sabonis yazdı:Archimed yazdı:Merhaba,
Öncelikle babanızın doçentliği şimdiden hayırlı olsun. Tabi sizin gibi düşünceli ve böyle özel bir hediye alan evlada sahip olduğu için babanızın şanslı olduğunu düşünüyorum.
Hediye önerisinden önce size naçizane birkaç tavsiye ve akabinde saat önerisinde bulunmak istiyorum.
Ben de yaklaşık 3 yıldır bir vakıf üniversitesinde yardımcı doçent olarak görev yapmaktayım; bunun yanı sıra kendi işimi de takip ediyorum. Kendi okulumun yanı sıra; farklı okullarda da (gerek devlet gerek vakıf üniversitesi - hem Anadolu'daki mütevazi, hem de İstanbul'daki havalı vakıf üniversiteleri) benim gibi beyaz yaka kökenli akademisyenler ile, eskiden beri tanıdığım asistanlıktan yetişme akademisyenleri tanırım, bazıları ile iyi dostluğum var. Akademisyenler arasında bazı yazılı olmayan ilginç kurallar var. Özellikle devlette asistanlıktan yetişmiş kıdemli kademeli profesörler, uzun yıllar boyunca mütevazi maaşla yaşadıkları için daha alt kadrodaki kişilerin lüks araç, saat, takı gibi eşyalarına gıcık olabiliyor. Bu durum kıdemli kademeli profesörlerin yanı sıra; yıllardır doktorasını bitirememiş öğretim görevlileri, kadrosuz yardımcı doçent ve doçentler için bile geçerli. Dolayısıyla sizin son derece iyi niyetli jestiniz, babanıza düşman kazandırabilir. Belki de babanız bu yüzden hem belli bir kaliteye sahip, hem de satın alması çok zor olmayan Longines saat kullanıyor olabilir. Eğer babanızın doçentlik öncesi belli medyatik bir itibarı veya politik/devlet kademesinden belli bir gücü varsa, bu güzel hediyeniz diğer akademisyenleri kıskandırsa bile, babanızın gücü karşısında sesleri çıkmayacaktır. Yok dediğim gibi babanızın belli bir medyatik itibarı veya politik/devlet kademesi kökenli bir gücü yoksa, babanız pahalı saati okulda takmak istemeyebilir veya taktığı saat istemeden onu rahatsız pozisyonlara düşürebilir. Maalesef son derece bilgi kişiler olmasını beklediğiniz akademisyenlerin dünyasında da son derece sığ insanlar olabiliyor ve bu sığ insanlar bazen keyifleri kaçırabiliyorlar.
Farklı bir bakış açısı gibi gelebilir ama çok doğru tespitler, çok güzel açıklamışsınız
Bu yorumu yazdıktan bir süre sonra okulda idari görev de aldım, bir bakıma terfi gibi bir şey oldu. Daha öncesinde sadece ders veriyordum, muhatabım da öğrencilerim ve fakülte sekreterliği idi, kafam da daha rahattı. Şimdilerde ek olarak diğer hocalarla, diğer idari görevliler ve üst yönetimle daha fazla paylaşımda bulunuyorum. Diyeceğim tek şey; önceki yorumumda az bile yazmışım... Yılların hocaları, profesyonel kökenli öğretim görevlileri, yılların idarecileri öyle şeylerle uğraşıp o kadar gereksiz şeylere kafaları takıyorlar ki, inanamazsınız...
