Babamın saatlerini
viewtopic.php?f=45&t=24186
hayata döndürdükten sonra, sıra dedemin Doxa'sına ve benim Citizen'ime geldi. (farkındayım sıralama biraz garip, sanırım maddi değeri "biraz" daha yüksek olanlara öncelik verdim )
Doxa'nın üzerinde bir kaç tarih var. En büyüğü 1925 buradan saatin 90'lı yaşlarında olduğunu tahmin ediyorum.
Citizen 80'li (Özal'lı) yıllardan, yani ithalat serbestisinin başladığı zamanlardan kalma. Babamın kırtasiye dükkanında satmayıp bana ayırdığı bir saat. Camını kırıp, bileziğini deforme ettikten sonra saatten soğumuştum. (cahilllik işte...) Annem saklamış...
Her iki saat de Cengiz Usta'nın elinden geçti. Camlar ve bilezik değişti, mekanik revizyonları yapıldı. Hayata döndüler.
Belki bir gün "yeni bir mekanik saatim" de olur da yine bu satırlardan sizlerle paylaşırım...
Tüm saatsever forum dostlarına selam ve saygıyla...