Zaten bir dönem öyle idi
Linkte bu konu hakkında yazılmış bazı yorumlar var, ilgilenenler okuyabilir. Bende oradan alakalı bir mesajımı buraya kopyaladım.
Bir çok kişi kabul etmek istemese de yaşadığımız dünyada marka çok önemli bir değerdir. Burada kurulduğu günden beri en çok konuşulan konu saatler gibi görünüyor ama gerçekte markaları ve değerlerini konuşuyoruz. Neden Grand Seiko'ları çok beğeniyorsunuz ve sahip olmak için çıldırıyorsunuz tekrar düşünün.
Oysa çok benzerleri Seiko 5 serilerinde mevcut. Mekanizma / komponent farklı, işçilik farklı sesleri yükselir gibi olacaktır. Elbette GS çok daha kaliteli ama bu iki seriden ürünün işçilik ve mekanizma maliyet farkının final ürün fiyatına yansımasının temelde tahmin edildiği kadar yüksek olmadığı bilinen bir gerçek, esas olay saatin exclusive bir ürün olması, Grand Seiko badge ve marka değeridir.
TAG Heuer SLR Calibre-S Mekanizma ve MAC Üzerine Söyleşi
viewtopic.php?f=62&t=4053&p=45550#p45550Bond yazdı:Recon detaylı tanıtım ve düşüncelerini paylaştığın için teşekkürler. Burda kısa zamanda çok güzel bir ortam oluşturduk, aramıza katılman memnuniyet verici, umarım bu konu dışında da paylaşımlara katılırsın. Burda zaten quartz mekanik ayrımı yok sadece saatler var.
Mantik penceresinde dusunuldugunde, calibre-s 'in tamamiyle mekanik yapida bir chrono ile esdeger karmasikliga sahip oldugunu iddia etmek zaten dogru bir yaklasim olmaz bence de. Bunu saatlerden anlayan bir adam olarak degil, teknolojiyle icli disli olan biri olarak soyleyebilirim. Nihayetinde mekanik bir aksamin metal yorgunlugu, basinc, sicaklik, direnc gibi degisen parametreler dahilinde bile kararli sonuc vermesini saglamak teknolojinin otesinde iscilik ve tecrubeyle mukemmellige ulasabilecek bir durum ancak. Sanirim cok sayida forum uyesinini mekanik saat merakinin altinda da tam olarak bu var...
Genelde burada kullanıcılar bu konuları pek konuşmuyor ama ben düşüncelerimi yazayım belki fikirlerini belirtenler olur. Yukardaki yaklaşım ve gözlemin bence super ama benim genel farkettiğim çoğunluğun bu sebepten merak duymaması yada sanal bir ilgiye sahip olması. 90'lı yıllardan itibaren yoğun bir sistematik yönlendirme ve kulaktan dolma bilgilerin etkiside yok değil. Bunun arkasında ticari bazı kaygılarında baya bir etkisi var. Rasyonel bakarsak aslında Quartz ve digital ürünler teknolojik açıdan mekanik saatlerden çok daha gelişmiş yapıdadırlar. Yukarda senin belirttiğin kriteleri sağlayan özel mekanik saatlerdeki el işçiliği tabir edebileceğimiz craftmanship yapıdaki ürünlerle otomasyon sistemli üretilen basit mekanik saatler arasında benim fikrime göre dağlar kadar fark var. Elbette her kesimden tüketicinin ulaşamayacağı seviyelerdeki bu özel yetenek, emek ve geliştirme maliyetli ürünler yerine tüketiciler psikolojik olarak bu yönde düşünmeye itilerek ve bana göre sıradan olarak adlandırabileceğim ürünlere sahip olarak bir nevi tatmin duygusuna sevk ediliyor. Buda firmaların ve baz mekanik saat sektörünün yüksek kazançlarla yolunda devam edebilmesini sağlıyor.
60'ların sonunda orta sınıf tabir edebileceğimiz bir otomatik mekanizma $ 20-25 US fiyatlara malolurken, quartz saatlere can veren bir adet kuvars kristalinden elde edilen modülün maliyeti $ 450-500 US seviyelerinde idi. O zamanlarda Quartz bir saate sahip olmak farkı yaratıyordu. Teknolojinin inanılmaz bir hızla ilerlemesi ile bu kuvars kristal maliyeti $ 0.01 US seviyelerine kadar düştü. Buda Quartz ürünlerin satış fiyatlarına yansıdı elbette ve mekanik saat üreticilerini çok zor bir pozisyona soktu. Bugün halen sektörün dünya pastasındaki en büyük payını Quartz ürünler oluşturuyor. Baz mekanik saatler tekrardan yükselişe geçti görünsede tek başına brand etkisi olmadan gerçekçi olursak pekte birşey ifade etmiyor. Elbette eksepsiyonel craftsmanship mekanik ürünleri bunlardan çok ayrı tutuyorum.
Quartz ile ilgili Carlos Perez tarafından yazılmış beğendiğim bir makaleyi ekliyorum ayrıca ilgini çekerse forumdan Spring Drive teknolojisi ile ilgili konulara bakmanı öneririm.
The Final Paradigm of Horological Evolution
http://people.timezone.com/msandler/Articles/CarlosFinalParadigm/FinalParadigm.htmlOcak 1972 yılı ünlü Populer Science dergisinden bir makalenin ilk sayfası yukarda belirtiğim konuyu ve durumu açıklaması açısından güzel bir örnek. Belki istemeden senin konununu başka yere çektim kusura bakma ama diğer aktif üyelerimiz bu konuda neler düşünüyorlar ve neden mekanik saatleri seviyorlar merak ediyorum. Elbette klişeleşmiş "
mekanik saate ben can veriyorum bu yüzden hoşuma gidiyor vede torunumun torununa kalacak" açıklaması dışında.