Hamilton Khaki Field inceleme

İsviçre ve Avrupa Mekanizmalı Saat İncelemeleri ve Kutu Açılışları Bölümü
Forum kuralları
Sayın Üyeler TSF'ye Hoş Geldiniz, İsviçre Saat İncelemeleri Bölümümüzde Üyelerimizin ve TSF'nin İncelediği İsviçre ve Avrupa Üretimi Mekanizmalı Saat Marka ve Modellerinin Kutu Açılış, İzlenim, Teknik Mekanizma Verileri, Makro Fotoğraf, Video, Tavsiye ve Yorumlarını Kapsayan Birçok Değerlendirme Kriterine Ulaşabilirsiniz.

İyi Forumlar Dileriz

TSF

Re: Hamilton Khaki Field inceleme

Mesaj hozburun » 18 Mar 2018, 17:40

Tebrikler , güle güle kullanın :champ:


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Kullanıcı avatarı
hozburun
 
Mesajlar: 10758
Yaş: 50
Kayıt: 08 Haz 2011, 17:02
Konum: Istanbul

Re: Hamilton Khaki Field inceleme

Mesaj KKarakuş » 18 Mar 2018, 17:49

Güzel ve akıcı dille yazılmış bir inceleme. Tebrik ederim. :thumbup:

Bu saati yaklaşık iki yıldır istiyorum fakat almak nasip olmadı. Uzaktan sevmeye hala devam ediyorum :)

Mekanizma konusundaki bilgilendirme için de ayrıca elinize sağlık, keyifle okudum. :thumbup:
" İnsanlar hangi dünyaya kulak kesilmişse, öbürüne sağır..! " / İsmet ÖZEL
Kullanıcı avatarı
KKarakuş
 
Mesajlar: 7900
Yaş: 32
Kayıt: 12 Kas 2011, 18:51
Konum: İstanbul

Re: Hamilton Khaki Field inceleme

Mesaj Erdem35 » 18 Mar 2018, 18:46

Harika bir inceleme.. Güle güle kullanın :champ:

BLA-L09 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Ders Alınmazsa,Tarih Tekerrür Eder....!!
Kullanıcı avatarı
Erdem35
 
Mesajlar: 5799
Yaş: 41
Kayıt: 13 Ara 2012, 20:35
Konum: Tire/İzmir

Re: Hamilton Khaki Field inceleme

Mesaj Serkanasn » 18 Mar 2018, 18:48

Çok güzel bir saat, güle güle kullanın, güzel zamanları göstermesi temennileriyle.
Kullanıcı avatarı
Serkanasn
 
Mesajlar: 319
Kayıt: 06 Mar 2018, 23:42

Re: Hamilton Khaki Field inceleme

Mesaj istante » 18 Mar 2018, 18:51

salguz yazdı:Inceleme guzel ben de pan europ kullanıyorum memnunum 80 saat rezervi olması ayrica guzel.Iyi günlerde kullanın.


o modele bayıldım ama su geçirmezliği 50 m diye almadım. bence daha güzel sizin model.
Kullanıcı avatarı
istante
 
Mesajlar: 18
Yaş: 44
Kayıt: 19 Şub 2012, 01:27

Re: Hamilton Khaki Field inceleme

Mesaj gozdentunay » 19 Mar 2018, 23:10

istante yazdı:Hazır giyimden mutfak eşyasına kadar neredeyse tüm sektörlerde son yıllarda egemen olan “vintage” modasından haberinizin olmamasının imkanı yok. Saat dünyasındaki trendleri yakından takip ediyorsanız, bu akımdan en çok etkilenen sektörlerden birinin de saatçilik olduğunu görürsünüz. Tabi istediğiniz özelliklerin bir çoğu tek bir saatte olmayabiliyor. Düşününce Vintage olsun ama dede saati gibi de olmasın, eee çapı çok mu küçük kalır, su geçirmezliği olsun, şoklara ve manyetizmaya dayanır mı, acaba kalibresi ne, güç rezervi ne kadar…gibi kafanızda deli sorular oluşmaya başlar. Ee dövizin bu hale gelmesinden sonra fiyat da çok önemli. Malum her şey bir arada olmuyor (bknz: öyle birini bulursan haber ver evleneyim..). Yine de bu özelliklere yakın bir şeyler de bulunabiliyor. İşte bu noktada size Hamilton’dan bahsetmek istiyorum. Saatin incelemesine geçmeden önce söz konusu markanın tarihine göz atalım, zira gerçekten de köklü bir tarihi var.

