afl yazdı:Ms. Christine Hutter in kendi saç telini kullanması olağan dışı bir durum. Detaya girersek, muhtemelen Saxsonia daki hemen her üreticinin gelenek, teknik, işçilik ve mükemmeliyeti nasıl harmanladığı hakkında kitaplar yetmeyebilir.
efendim dogrudur; kitaplar hatta ansiklopediler yetmez fakat ben, hazır boyle aynı zevklere sahip bir forumdasla da karsılasınca dayanamayıp biraz gevezelik edeceğim ve Moritz' den kısaca bashedeceğim. Umarım anlayısla karsılanır...
sac teli konusu malum; tourbillon lar için bir seconds stop vazifesinde kullanılıyor. benim bildiğim kadarı ile lange dısında kullanan tek marka Moritz Grossmann ama yanılıyor da olabilirim..
Fakat yanılmıyor oldugum nokta; cogumuz haberdar olmasak da bugunku tourbillon ların buyuk cogunlugu, zaman ayarı yapılırken tourbillon u durdurma özelliğinden yoksun malesef. Lange ve Moritz hariç tabii ki..
bunun haricinde; ''ısıtarak renk verme'' her ne kadar bugün prestijli pek çok marka tarafından kullanılsa da; ilk çıkışını ve bugun hala uygulanıyor oluşunu yine Glashütte saatçiliğine borçlu olan bir yöntemdir.
Moritz, işi biraz 'kendine has' hale getirmek için; urettikleri kolları ve vidaları; mavi değil de, mor-kahverengi arası bir renge ısıtıyor. sır tabii ki kendilerinde gizli (hangi derecede ne kadar süre ile ısıtılması gerektiği vs..)



şimdi hani; bir işe adanmışlık, bir işe ''özen gösterme'' vardır ya hani...
bir analog saatte zaman gosterme hasassiyetinin bir sınırı vardır; en son dakika indisleri belirtilir kadranda. ama Moritz; daha hassas bir zaman ''okutma'' için; dakikaları da 5 esit parcaya bölüp, alt-20 saniye-indislerine de yer veriyor. tabii burada maharet; 20 sn. indislerini kadrana çizmekte değil; yelkovanın ucunu, dakika aralıklarının da beşte birinde yer alan o incecik cizgilerden daha kalın olmayacak kadar ince üretebilmekte!!!

son olarak; aslında çok basit olsa da gayet etkileyici bir fikri, bir detayı paylaşıp sonlandırayım madem

Moritz, sac telini kullandıgı modeli olan ''Benu Tourbillon'' da güzel bir toubillon kafesi de dizayn etmiş fakat biraz büyükçe ve kadranda 25. ile 35. dakikalar arasında kalan dakika indislerin yerini kaplıyor. işte sırf bu yüzden; yelkovan, mekezinden simetrilendirilerek bir yavru yelkovan oluşturulmuş ve bu yavru yelkovan da; tourbillon ın işgal ettiği o kısmi kadranın ''aynalandıgı'' bir baska alt kadranı gösteriyor ve böylece dakikayı okumak, yelkovan tourbillon un üzerine geldiğinde de mümkün olabiliyor:
sözgelimi aşağdaki görselda saatin; 4' ü 33 (hatta 32,5; çünkü aynı hassasiyet o alt kadranda da var!) geçtiğini söylemek için tahmine ya da göz kararı na gerek kalmıyor:

eh tekrar kusura bakmayın diyim. ve son olarak şöyle söyleyeyim; bu sadece Morizt deki durum.. GO da çok daha fena olaylar da var

kisacası imza ''1/SA'' oldugunda saatçilik başka bir anlama bürünüyor desek abartmış olmayız..
bir de ''işçilik manzara'' sı ile sonlandırayım:

Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak!...