak Rolex den daha iyi diyemem.
Bu konu da güzel bir konu. Eskide olsa biraz değinmek isterim.
Esasen farklı tüketici yaklaşımları var ve bunlar sosyal sınıf, meslek ve gelir grubu, yaş, cinsiyet, eğitim ve entelektüel seviye vb., gibi bir takım unsurlarla birbirine göre farklılık arz ediyor. Premium markalardaki fiyat politikası, mali imkanları elverişli, bilinçli ve gerçek saat sever tüketici için bence temel kriter değil. Ancak bu forumda bazı başlıklarda belki abartılı olarak tasvir ettiğim diğer bazı tüketici grubunun farklı bir klasmanı var ve bir çok şahsi kullanım için üretilen eşya ve doğal olarak saat farklı anlamlar kazanmış durumda.
Geçtiğimiz 20 yıl zarfında özellikle küresel gelişmeler ve medyanın kazandığı inanılmaz güç ve buna koşut teknolojiler, insanların daha kolay etkilenmesini ve bu etkilenmenin her alandaki seçimlere yansımasını kaçınılmaz kılmaktadır. Ancak dünya üzerinde görsel medyada yer alan reklam kuşaklarının incelenmesi dahi gösterecektir ki, toplumların yapısı esas belirleyici olandır.
İlk cep tlf u sayılacak cihazı 1991 yılında Norveç te kullanılırken görmüştüm ve bu bir telsiz cihazı yapısında ve büyüklüğünde idi.
Bugün gelinen seviye baş döndürücüdür. Hatırladığım kadarıyla Rahmi beyin gazetelerde yer alan ifadeleriyle, Koç topluluğu, ülkemizde cep tlf nu na böylesine yoğun talep olacağını öngörmemiş ve bu konuda girişimde bulunmamış olmalarını hata olarak nitelendirmiştir.
Doğal olarak her ürün gibi saatler içinde bu süreç aynı şekilde işlemiş ve farklı bir tüketici profili oluşmuştur. Özellikle 90 yıllardan itibaren Türkiyenin dünyaya açılmış olması ve bunu takip eden gümrük birliği süreci, belli kesimdeki tüketici için bazı alışkanlıkları temelinden değiştirmiştir. Bu gün büyük kentlerimize yayılmış ve avrupadaki örneklerini gölgede bırakan AVM leri, yaygın kullanılan kredi kartları ve bunların sağladığı alışveriş avantajları, internet ve her bilgiye süratle erişebilmek avantajı ve win95 le başlayan ve muazzam bir ivmelenmeyle yaşamın ve iş hayatının her noktasına girmiş bilgisayar ve yazılım teknolojileri, farklı bir tüketici profili de oluşturmuştur. Bu nedenle ne yapılırsa yapılsın, özellikle saat gibi bir üründe yerleşik algıları değiştirmenin oldukça güç olduğu ve marka bilinirliğinin tüketici tarafından fazlasıyla önemsendiği söylenebilir.
Fiyatlandırma nın da bu paralel de yapıldığını ve hedef kitlenin özellikle ülkemiz gibi yerlerde kesin çizgilerle belirlenmiş olduğunu görüyorum....
"I fear the day when the technology overlaps with our humanity. The world will only have a generation of idiots." Albert Einstein