Hamilton aslında isminden de tahmin edilebileceği gibi bir Amerikan markası. 1892 yılında Lancaster, Pennsylvania da kurulmuş. 1912 yılında, demiryollarındaki zamanlama hatalarından kaynaklı çok sayıda kazayı azaltmak amacıyla, dönemine göre oldukça dakik Demiryolu cep saatleri üretmeye başladı. 1914 yılında Amerikan silahlı kuvvetlerinin resmi tedarikçisi konumuna geldi. 1942 yılında ise ikinci dünya savaşı için yine Amerikan silahlı kuvvetleri için bir milyon saat üretti ve bunu karşılayabilmek için sivil saat satışını kaldırdı. Özellikle denizciler için oldukça hassas “marine chronometer” ları üretmeye başladı. 1943 yılında, bir yıldan biraz uzun bir sürede 10.902 adet “marine chronometer” üretmeyi başardığı için Amerikan silahlı kuvvetleri tarafından ödüle layık görüldü. 1957 yılında ise dünyanın ilk elektrikli saati olan “Ventura” yı üretti. Elvis Presley bu saati “Blue Hawaii” isimli filminde taktı. 1970 yılında ilk dijital LED li saat üretildi. Ve 1974 yılında, dünyadaki bir çok saat markasının başına geldiği gibi son durak olan “Swatch Group” –başka bir deyişle ETA cenneti (nereden baktığınıza bağlı olarak cehennem de olabilir) - bünyesine katıldı.

Bugün incelediğim saat Hamilton Khaki Field. Daha önceki incelemelerimdeki (http://forum.saatforumu.com/viewtopic.php?f=13&t=21764&p=425752#p425752 , http://forum.saatforumu.com/viewtopic.php?f=13&t=23735&p=464254#p464254 , http://forum.saatforumu.com/viewtopic.php?f=217&t=27123&p=515230#p515230 ) gibi kutudan başlayıp dışardan içeri doğru devam edeceğim. Ve aynı fiyat bandında, hatta Hamilton’dan, anlamadığım bir şekilde daha bile pahalı olan, önceden incelemesini yaptığım Seiko Presage ile karşılaştırmadan duramayacağım.

Resim

Resim

Saatin kutusuna bakarsak bu fiyat bandından beklenebilecek, hatta daha da iyi bir kalite ile karşılaşıyoruz. Normal, kaliteli bir karton kutu ve içinde oldukça tok ve sağlam hissiyatı veren kendi kutusu. İçini açtığımızda Omega’yı andırır şekilde kullanım klavuzu ve belgelerin konduğu alt bir bölme olduğunu da görüyoruz. Bir özen var, Seiko’nun kutusu gibi değil.

Resim

Söz konusu saat 42 mm. Bu açıdan pek vintage değil ama iri kurma kolu ile hafiften pilot saatlerini de andırdığı için büyük de diyemeyiz. Bileğim ince olmasına rağmen gayet güzel durduğunu söylemeliyim. Bu modelin 38 mm versiyonu daha hoş bir tercih olabilir ama kadran içindeki ek 24 saat göstergeler de işin içine girdiği zaman tasarım olarak biraz sıkışma da kaçınılmaz olabilir. Bakmak lazım.

Resim

Kadrana gelirsek. Açıkçası bu fiyat bandına göre oldukça çekici ve kaliteli bir tasarımı var. Yazılar, dıştaki ince indisler, dakika göstergeleri, daha içerde saati gösteren rakamlar ve en iç kısımda ise 24 saat göstergeleri gerçekten çok hoş. Göze biraz kalabalık gelse de üretilme amacına uygun görünüyor, yani ekipman saati. Renkleri beyaz. Eskitilmiş süsü verilmiş sarı yani “fauxtina” değil. Bir çok saat sever bunu hoş bulmuyor, yani kadranın kendi kendine eskimesi gerektiğini savunuyorlar. Aslında haksız da değiller ama günümüzde kimsenin beklemeye sabrı yok. Ayrıca fosfor da baya hoş gördüğünüz gibi.

