Pazarlık

Forum Kurallarına Uygun Farklı Konular Üzerine Sohbet ve Paylaşımlar
Forum kuralları
Sevgili Üyeler Forum Kurallarında Tartışılması Uygun Olmadığı Belirtilen Konular Hakkında Bu Bölümde Paylaşım ve Fikir Bildirimi Yapmayınız. İnançlar, Politika, Fanatizm, Irkçılık Vb. İçeriklerde Konular Açmayınız. Ayrıca Kişisel Mahremiyet ve Ailesel Durumlarınızı İçeren Konuları Burada Paylaşmayınız. Birbirinize Saygılı Olunuz Lütfen.

Re: Pazarlık

Mesaj thunderbirds » 06 Şub 2018, 23:55

ermansire yazdı:Şöylece bir baktım yazılanlara, nacizane birkaç önerim olabilir, bir satın almacı olarak günün çoğunu pazarlıkla geçiriyorum.

Evvela pazarlık = yalvarmak diye düşünüyorsanız zaten isteseniz de bir şey koparamazsınız, Allah herkese sizin gibi müşteri nasip etsin :lol: Ülkemizde pazarlık sünnettir anlayışı olduğundan dolayı zaten çoğu fiyatın üstünde bir pazarlık payı vardır. O köpüğü atmayı pazarlık olarak görmemelisiniz, o zaten olması gerekendir. Onun üstüne kopardığınız şey pazarlıktır. Bunun için evvela malın ederini bilmek gerekir. Bu da çapraz sorgulamalarla, ikili muhabbetlerle, tanıdık vasıtasıyla, bir bilene danışarak, blöfle vs vs mümkün. Ne istediğinizi bilmezseniz bulduğunuzda anlayamazsınız.

Diyelim ki malın ederini öğrendiniz, birisi kulağınıza bunda max %30 indirim olur dedi. O %30'u da almanın dolambaçlı yolları var. Satış (ve alış) bir game'dir. Tek kazananı (zero sum game) yoktur. Biri kazanır diğeri kaybederse, satıcı parasını sayarken siz pazarlık = yalvarmak diye kendinizi avutursunuz. Önemli olan kazan kazan durumunu yaratmaktır ki, alan memnun satan memnun olsun. Asıl amaç satıcının max düşeceği ile alıcının max çıkacağı kesişimdeki o optimal noktayı bulmaktır. İçeriden bilgi şunun için önemlidir, siz uyanık geçineceğim diye mesela Rolex bayisine gidip %50 indirim isterseniz komik duruma düşersiniz.

Donanımlı olmak (en kötü ihtimalle öyle görünmek) bu işin ilk ve en önemli kuralıdır. Satıcılar anasının gözü, sizin bir açığınızı yakalarlarsa oradan vururlar. Bu hayatta öğrendiğim bir numaralı kural, bir şeyi almak istiyorsan istemeyeceksin. Yalvarmayacaksın demiyorum, istemeyeceksin bile. Bu genel geçerli bir kuraldır, bir şeyi almak için önce ondan vazgeçmen gerekir. Ürünü yıkayıp yağlamak satıcının görevidir. Sizin böyle bir göreviniz yoktur, kötüleyin de demiyorum sonuçta parasını verip almak istiyorsunuz, bu dengeyi kurmak önemli. Peki almak istediğiniz bir ürün nasıl yerilir? En kolayı alternatiflerini överek. Diyelim ki zevksizsiniz ve bir Hublot almak istiyorsunuz. Bunun mekanizması ETA diye konuya girerseniz adam o zaman niye geldin moduna girer. Ama konu mekanizmaya gelince ya aslında bu bütçeyle bilmemkimde inhouse mekanizmalı bir model var ama bunu da bir görmek istedim derseniz siz ikna edilmesi gereken taraf konumuna geçersiniz. İpleri elinize aldığınızda iş tabii hünerinize kalmış kolay ikna olmayacaksınız.

