Merhaba arkadaşlar. Uzun süredir şehir dışında olduğumdan yazmaya anca fırsat bulabildim. Gaziantep gezim çok eğlenceli ve doyurucu geçti. Aklımda kalanları sizlerle paylaşmak ta boynumun borcu çünkü bu konudaki paylaşımlar çok işimi gördü. Bu yüzden tecrübelerini esirgemeyen arkadaşlara teşekkür ederim.
Öncelikle Gaziantepliler güzel insanlar. Halkı ve esnafı çok yardımsever ve bonkör. Gittiğimiz, gezdiğimiz, alışveriş yaptığımız yerlerde ikramı ve muhabbeti eksik etmediler.
Gaziantep mutlaka en bir defa gidilmesi gereken, hem tarihi hemde turistik bir şehir. Kale çevresindeki tarihi bedesten ve çarşılarda bakır işleme eşyalar, çeşitli hediyelik eşyalar, her türlü çerez, baharat ve yemeklik ürün bulabilirsiniz. Bu çarşıların hepsi de birbirine çok yakın.Birinden çıkıp diğerine giriyorsunuz. Fiyatlar alacağınız ürünün kalitesine göre değişmekle birlikte oldukça uygun sayılır.Bayanlara hediye alacaksanız yöresel kuntu kumaşından yapılma şal ve giysileri tavsiye ederim.
Bey Mahallesi tarihi taş evlerden oluşmakta olup, Atatürk Evi, Oyuncak Müzesi gibi müzelere ev sahipliği yapıyor. Dar sokaklarında yürürken etrafı keşfetmek çok eğlenceliydi. Ayrıca keyifli vakit geçirebileceğiniz taş kafeler de mevcut.
Zeugma müzesi gerçekten beklentilerimin çok üzerinde çıktı. Türkiye olarak Avrupa standartlarında böyle bir müzeye sahip olmak beni çok mutlu etti. İçinde muhteşem birer sanat eseri olan mozaikler profesyonelce sergileniyor. Ayrıca müzenin önünden belirli saatlerde yanları açık tur minibüsleri kalkıyor. Müze rehberinin dediğine göre Antep’in tüm tarihi ve turistik yerlerini gezdiriyormuş. Ama maalesef saatini denk getiremediğimiz için bu turu yapamadık. Bu arada yeni bir hizmet olduğu için bu tur bir süreliğine ücretsizmiş.
Geleli asıl konuya:) Gaziantep’te ne yerseniz yiyin, pişman olmazsınız. Ama iyinin de iyisi var tabiki. Benim yemek yediğim yerler sırasıyla:
1)Güllüoğlu’nda mutlaka şöbiyet yiyin. Birkaç tane Güllüoğlu var. Atatürk heykelinin karşındaki, eski sinema merkezi civarında.
2)Katmerci Zekeriya Ramazan ayında kapalıymış. Biz de Katmerci Abdo’ya gittik. Katmeri tavada yapıyor. Çok beğendik. Zekeriya ise fırında yapıyormuş. Daha hafif olabilir. Hangisini tercih edeceğiniz size kalmış.
3)Koçak’ta kuru baklava ve şöbiyet. Yalnız benim yediğim fıstık sarması gibi yeşil olanından. Yok böyle bi lezzet.
4)Tavsiye üzerine gittiğim Cumba Künefe. Bol antep fıstıklı ve yanında süt, meyveli kaymak tabağı ve sıcak kavrulmuş antep fıstığıyla servis ediliyor. İnanılmaz bir lezzeti var. Dedikleri gibi sırf künefe yemek için İstanbul’dan kalkıp gidilir. Ayrıca Kasap Halil Usta’ya yürüme mesafesinde. 2 mekan aynı gün sırasıyla denenebilir.
5)Kasap Halil Usta’da küşneme ve fındık lahmacun çok güzel. İkramları çok bol. Yalnız Ali Naziği pek beğenmedim.
6)Tabiki İmam Çağdaş. Ali Nazik hayatta yediklerimin en iyisiydi. Bütün yemekleri çok güzel ancak soğan kebabı ve adını hatırlamadığım bazı yemekler sezonlukmuş. Mart-Nisan gibi giderseniz menüdeki tüm yemekleri bulabilirsiniz.Midede yer kalmadığı için tatlılarını deneyemedim. Zaten Koçak’ta da paket yaptırmıştım. Ama eminim tatlıları da harikadır.
Sadece nohut dürümü pek beğenmedim. Açken yoklukta tercih edilebilir. Ama mideyi boş yere doldurmaya gerek yok. Zira boş mide Antep’te insana çok lazım oluyor.
Sadece iki günde bu kadar şey deneyebildim. Kamil Ocak Stadı’nın çevresindeki ciğercileri de çok methettiler ama tokluktan fırsat bulamadım…