Resim

Akrep ve yelkovanın şekli gerçekten çok hoş ve gerçekten de vintage bir havası var. Saniye kolu ise bence en güzel kısmı. Ucu kırmızı ve kadranın en dış kısmına, ulaşması gereken yere ulaşıyor. Bazı modellerde olduğu gibi kısa kalmıyor. Kadranda başka bir kırmızı renk olmadığı için oldukça hoş bir hava katmış. Ben buradayım diyor. Çalışması ise aynı vintage saatler gibi yani çok pürüzsüz değil. Yani 28.800 ile değil 21.600 ile çalışıyor. Aslında saatin içindeki kalibre ortalama bir saat severin yüz metre öteden tanıyabileceği bir kalibre ve 28.800 ile çalışması gerekirken neden böyle? Bunu kalibre kısmına gelince anlatacağım. Bunun dışında tarih göstergesi var. Olmasa daha mı iyi olurdu? Belki… bana göre çok da gerekli değil. Beyaz renk. İlk bakışta acaba siyah mı olsaydı diyordum ama bu sayı fazlalığında fark edilmesi açısından kontrast renk iyi olmuş. Ayrıca kadranda saat kısmı farklı desende. Üzerine ışık vurduğunda en iç kısım ile sayıların olduğu çember fark ediliyor. Yani hafif bir kabartma söz konusu. Ayrıca mat bir kadran. Zaten camda anti-refle yok, kadran da parlak olsa okunma baya sıkıntı olabilirdi.

Kasaya gelirsek çizilmelere karşı daha duyarsız olan mat fırçalanmış bir yapıya sahip olduğunu görebilirsiniz. Yalnız yine de çizilmese iyi olur çünkü gerçekten çok hoş kadifemsi bir yapısı var. Oldukça ince fırçalanmış. Ayrıca kenar formları ve kayışın takıldığı ayak kenarları çok keskin ve pürüzsüz. Tek parlak kısım camı saran çerçeve. Bu çerçeve ise gerçekten göz alıcı, kendiniz görmeniz lazım. Bu haliyle daha pahalı bir saat gibi durduğunu söylemem lazım. Ha bu arada cam safir kristal Seiko Presage’daki gibi hardlex değil. Basbayağı safir kristali koymuş adamlar. Ama daha önce belirttiğim gibi anti-refle yok. Üzerine ışık düşünce aynadan farksız olduğunu söylemem gerekiyor. Fotoğrafları çekerken ne çektim bilseniz. Selfie oluyordu resmen, öyle bir yansıma.

Resim


Resim

Yandan bakınca kasa oldukça ince sayılabilir. Hatta ilk bakışta içindeki kalibrenin daha ince olan ETA 2892 olduğunu sanmıştım. Yine söylemeden geçemeyeceğim, Seiko Presage daki takozluk yok. Gömleğin altında kolayca kaybolsa da tasarım olarak takım elbiseye uyan bir saat değil ama incelik olarak öyle. Arka kapağına baktığımızda ise camlı olduğunu görüyoruz. Ve 100 m su geçirmez olduğunu da öğreniyoruz. Bunu deneyeceğimden emin olabilirsiniz. Saatin ismine uygun yeşil renkli haki bir nato kayış da hediye ettiler. Ya da ben yüzsüzlük edip istedim diyelim.

Resim

Resim

Kayışına baktığımızda, görüntü ve renk olarak oldukça güzel. Hem internette hem de satıcıdan aldığım bilgiye göre deri kayış ama bana sanki suni deri gibi geldi. Gerçekten lastiksi bir yapısı var oldukça kalın. Kayış bantları ise resmen plastik gibi. Açıkçası malzeme kalitesini pek beğenmedim. Bu açıdan Seiko Presage ın kayışı çok daha güzel. Belki de Nomos’un Shell cordovan yumuşacık kayışına alıştığımdandır bilemiyorum. Tokası güzel. Çelik ve işçiliği iyi.