Parasıyla alışveriş yapıyorsunuz, satıcı size iyilik yapmıyor siz ona iyilik yapıyorsunuz, bunu unutmayın. Neyse devam edelim, %30 indirim isteyen birisi %30 indirim alamaz, pazarlık işi elini yavaş yavaş zayıflatmaktır. Ama %50 isterseniz de komik duruma düşeceksiniz, ne yapmalı? En mantıklı hamle fiyat vermemeniz. Birçok satıcı hile yapıp elinizi görmek ister, fiyatı size sorar. Tabii saatten sapıyorum bazen ticarete gidiyor aklım ama taktiklere odaklanın. Eğer bir fiyat verirseniz yeni alt limit odur, onun üzerinden bir daha indirim isteyemezsiniz. Sizin son dakika devreye girip son fiyatı söylemeniz ve satıcıyı take it or leave it pozisyonuna sokmanız gerekir. Bu andan önce söylenen her fiyat cebe zarardır. Satıcı dk 1 fiyatı bana sorarsa benim ağzımdan çıkan tek söz, "satıcı ben değilim fiyatı sen söyleyeceksin" olur. Kaçan kovalanır ilk ağızdan deneme indirimlerine tebessüm dahi etmeyip boş boş adamın suratına bakabilirsiniz. Şu olur mu, imkansız, alır eline hesap makinesini, peki bu olur mu, abi ben sabah doğmuşum ama dün sabah doğmadım, vs üstü kapalı geçiştirerek fiyatı beğenmiyorsunuz. Şu ana kadar aldığım en yüksek fiyat sizde, bilmemkim bayinizde bu kadar, yurt dışında indirim + tax free ile şu kadar, bunlar hep meşru yöntemler. Kapıdan çıkıp gidebilirsiniz bile. (Tabii daha önce kartınızı verdiyseniz)

Diyelim %30 yapacak adam %20'ye indiiii. Artık savaşı bir barış anlaşmasıyla noktalamak istiyorsunuz ikiniz de. Barış anlaşması iki tarafın da kazandığı değil, iki tarafın da kaybettiği, o an kimse kazanmadığı için iki tarafın da uzun vadede kazandığı bir anlaşmadır. Win win game'de ne dedik, iki tarafın da maksimum fedakarlık yapacağı noktayı bulmak için sizin fedakarlık yapma zamanınız. Peki %30 indirim hedefliyorsanız ve hedef fiyat olarak -%30 söylüyorsanız nasıl fedakarlık yapacaksınız? Bundan sonra ince taktik benim orta oyunu dediğim yöntemdir. Hedef fiyatınızı ortalayacaksınız. Neyse bu kadar şamata yeter bakışı ile veya ne bileyim ayağa kalkarak, mesela "olacak şeyi konuşalım mı" diyerek %40 teklifinizi sunma zamanı. Satıcı sanki evini yakmışsınız gibi hareketler yapacaktır, bunlar normal. Diyelim ki dünyada olmaz dedi, saati kutuya koydu. Bu şovdan katiyen etkilenmemeniz gerekiyor. Valla benim hedef fiyatım bu, bir önceki saati de yanlış hatırlamıyorsam bu civarlarda indirimle aldım diye geçmişe bir referans verip bunun imkansızlığını ortadan kaldırmakla başlayabilirsiniz. Adam sizden fatura mı isteyecek? Neyse madem olacak şeyleri konuşuyorsunuz, bu arada fiyatı biraz daha düşürmesi olasıdır. Siz de artık aynı oranda fiyatı arttırabilirsiniz. Karşılıklılık ilkesi. İnsan jestleri karşılıksız bırakmamaya kodlanmış. Ve ikiniz de eşit oranda fedakarlık yaparsanız, tesadüfe bak iş tam sizin istediğiniz noktada bitiyor. :lol: Neyse sen 3 kuruş düş, sen 3 kuruş arttır, git gel, ara sor, optimal noktaya kadar gelmesi gerekir fiyatın. Hayırlı olsun.

Peki optimal noktadan emin değilsek? Bunu da öngörmenin bazı yöntemleri var, diyelim ki siz at pazarlığınızı yaptınız ama arada hala bir fark kaldı. Adam bundan aşağısına ne deseniz yok diyor. Pazarlık tıkandı. Artık daha cüzi indirimler isteme zamanı, taa ki satıcı yok bu fiyata satacağıma hiç satmam diyene kadar. Viola! Adamın optimal noktasını buldunuz. Yapabileceği maksimum indirim oranına geldi, (satmaya acil ihtiyacı yoksa) bu fiyata sana satacağıma bekler başkasına satarım diyor. Bu saatten sonra alacağınız ikram çay kahve olur, son fiyat size de uyuyorsa satın alın. Uymuyorsa yapacak bir şey yok.

