TSF - Türkiye Saat Forumu - Dünya'nın En Çok Ziyaret Edilen Türkçe Saat Sitesi

Arkadaslar merhaba,

bugün ki inceleme 5606 LM serisinin 5070 modeli olan 35-40 yasinda ki saatim Seiko.

35-40 yilda insanlar gibi saatlerde yaslaniyor ancak saatlerde insanlar gibi kimisi ihtiyarlar iken kimisi halen formunu korumayi basarabiliyor. Bu saatte Lord olmasindan olsa gerek (LM: Lord Matic'n kisaltilmisi) formunu gayet iyi korumus.


Kötü cekilmis bir resim ama bulundugum ortamda daha iyisi mümkün degil

LM modeller bildigim kadari ile 2 farkli mekanizma tasiyor bunlardan bir tanesi 5606 23 tasli, digeri ise 5606A 25 tasli modeller. Bu mekanizma, saatin model kodundan da anlayacaginiz üzere 23 tasli. 21.600 A/h lik frekansa ve koldan kurma özelligi ile birlikte hizli tarih/gün ayar özelliklerine sahip.

Inceleme konusu olan saat eski sahibinden dolayi (kendileri babam olur) özellikle hesalit caminda ciddi izler tasiyor ancak neredeyse 40 sene boyunca hic acilmamis bir saatten beklenmeyecek sekilde düzgün calisiyor. Inanin saatin yasina hakaret olmasin diye ne kadar saptigina bakmadim.



Saat 35-36 mm genisliginde yekpare kasaya sahip, bu özellik belkide mekanizmanin temiz kalmasinin ve bunca yildan sonra saglikli calismasinin nedenlerinden biri olabilir diye düsünüyorum. Kullanilan siyah mat kadran üzerindeki polisacli paslanmaz celik indexler olusturduklari kontrasttan dolayi saati oldugundan daha güzel gösteriyor. Bana göre kadranda ki tek problem, optik olarak cok güzel ama islev anlaminda kisa olmasindan dolayi problem cikartan akrep.

Saate bütün olarak baktiginiz zaman 70'li yillarin siyah beyaz televizyonlarina bakiyormus gibi hissediyorsunuz. Kasaya göre 1-2 mm yüksek olan ve kenarlari ice kavislendirilmis hesalit cam sayesinde sanki camin ayni 70'li yillarin televizyonlarinda oldugu gibi siyah bir cercevesi varmis gibi görüyorsunuz. Brushed optik kasa ise cok hos düsünülmüs bir ayrinti. Bu saatin kasasi düz yada parlak olmus olsa idi bence cig bir görüntüye sahip olurdu. Iste tüm bunlar saate optik güzelligini veren noktalar.

Milanese celik bilezik tamamen zevk meselesi. Ben her zaman sevdim ve sevmeye devam edecegim. Hatta Breitling Heritage 46 sadece Milanese bilezik yüzünden ilgimi ceken bir model. Kullanimi ve ayarlamasi cok kolay olan bilezik, 40 yil sonra bile halen islevini sorunsuz olarak yerine getirebiliyor ise Seiko bir sekilde kaliteyi ürünlerinde müsteriye sunuyor demektir.



Eski saatleri seviyorum ama bir hikayesi yok ise anlami yok diye düsünüyorum.

Mekanizmanin teknik detaylari ile bilgiye asagida ki linkten ulasabilirsiniz

http://www.network54.com/Hide/Forum/message?forumid=78440&messageid=1053931807

İnceleme ve paylaşım için teşekkürler, bunca yıla rağmen kadran çok iyi durumda ve en ufak oksitlenme belirtisi göremedim yada renk bozulması. Belkide hiç açılmamış olmasının bunda etkisi olabilir diye düşünüyorum. Son yatay resim çok hoş çıkmış.

@clk
Gerçekten güzel bir saat.. Hesalite üzerindeki çizikler ( ve hatta zamanla buzlu cam görünümünü andıracak hale gelen yüzey ) rahatlıkla temizlenebilir.. Kasa da polish/brush için oldukça uygun gözüküyor.. Oldukça basit hatlara sahip olduğundan orijinal çizgilerden uzaklaşma gibi bir sorun da olmaz diye düşünüyorum.. Bu saydıklarıma bir de ultrasonic yıkama eklersek saatin küllerinden tekrar doğar bence

Aklimda böyle bir temizlik islemi var aslinda ama hep saatin orijinalligine zarar verecekler diye korkuyorum. Ama göze alinip en azindan deneme amacli böyle bir ise girilebilir. Bu hafta sonu sorayim burada ki birkac saatciye bakalim ne diyecekler!!!

Güzel bir saat clk.Son cümlede söylediklerine katılıyorum, dedenin hatıralarını taşıyan bir saat örneğin, kaç yaşında hangi marka model olursa olsun herkesin takmayı isteyeceği ve severek koruyacağı bir saat olur.
Nicky bey yaptırmıştı bence gayet şık gözüküyor temizlenince.

Patek'leri, Vacheron'ları, Rolex'leri bir kenarı bırakalım, aslında bizim için en kıymetli saatler bize ailemizden, özellikle de babamızdan kalan saatler ya da saat değil mi? Onların manevi değeri her şeyin ötesinde benim gözümde. 3-4 ay önce memlekete gittiğimde babamın saatine bakım yaptırdım, camını değiştirdim. Belki de 35 yıldır ne içi açılmıştı ne camı değişmişti. Sonra tertemiz bir şekilde babama teslim ettim. Tabi ki saatlere olan aşkıma pek anlam veremiyor babam, ama benim için hem onun saati, hem de saatlere olan ilgim çok önemli.

Bu anekdottan sonra, inceleme ve paylaşım için teşekkürler clk. Ben de razz'a katılıyorum, iyi bir bakımı hakediyor bu saat. Bazıları vintage saatlerin olduğu gibi bırakılmasından yana ama ben yeni görünümlü bir vintage saati daha çok beğeniyorum. Karar senin.

Ben geldigimde Mehmet ustaya versek olmaz mi? Kac gün sürüyor Nick?

1 ya da 2 günde hallediyor Mehmet Usta