Resim

Ve evet. Açık kapaktan bize bakan kalibre bu fiyattan beklendiği üzere işlemeli değil. Düz, üzerinde pek bir süsleme olmayan bir makine. Bu beklenen bir durum. Ama asıl ilginç yanı kalibrenin kendisi. Daha önce de söylediğim gibi normalde baktığınızda oldukça tanıdık bir kalibre bu. Yakın zamana kadar Tudor’dan, Tag Heuer’in kazık fiyatta satılan (Tag Heuer ve Zenith grubunun CEO su olan Jean Claude Biver ile yapılan bir röportaja dayanarak söylüyorum, bu da başka bir yazının konusu olabilir) saatlerine kadar kullanılan ETA 2824…mü acaba? Her markanın kalibrelerine kendi kafasına göre isim vermesi bilinen bir gerçek. Hamilton buna H-10 ismini vermiş. Ama ETA da enteresan olarak buna C07.611 adını vermiş. Bu durum aslında Valjoux 7750 kalibrelerin büyütülmüş hallerine Valgranges A07… ile başlayan kodlar verilmesi ile aynı.

Peki o zaman ETA 2824 den ne farkı var? Şöyle ki, çalışma hızı 28.800 den 21.600 e düşürülmüş ama rezerv 38 saatten 80 saate çıkarılmış. Ayrıca bazı bloglarda bu yeni modifiye edilmiş kalibrenin daha dakik olduğunu okudum. Bunu bilemiyorum ama bir günlük ölçümde +1.47 saniye çıktı. Baya iyi bence. Önceden incelemesini yaptığım alpha kalibreli Nomos’um bu kadar dakik değil. +5-10 larda geziyor. 1971 de üretilmiş olan bu kalibrenin hala yaygın olarak kullanılması, Sellita olarak klonlarının üretilmesi tesadüf değil. Kurma kolu büyük ve kurulma hissi çok güzel. En güzeli de 2-3 kere çevirdiğinizde saatin hemen çalışmaya başlaması. Bu durum Rolex’imde bile yok. Ayrıca 80 saat rezerv de oldukça kullanışlı. 2-3 gün takmayın sorun olmuyor. Fakat kurarken çıkardığı ses bana biraz fazla geldi. Tam anlayamadım açıkçası.

Hamilton Khaki Field spor ve günlük kıyafetler ile, doğa yürüyüşlerinde, çeşitli kayış alternatifleri ile plajda (özellikle benim için) ve tabi işyerinizin giyim formatına göre masa başında da yıllarca çok düşünmeden kullanabileceğiniz bir saat.


Süper ötesi bir yazı olmuş [emoji122][emoji122]beğendiğim ve almayı düşündüğüm bir modeldi ,halada öyle[emoji4] güle güle kullanın[emoji41]


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Kullanıcı avatarı
gozdentunay
 
Mesajlar: 1520
Kayıt: 24 Kas 2017, 10:58

Re: Hamilton Khaki Field inceleme

Mesaj gozdentunay » 19 Mar 2018, 23:14

istante yazdı:Hazır giyimden mutfak eşyasına kadar neredeyse tüm sektörlerde son yıllarda egemen olan “vintage” modasından haberinizin olmamasının imkanı yok. Saat dünyasındaki trendleri yakından takip ediyorsanız, bu akımdan en çok etkilenen sektörlerden birinin de saatçilik olduğunu görürsünüz. Tabi istediğiniz özelliklerin bir çoğu tek bir saatte olmayabiliyor. Düşününce Vintage olsun ama dede saati gibi de olmasın, eee çapı çok mu küçük kalır, su geçirmezliği olsun, şoklara ve manyetizmaya dayanır mı, acaba kalibresi ne, güç rezervi ne kadar…gibi kafanızda deli sorular oluşmaya başlar. Ee dövizin bu hale gelmesinden sonra fiyat da çok önemli. Malum her şey bir arada olmuyor (bknz: öyle birini bulursan haber ver evleneyim..). Yine de bu özelliklere yakın bir şeyler de bulunabiliyor. İşte bu noktada size Hamilton’dan bahsetmek istiyorum. Saatin incelemesine geçmeden önce söz konusu markanın tarihine göz atalım, zira gerçekten de köklü bir tarihi var.