Ben saati koluma takar gezerim 3 kuruş fazla olsun kırmızı olsun diyorsanız buraya kadar boşuna okudunuz, ama aslında bir süre sonra garip bir zevk veriyor pazarlık. Pazarlık yapmadan hiçbir şey alamaz kıvama geliyorsunuz. Bu konuda da önceden uyarmış olayım.



Güzel bir yazı. Daha genel olarak Robert Cialdini "İknanın psikolojisi" kitabında bir kaç teknik daha var. Saatler için geçerli değil ama ikram olarak size yiyecek veya basit promosyon (anahtarlık, marka logolu nesne vb.) malzemeleri verilirse, ürünü satın almanız kolaylaşır.
Kullanıcı avatarı
thunderbirds
 
Mesajlar: 20
Kayıt: 13 Nis 2016, 08:26

Re: Pazarlık

Mesaj manil » 07 Şub 2018, 17:53

Google'a "esnaf kan ağ.." yazın, sırasıyla esnaf kan ağlıyor 2014, 2015, 2016, 2017... yıllara sair biçimde arama sonuçları çıkıyor.

Türkiye'de en kurumsal saat satışı da çok temelde esnaflığa dayanır. At pazarlığının şiddetli biçimde yapılmasını gerektirir. "Nakit" anahtar kelimedir. Bi de "Karttan çektirmek" deyimi vardır ki, karttan çekilen para değil, adeta tereyağındaki kıl'dır. Acıtmaz. Hissedilmez.
“Some people feel the rain. Others just get wet.”

Bob Marley
Kullanıcı avatarı
manil
 
Mesajlar: 2657
Kayıt: 14 Şub 2014, 12:33

Re: Pazarlık

Mesaj sabonis » 15 Haz 2018, 12:30

ermansire yazdı: Diyelim ki zevksizsiniz ve bir Hublot almak istiyorsunuz.
:P :P

Keyifle okudum yazınızı :thumbup:

Malesef ben de pazarlık yapmayı beceremeyenlerdenim. Genetik sanırım babamında hiç pazarlık yaptığını görmedim :D
Kullanıcı avatarı
sabonis
 
Mesajlar: 173
Yaş: 40
Kayıt: 24 Tem 2014, 22:53
Konum: izmir

Re: Pazarlık

Mesaj Pardayan » 23 Tem 2018, 17:08

Müzakerenin anası win/win situation dediğimiz kazan/kazan durumudur. Bir satışın gerçekleşmesi için her iki tarafında kazanması gerekir. Satıcı kazanırken alıcı kaybediyorsa satış gerçekleşmez. Alıcı kazanıp satıcı kaybediyorsa da öyle. Amaç her iki tarafında kazanacağı "orta nokta" da buluşmak olmalıdır. Bunun gerçekleşebilmesi için alıcı alacağı ürünü önceden araştırmalı , en az satıcı kadar bilgi sahibi olmalıdır ki iyi bir alışveriş yapabilsin. Satış gerçekleşmediği takdirde alternatifleri var mı bilecek. Satıcı alıcıda güven duygusu oluşturacak alıcı da alacağı ürünle ilgili olarak bilgili olduğunu satıcıya gösterecek ve sonunda her iki tarafta kazanacak.
Kullanıcı avatarı
Pardayan
 
Mesajlar: 655
Kayıt: 12 Haz 2018, 00:44
Konum: Istanbul

Re: Pazarlık

Mesaj rolexcollector » 25 Tem 2018, 01:06

Pardayan yazdı:Müzakerenin anası win/win situation dediğimiz kazan/kazan durumudur. Bir satışın gerçekleşmesi için her iki tarafında kazanması gerekir. Satıcı kazanırken alıcı kaybediyorsa satış gerçekleşmez. Alıcı kazanıp satıcı kaybediyorsa da öyle. Amaç her iki tarafında kazanacağı "orta nokta" da buluşmak olmalıdır. Bunun gerçekleşebilmesi için alıcı alacağı ürünü önceden araştırmalı , en az satıcı kadar bilgi sahibi olmalıdır ki iyi bir alışveriş yapabilsin. Satış gerçekleşmediği takdirde alternatifleri var mı bilecek. Satıcı alıcıda güven duygusu oluşturacak alıcı da alacağı ürünle ilgili olarak bilgili olduğunu satıcıya gösterecek ve sonunda her iki tarafta kazanacak.
Çok kitabi ve ideal dünyayı temsil etmiş yazı.
Bir satışın gerçekleşmesi için iki tarafın da kazanması gerekir çok iddialı bir cümle! Bir tarafın daha çok kazandığı milyonlarca satış vardır emin olun...

