Evet arkadaşlar bayadır inceleme yazmıyordum. Uzun aradan sonra bana inceleme yazdıran saat ile karşınızdayım
Başlamadan önce ne yazık ki düzgün fotoğraf çekebilen bir fotoğraf makinem ya da iyi bir cep telefonum olmadığını belirteyim . Yani incelememizde görsel bir yoğunluktan ziyade size sözel bir sunum hazırladım.
Öncelikle saatimiz Seiko Presage SPB041 referans numaralı Presage serisinden bir model.
Presage serisinin tüm detaylarına girip laf kalabalığa yapmak istemiyorum. Bu nedenle bu yıl ülkemize gelen bu yeni seri hakkında bir şeyler anlatayım.
Presage serisi önceden JDM(Japan Domestic Market) diye adlandırılan yani sadece Japonya pazarına özgü bir seriydi. Bulunduğumuz 2016 yılında ise globale açılma kararı alındı. Öncelikle bu yıl tanıtılan seride dikkat çeken 2 model malum Seiko SRQ019 ve SRQ021 idi:
*Görsel www.ablogwatch.com'dan alıntıdır.
Yeni modeller(benim saat de dahil) aşağıda görebileceğiniz Laurel'e ithafen üretilmiş, kadrandaki 12 sayısı buna ithafen kırmızı yazılmıştı:
İki modeli de Kanyon ABT saatte inceleme fırsatı buldum. Öncelikle saatler gereğinden fazla iri ve kalın geldi gözüme. Bütçe kısıtı da eklenince işin içine bu modelleri askıya aldım. SPB041 ise vitrinde duruyordu ve inceleme gereği duymadım. Sebebi ise dress watchlarda kadran kalabalığından pek haz etmem, sadece takvime okeyim. Geçmiş incelemelerimi okursanız hep karışık kadranlı modelleri tercih etttiğim görülür ama doğal süreç gereği saat zevkim minimalist ve rafine saatleri tercih etmemi sağladı zamanla. Bu modelde de güç rezerv göstergesi bulunduğundan incelemeye tenezzül dahi etmemiştim. Derken uzun süredir arkadaşım olan Serkan'a saatini zorla sattırıp, onu yeni saat almaya zorlarken benim gönderdiğim referans numaralarına bakarken kendisi tesadufen SPB041'i görüp, "abi saate bayıldım, alalım" dedi ve günümüz ona ve bana bu saati alarak noktalandı .
Saate bakarken kasa boyutları, kadran işçiliği ve kalınlığındaki orantı beni çok etkiledi. Öncelikle kasadan başlayalım:
Kasa & Cam
Saatin kasası paslanmaz çelikten imal edilmiş. Kasa çapı 40,5 mm ve kalınlığı ise 13,1 mm.Tüm boyutları ile benim dress watch tanımımın sınırlarında. Bence dress watch ibaresi kullanılan bir saatin maksimum çapı 40mm, kalınlık ise maksimum 13mm olmalı. Bu sebepten saatimiz sınırdan girip koleksiyona dahil oldu.
Kasada fotoğraflardan da görüleceği üzere yer yer fırçalanmış ve parlatılmış yüzeyler mevcut. Özellikle Presage serisindeki lug kıvrımı ve lugların iç yüzeylerindeki parlatılmış kısımlar dikkat çekmekle beraber saatteki kasa işçiliği kesinlikle fiyatının çok ama çok üzerinde. Parlatılmış bezelin işçiliğini özellikle şaşırtıcı buldum.
Kurma kolu ile ise görsel olarak beni en şaşırtan, takdir ettiğim öğelerden biri oldu saatte. "S" simgesi işli,dışa doğru çapı genişleyen yapısı ve işçiliği itibariyle beğenimi topladı. Saatimiz 100m su geçirmezlik yani 10 bar basınca dayanıklı. Bu değerlerden bekleyeceğiniz üzere kurma kolu vidasız. Ayrıca saat 4800 a/m manyetik alana da dayanıklı.
Üstteki fotoğrafta görebileceğiniz üzere cam hafif bombeli. Safir cam kullanılmış saatte ve nispeten başarılı bir antirefle kaplama mevcut. Işığı başarılı şekilde kırıyor ve okunurluk gayet rahat.
