Homage genelde yüksek bütçeli ve popüler saatler için söz konusu olduğundan, almanın bir sebebi olmalı ki, bu genellikle orijinaline uzak bütçeler sebebiyle oluyor. O zaman al ve göz zevkini tatmin et, zevkle kullan durumu ortaya çıkıyor. Aslında bu, gazı alma ve tatmin olma açısından çok mantıklı bir seçim. Ama bu seçimler doğal olarak bütçeyi sarsmadığı için, gelir geçer oluyor ki bu da orjinaline sahip olmak ile homage arasındaki asıl hissiyat farkını doğuruyor. Bir tarafta bakınca hep mutlu olduğunuz bir saat diğer tarafta belki 6 ay sonra bir daha görmeyeceğiniz ve elden çıkarıp hatırlamayacağınız bir saat. Tissel, Steinhart gibi güçlü markaların yanı sıra Davosa gibi bir aşama daha yüksek markalar da var. Hepsi görsel olarak güzel hatta bir çoğu da gayet kendini kanıtlamış mekanizmalar kullanıyor. Yani aslında kalite açısından gayet kabul edilebilir. Fakat ben hiç bir homage'ın kalıcı olduğunu görmedim. Asıl fark bu. Ve taklit saat imajından hiç kurtulamayacak. Başta değindiğim gibi, gaz alma ve geçici tatmin için en uygun çözüm gibi görünse de uzun vadede bana pek doğru gelmiyor.
Senin koleksiyon özelinde ise söyleyeceğim şey çok basit. Bu kadar iyi seçilmiş saatlerin yanına asla bir homage koyma.
Maranez ve karar verdiklerini elden çıkardıktan sonra bir saat isteyip istemediğine karar verirsin.