SM-G965F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
The best , or nothing..
Instagram : rolex.collector
Kullanıcı avatarı
rolexcollector
 
Mesajlar: 2392
Yaş: 41
Kayıt: 31 Mar 2010, 23:14

Re: Pazarlık

Mesaj Casıosever » 10 Eyl 2018, 15:42

Pazarlık sünnettir hocam :D Biraz çirkef davranacaksın. Adamın sana ihtiyacı var gibi hissettiriceksin. Kaliteli görüneceksin...
Kullanıcı avatarı
Casıosever
 
Mesajlar: 43
Kayıt: 21 Kas 2016, 10:56

Re: Pazarlık

Mesaj Pardayan » 10 Eyl 2018, 17:44

nzmokur yazdı:
Pardayan yazdı:Müzakerenin anası win/win situation dediğimiz kazan/kazan durumudur. Bir satışın gerçekleşmesi için her iki tarafında kazanması gerekir. Satıcı kazanırken alıcı kaybediyorsa satış gerçekleşmez. Alıcı kazanıp satıcı kaybediyorsa da öyle. Amaç her iki tarafında kazanacağı "orta nokta" da buluşmak olmalıdır. Bunun gerçekleşebilmesi için alıcı alacağı ürünü önceden araştırmalı , en az satıcı kadar bilgi sahibi olmalıdır ki iyi bir alışveriş yapabilsin. Satış gerçekleşmediği takdirde alternatifleri var mı bilecek. Satıcı alıcıda güven duygusu oluşturacak alıcı da alacağı ürünle ilgili olarak bilgili olduğunu satıcıya gösterecek ve sonunda her iki tarafta kazanacak.
Çok kitabi ve ideal dünyayı temsil etmiş yazı.
Bir satışın gerçekleşmesi için iki tarafın da kazanması gerekir çok iddialı bir cümle! Bir tarafın daha çok kazandığı milyonlarca satış vardır emin olun...

SM-G965F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi


İddialı cümle değil Sayın Nazım bey, bu işin ana kuralı. Söylemesi ayıp olacak ama profesyonellere yönelik olarak eğitim ve danışmanlık veren bir eğitim kurumum var. Daha birçok eğitimin yanında 25 senedir İkna ve Müzakere Esasları eğitimini de bizzat veriyorum. Eğitim notlarından 2 sahifelik küçük bir örnek vereyim. Ne demek istediğim daha iyi anlaşılsın.Bir taraf daha çok kazanır tabi ki ama karşı taraf kaybetmediği müddetçe.

Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
Pardayan
 
Mesajlar: 655
Kayıt: 12 Haz 2018, 00:44
Konum: Istanbul

Pazarlık

Mesaj ekdellal » 10 Eyl 2018, 19:30

2.slayttaki “tarafta” “taraf da” olacak. [emoji41]

“Kendimizi daha fazla maksimize etmek” bu cümlede de teknik olarak oturmayan bişeyler var gibi.

Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Kullanıcı avatarı
ekdellal
 
Mesajlar: 1524
Yaş: 54
Kayıt: 15 Kas 2016, 20:42
Konum: İstanbul-Üsküdar-Bulgurlu

ÖncekiSonraki

Dön TSF Sohbet - Off Topic Discussion

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 34 misafir

   
   
TSF Partner Brands & Medias
Ancon
Arnold & Son
Ateliers deMonaco
Audemars Piguet
Badollet Geneve
Bell & Ross
Breitling
Chopard
Concord
Gucci
Hautlence
Hublot
Linde Werdelin
Maîtres du Temps
Manufacture Royale
Oris
Parmigiani Fleurier
Snyper Geneve
Steinhart
Watchonista
                                          

     Facebook  Twitter  Instagram  Youtube  RSS Portal    |    Gallery    |    Blog    |     Advertise / Reklam / Contact      
 

All brand names and trademarks are the property of their respective owners