Hamilton aslında isminden de tahmin edilebileceği gibi bir Amerikan markası. 1892 yılında Lancaster, Pennsylvania da kurulmuş. 1912 yılında, demiryollarındaki zamanlama hatalarından kaynaklı çok sayıda kazayı azaltmak amacıyla, dönemine göre oldukça dakik Demiryolu cep saatleri üretmeye başladı. 1914 yılında Amerikan silahlı kuvvetlerinin resmi tedarikçisi konumuna geldi. 1942 yılında ise ikinci dünya savaşı için yine Amerikan silahlı kuvvetleri için bir milyon saat üretti ve bunu karşılayabilmek için sivil saat satışını kaldırdı. Özellikle denizciler için oldukça hassas “marine chronometer” ları üretmeye başladı. 1943 yılında, bir yıldan biraz uzun bir sürede 10.902 adet “marine chronometer” üretmeyi başardığı için Amerikan silahlı kuvvetleri tarafından ödüle layık görüldü. 1957 yılında ise dünyanın ilk elektrikli saati olan “Ventura” yı üretti. Elvis Presley bu saati “Blue Hawaii” isimli filminde taktı. 1970 yılında ilk dijital LED li saat üretildi. Ve 1974 yılında, dünyadaki bir çok saat markasının başına geldiği gibi son durak olan “Swatch Group” –başka bir deyişle ETA cenneti (nereden baktığınıza bağlı olarak cehennem de olabilir) - bünyesine katıldı.

Bugün incelediğim saat Hamilton Khaki Field. Daha önceki incelemelerimdeki (http://forum.saatforumu.com/viewtopic.php?f=13&t=21764&p=425752#p425752 , http://forum.saatforumu.com/viewtopic.php?f=13&t=23735&p=464254#p464254 , http://forum.saatforumu.com/viewtopic.php?f=217&t=27123&p=515230#p515230 ) gibi kutudan başlayıp dışardan içeri doğru devam edeceğim. Ve aynı fiyat bandında, hatta Hamilton’dan, anlamadığım bir şekilde daha bile pahalı olan, önceden incelemesini yaptığım Seiko Presage ile karşılaştırmadan duramayacağım.

Resim

Resim

Saatin kutusuna bakarsak bu fiyat bandından beklenebilecek, hatta daha da iyi bir kalite ile karşılaşıyoruz. Normal, kaliteli bir karton kutu ve içinde oldukça tok ve sağlam hissiyatı veren kendi kutusu. İçini açtığımızda Omega’yı andırır şekilde kullanım klavuzu ve belgelerin konduğu alt bir bölme olduğunu da görüyoruz. Bir özen var, Seiko’nun kutusu gibi değil.

Resim

Söz konusu saat 42 mm. Bu açıdan pek vintage değil ama iri kurma kolu ile hafiften pilot saatlerini de andırdığı için büyük de diyemeyiz. Bileğim ince olmasına rağmen gayet güzel durduğunu söylemeliyim. Bu modelin 38 mm versiyonu daha hoş bir tercih olabilir ama kadran içindeki ek 24 saat göstergeler de işin içine girdiği zaman tasarım olarak biraz sıkışma da kaçınılmaz olabilir. Bakmak lazım.

Resim

Kadrana gelirsek. Açıkçası bu fiyat bandına göre oldukça çekici ve kaliteli bir tasarımı var. Yazılar, dıştaki ince indisler, dakika göstergeleri, daha içerde saati gösteren rakamlar ve en iç kısımda ise 24 saat göstergeleri gerçekten çok hoş. Göze biraz kalabalık gelse de üretilme amacına uygun görünüyor, yani ekipman saati. Renkleri beyaz. Eskitilmiş süsü verilmiş sarı yani “fauxtina” değil. Bir çok saat sever bunu hoş bulmuyor, yani kadranın kendi kendine eskimesi gerektiğini savunuyorlar. Aslında haksız da değiller ama günümüzde kimsenin beklemeye sabrı yok. Ayrıca fosfor da baya hoş gördüğünüz gibi.