Transparanlık adına cam olarak kullanılan arka kapak iyimser şekilde dekore edilen rotoru dekolte ile açığa çıkarmakta
Kadran
Saatin belki de üzerine en çok şey yazılabilecek yeri kadranı... Dikey motiflerle dekore edilen kadranda hafif bir mother of pearl havası da mevcut(belli seviye ve açıdaki ışıkta yakalamak mümkün fakat bahsettiğim üzere şu anki teknik imkanlar el vermedi). Kadran beyaz renkte ve Breguet numerals kullanılmış, 12 sayısı ise kırmızı renkte. Kollar yaprak formunda, mavileştirilmiş ve işçiliği gerçekten fiyatının üzerinde. Loop ile incelediğimde bile hata bulamadım. Güç rezerv göstergesi ve takvimi içeren subdialların çevresinde çok ince metal bir çerçeve de mevcut ve bu kadranın kalite hissiyatını ciddi yükseltmiş. Subdiallarda kullanılan ibreler de aşırı koyu bir mavi ve bunların işçiliğinde de herhangi bir hata göremedim. Ayrıca kadran çevresindeki minute counterda da imleçler ile hizalama resmen mükemmel ki genelde Seiko'nun kronik problemidir imleçler ile hizasızlık. Saniye ibresinin alt ucunun hilal şeklinde yapılmış olması da hoşa giden ince bir detay olmuş. Neticede minimalizm takıntılı ben bile kadranın güzelliği karşısında güç rezerv göstergesi ve subdial şeklindeki tarihi bile beğendim, defalarca "bu ne güzellik" dedim...
Kordon
Kordon timsah derisi yani krokodil ki bu fiyat segmentinde denk gelme olasılığınızın 0 olduğu aşikardır. Son derece yumuşak ve konforlu olan kordon koyu kahve renge sahip. İçi süet benzeri bir yapı sergilemekte. Kordon fırçalanmış çelikten imal edilen son derece kaliteli bir klips ile geliyor ve kullanımı oldukça rahat. 20mm genişliğindeki kordon ile luglar arasındaki mesafe optimum tutulmuş, görsel herhangi bir memnuniyetsizlik yaratmıyor. Genel kalite olarak ele alırsak bu kordondaki kalite yüksekliği ile Seiko beni şaşırttı
Mekanizma
İncelememizdeki son kısmı mekanizmaya ayırıp huşu içinde uzaklaşıyorum
Saatte 6R27 kodlu otomatik Seiko mekanizma kullanılmakta. Bu fiyat grubundaki genel Seiko mekanizmalarının aksine saatte 28800 vuruş ile çalışan 29 taşlı mekanizma 45 saat güç rezervi sunmakta. Mekanizma aynı zamanda elle kurma ve saniye durdurma(hacking seconds) özelliğine de sahip ve kurma kolunu yaklaşık 20 tur döndürünce tam doluluk oranına ulaşılıyor . Mekanizmada güç rezerv göstergesi ve subdial formatında tarih de mevcut. Bu noktadaki eleştirim ise güç rezerv göstergesinin biraz ters bir mantıkla çalışması: Yani ibre aşağı doğru hareket ettikçe bu doluluk anlamına gelmekte, genel kullanıcı beklentisi ise ibre yukarı çıktıkça güç rezervinin yükselmesi yönünde. Her güzelin ufak bir kusur olur diyerek umursamadım tabii ki de .
Japon kardeşlerimizin klasik özelliği bu saatte de kendini belli etmiş: Mekanizmada herhangi bir görsel süsleme mevcut değil. Sadece yukarıda da bahsettiğim rotordaki iyi yürekli süsleme çabası mevcut . Aslında bakınca burada da biz tüketicilere eleştiri yapasım geliyor, yani Seiko bize gerçekten başarılı saatleri nispeten uygun fiyata sunuyor ama biz tatmin olmuyoruz ve mekanizmma dekorasyonuna filan takıyoruz(ben de dahil) . Bakınca bu fiyattaki hiçbir İsviçre saatinde dekorasyon görmedim ve bunu sorgulamadım. Seiko'da ise bunu sorguladım yani bizim burada fazla şımardığımızı da kabul ediyorum.
*Resim longislandwatch.com'dan alıntıdır.
Ve son olarak lanet olasıca beyaz yaka shot ile incelememi sonlandırıyorum
Not: İncelemeyi çok acele yazdım, yazım hataları varsa bunlar için şimdiden özür dilerim. İlk fırsatta kontrol edip düzeltmeleri yapacağım. Güzel fotoğraf çekebilen bir alet bulursam da görsel destek mutlaka gelecektir.
Sağlıcakla, keyifli forumlar