ankerhemmung yazdı:Merhabalar, ben de bir kaç satır yazayım. Saatin mekanizmasını görsek tabii çok daha fazla şey söyleyebilirdik. Şimdi oldukça emin bir şekilde söyleyebilirim ki, Jean Tsitsopoulo bu saati yapan usta değil. Bir saat ustası da büyük ihtimalle değil. Adından ve saatteki "constantinople" den anlaşılacağı üzere Osmanlı son dönemlerinde İstanbul'da faaliyet gösteren bir saat ithalatçısı ve satıcısı. Sadece saat değil lüks tüketim malları ithal eden ve satan bir tüccar da olabilir. Çok bilinen George Favre Jacot'un Billodes saatlerini İstanbul'da satan K. Serkisoff, diğer saat satıcılarından Sultan Hamam'da dükkanı olan H.J Blumenthal Freres, İstanbul Adana ve daha bir çok yerde büyük Bonmarşeleri olan ve onlarca farklı isimle İsviçre saatleri satan Orosdi-Back firması, Tünel'de dükkanı olan Johann Paluka, Zirekian gibi bu kişi de ancak bir saat tüccarı olabilir. Bilebildiğim kadarıyla Osmanlı'da ve cumhuriyet Türkiyesinde saat imal eden bir usta, atölye veya firma yoktur. Türk markası zannedilen Nacar, Hislon gibi markalar da İsviçre'de o zamanlar fason olarak yaptırılan saatlerdir. Aklınızın alamayacağı sayıda İsviçre imalatı saatler Osmanlı coğrafyasında satılmıştır. Bunu bu saatlerin seri numaralarından da biliyoruz. Biz Türklerde kıymet bilmemek antikadan anlamamak tarihten gelen bir gelenek olduğu için bunlardan geriye özellikle Anadolu coğrafyasında az sayıda kalmıştır. Mesela o zamanların daha burjuva bölgesi olan Selanik ve çevresinde daha çok bulunabileceğini sanıyorum. Kalanların çoğu da parçaları değiştirilmiş başka kadranlar yapıştırılmış saatlerdir. Bu saatlerin çoğu yüksek bir koleksiyon ve antika değerine de sahip değildir. Pek de bir gereği ve işlevi olmayan sahte kırmızı taşlarla, hepsi de doğru olmayan tuğralarla, kadranlarında Vezir ve sultan resimleriyle abartılmış o zamanın oldukça basit mekanizmalarına sahiptirler. Elbette bu saatlerden Osmanlıda subaylara ve devlet memurlarına da hediye edilmiş olabilir. Ama bunlar İstanbul Galata'da ve Pera'da var olan bir çok saatçiden satın alınabilecek saatlerdi. Saatinizi daha değerli yapan (mekanizmasını göremediğimiz görece diyebilirim ki) altın kaplama olmasıdır. Çoğunlukla 0,800 gümüş kaplama ya da sarı metal olurlar. Saatin kadranının stilinden anlaşılacağı üzere bu bir İsviçre yapımı saat. Osmanlı'da İngiliz saatleri muteber olduğu için önce İngiltere'ye ordan İstanbul'a getirilmiş bir saat de olabilir. üst kapağın iç kısmındaki damgalara gelince F H damgası da sanırım İsviçre Biel'deki saat usta ve atölyeleri birliğini işaret ediyor. Yani Fransızcası ile "Federation Suisse Associations Manufacture de Fabricants d'Horlogerie". Saat 18 karat altın kaplama ve Brequet usulü mekanizmaya sahip. Saatin iç kapağını zedelemeden kertiğinden bir çakı ile açabilirsiniz. Mekanizmayı görsek daha fazla şey de söyleyebilirdik belki. Daha iyi bilen forum üyeleri başka şeyler de söyleyebilir ve yanlışlarımı düzeltebilir sanırım. Her ne olursa olsun en azından kasası iyi korunmuş güzel ve sanırım 1900-1910 arası yıllarda yapılmış bir saat. Güle güle kullanınız ve hoşça kalınız.
Bilgi için teşekkürler