Resim

Akrep ve yelkovanın şekli gerçekten çok hoş ve gerçekten de vintage bir havası var. Saniye kolu ise bence en güzel kısmı. Ucu kırmızı ve kadranın en dış kısmına, ulaşması gereken yere ulaşıyor. Bazı modellerde olduğu gibi kısa kalmıyor. Kadranda başka bir kırmızı renk olmadığı için oldukça hoş bir hava katmış. Ben buradayım diyor. Çalışması ise aynı vintage saatler gibi yani çok pürüzsüz değil. Yani 28.800 ile değil 21.600 ile çalışıyor. Aslında saatin içindeki kalibre ortalama bir saat severin yüz metre öteden tanıyabileceği bir kalibre ve 28.800 ile çalışması gerekirken neden böyle? Bunu kalibre kısmına gelince anlatacağım. Bunun dışında tarih göstergesi var. Olmasa daha mı iyi olurdu? Belki… bana göre çok da gerekli değil. Beyaz renk. İlk bakışta acaba siyah mı olsaydı diyordum ama bu sayı fazlalığında fark edilmesi açısından kontrast renk iyi olmuş. Ayrıca kadranda saat kısmı farklı desende. Üzerine ışık vurduğunda en iç kısım ile sayıların olduğu çember fark ediliyor. Yani hafif bir kabartma söz konusu. Ayrıca mat bir kadran. Zaten camda anti-refle yok, kadran da parlak olsa okunma baya sıkıntı olabilirdi.

Kasaya gelirsek çizilmelere karşı daha duyarsız olan mat fırçalanmış bir yapıya sahip olduğunu görebilirsiniz. Yalnız yine de çizilmese iyi olur çünkü gerçekten çok hoş kadifemsi bir yapısı var. Oldukça ince fırçalanmış. Ayrıca kenar formları ve kayışın takıldığı ayak kenarları çok keskin ve pürüzsüz. Tek parlak kısım camı saran çerçeve. Bu çerçeve ise gerçekten göz alıcı, kendiniz görmeniz lazım. Bu haliyle daha pahalı bir saat gibi durduğunu söylemem lazım. Ha bu arada cam safir kristal Seiko Presage’daki gibi hardlex değil. Basbayağı safir kristali koymuş adamlar. Ama daha önce belirttiğim gibi anti-refle yok. Üzerine ışık düşünce aynadan farksız olduğunu söylemem gerekiyor. Fotoğrafları çekerken ne çektim bilseniz. Selfie oluyordu resmen, öyle bir yansıma.

Resim


Resim

Yandan bakınca kasa oldukça ince sayılabilir. Hatta ilk bakışta içindeki kalibrenin daha ince olan ETA 2892 olduğunu sanmıştım. Yine söylemeden geçemeyeceğim, Seiko Presage daki takozluk yok. Gömleğin altında kolayca kaybolsa da tasarım olarak takım elbiseye uyan bir saat değil ama incelik olarak öyle. Arka kapağına baktığımızda ise camlı olduğunu görüyoruz. Ve 100 m su geçirmez olduğunu da öğreniyoruz. Bunu deneyeceğimden emin olabilirsiniz. Saatin ismine uygun yeşil renkli haki bir nato kayış da hediye ettiler. Ya da ben yüzsüzlük edip istedim diyelim.

Resim

Resim

Kayışına baktığımızda, görüntü ve renk olarak oldukça güzel. Hem internette hem de satıcıdan aldığım bilgiye göre deri kayış ama bana sanki suni deri gibi geldi. Gerçekten lastiksi bir yapısı var oldukça kalın. Kayış bantları ise resmen plastik gibi. Açıkçası malzeme kalitesini pek beğenmedim. Bu açıdan Seiko Presage ın kayışı çok daha güzel. Belki de Nomos’un Shell cordovan yumuşacık kayışına alıştığımdandır bilemiyorum. Tokası güzel. Çelik ve işçiliği iyi.

Resim

Ve evet. Açık kapaktan bize bakan kalibre bu fiyattan beklendiği üzere işlemeli değil. Düz, üzerinde pek bir süsleme olmayan bir makine. Bu beklenen bir durum. Ama asıl ilginç yanı kalibrenin kendisi. Daha önce de söylediğim gibi normalde baktığınızda oldukça tanıdık bir kalibre bu. Yakın zamana kadar Tudor’dan, Tag Heuer’in kazık fiyatta satılan (Tag Heuer ve Zenith grubunun CEO su olan Jean Claude Biver ile yapılan bir röportaja dayanarak söylüyorum, bu da başka bir yazının konusu olabilir) saatlerine kadar kullanılan ETA 2824…mü acaba? Her markanın kalibrelerine kendi kafasına göre isim vermesi bilinen bir gerçek. Hamilton buna H-10 ismini vermiş. Ama ETA da enteresan olarak buna C07.611 adını vermiş. Bu durum aslında Valjoux 7750 kalibrelerin büyütülmüş hallerine Valgranges A07… ile başlayan kodlar verilmesi ile aynı.

Peki o zaman ETA 2824 den ne farkı var? Şöyle ki, çalışma hızı 28.800 den 21.600 e düşürülmüş ama rezerv 38 saatten 80 saate çıkarılmış. Ayrıca bazı bloglarda bu yeni modifiye edilmiş kalibrenin daha dakik olduğunu okudum. Bunu bilemiyorum ama bir günlük ölçümde +1.47 saniye çıktı. Baya iyi bence. Önceden incelemesini yaptığım alpha kalibreli Nomos’um bu kadar dakik değil. +5-10 larda geziyor. 1971 de üretilmiş olan bu kalibrenin hala yaygın olarak kullanılması, Sellita olarak klonlarının üretilmesi tesadüf değil. Kurma kolu büyük ve kurulma hissi çok güzel. En güzeli de 2-3 kere çevirdiğinizde saatin hemen çalışmaya başlaması. Bu durum Rolex’imde bile yok. Ayrıca 80 saat rezerv de oldukça kullanışlı. 2-3 gün takmayın sorun olmuyor. Fakat kurarken çıkardığı ses bana biraz fazla geldi. Tam anlayamadım açıkçası.

Hamilton Khaki Field spor ve günlük kıyafetler ile, doğa yürüyüşlerinde, çeşitli kayış alternatifleri ile plajda (özellikle benim için) ve tabi işyerinizin giyim formatına göre masa başında da yıllarca çok düşünmeden kullanabileceğiniz bir saat.


Süper ötesi bir yazı olmuş [emoji122][emoji122]beğendiğim ve almayı düşündüğüm bir modeldi ,halada öyle[emoji4] güle güle kullanın[emoji41]


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Kullanıcı avatarı
gozdentunay
 
Mesajlar: 1520
Kayıt: 24 Kas 2017, 10:58

Re: Hamilton Khaki Field inceleme

Mesaj slhgzl » 20 Mar 2018, 14:02

istante yazdı:
salguz yazdı:Inceleme guzel ben de pan europ kullanıyorum memnunum 80 saat rezervi olması ayrica guzel.Iyi günlerde kullanın.


o modele bayıldım ama su geçirmezliği 50 m diye almadım. bence daha güzel sizin model.

Sağolun bendeki mavi kadranlı sanırsam yeşil olanı da çıkacak.Khaki field da guzel model iyi gunlerde kullanın
Civil Engineer
Kullanıcı avatarı
slhgzl
 
Mesajlar: 2096
Kayıt: 30 Nis 2017, 15:46

ÖncekiSonraki

Dön TSF İsviçre Saat Kullanıcı İncelemeleri - Swiss Watch User Reviews

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 127 misafir

   
   
TSF Partner Brands & Medias
Ancon
Arnold & Son
Ateliers deMonaco
Audemars Piguet
Badollet Geneve
Bell & Ross
Breitling
Chopard
Concord
Gucci
Hautlence
Hublot
Linde Werdelin
Maîtres du Temps
Manufacture Royale
Oris
Parmigiani Fleurier
Snyper Geneve
Steinhart
Watchonista
                                          

     Facebook  Twitter  Instagram  Youtube  RSS Portal    |    Gallery    |    Blog    |     Advertise / Reklam / Contact      
 

All brand names and trademarks are the property of their respective owners