Seiko SBDC027 50th Anniversary İncelemesi
Gönderilme zamanı: 15 Mar 2015, 01:28Eveeeet...
Yine detaylı olacağını düşündüğüm bir inceleme / kutu açılışı ile karşınızdayım. Gerçi dayanamayıp öğlen ilk resmini yükledim ama olsun napalım... Şimdi gelelim yeni saatimizin hikayesine.
Rolex Submariner'dan sonra günlük hayatta dönüşümlü olarak sakınmadan kullanabileceğim, satma niyetimin olmayacağı ve uzuunca bir süre bana eşlik edecek bir saat arıyordum. Temel kriterlerim şunlardı:
-Tek işi saat üretmek olan bir firmaya ait olması,
-İkonik bir saat olması,
-Tool watch özelliği olması,
-Tabii ki otomatik olması. (Sadece bu nedenle Victorinox'u elden çıkarttım yoksa güzel bir saat idi.)
Bu şartlar altında, Squale tarzında Rolex homage'ı mı
yoksa Certina DS mi diye düşünürken,
tesadüfen Chrono24' sitesinde Hong Kong'lu bir satıcının Seiko SBDC027 ilanı ile karşılaştım. Saati biraz inceledikten sonra satıcı ile whatsup üzerinden iletişim kurdum. Satın almaya karar verdikten sonra peşin ödemeyi yaparken "adamlar bir uyanıklık mı yapar da çarpar mı beni" diye geçmedi de değil ama satıcının Chrono24'te yer alan bilgilerine göre, adam 2013'ten bu yana "trusted seller" statüsünde ve anladığım kadarıyla olası bir dispute konusunda çok hassas. "Bizi Chrono24'e şikayet etmeden önce lütfen iletişime geçin %100 müşteri memnuniyeti garantisi veriyoruz" diye web sitelerinde bir de beyanları var. Sonuçta adamlar hakkında olumsuz bir kayıt olmaması ve de paypal'in güvencesi ile saati 830 dolar'a (dolar bu kadar zıplamamışken) aldım. Sonra anladım ki, bizler adamları bürokratik işlemler (gümrük) konusunda Türkleştirmişiz.
Zaten, az kala başıma iş açıyordu bu durum...
26.02.2015'te PayPal üzerinden ödemesini yaptım, satıcı da 02.03.2015'te ürünü kargoya verdi.
Sonrasında PTT kargo üzerinden paketin gelmesini bekledim. Yurtdışı gönderilerde dikkat edilmesi gereken nokta şu, FedEx, UPS gibi firmaları tercih ettiğinizde onların sistemi üzerinden ürünü daha iyi takip edebiliyorsunuz ama bu firmalar malın türü / tutarı ne olursa olsun gümrük kontrolüne sokuyor(muş). Hong Kong post tarafından gönderilen paketi ise Türkiye'ye ulaştıktan sonra PTT sistemi üzerinden takip edebildim. Hong Kong Post ismini duyunca saat 1-2 ayda elime geçer diye düşünsem de 2 gün sonra saat Türkiye'ye geldi.
Ben hevesle saatin bana ulaşmasını beklerken adıma gelen, Gümrük Müdürlüğü'ne gelmemi, aksi halde kargonun geri gönderileceğini yazan bir tebligat ile şaşırdım, canım sıkıldı. Çünkü satıcı bana güzelleştirilmiş bir fatura ile gift package şeklinde saati yollamıştı. Çeşitli forumlarda yaptığım araştırmalarda (ki bu konuda TSF üyeleri de yardımcı oldu) kredi kartı ekstresi ile gitmenin gerekliliği, v.s. hususlarından bahsedilince şapa oturduğumu düşündüm. Çünkü izah etmesi zor bir durum vardı. Ne yapabilirim diye düşünürken, internette biraz konuyu araştırdım. Sizde benim gibi yurtdışından alışveriş konusunda (kitap vs. gibi ufak eşyaların dışında) acemilik çekiyorsanız aşağıdaki web siteleri fazlasıyla işinizi görecektir.
http://forum.bolumsonucanavari.com/m_34582101/mpage_114/tm.htm
http://www.yurtdisindanalisveris.com
Sonra ne olacaksa olsun diyip gümrüğe gittim.
Gümrüğe gidip ilgili görevliye tebligatı uzattım. İsmimin çağrılarak şu kapıdan içeri girmem ve saatin muayenesine nezaret ederek gerekirse bana yöneltilecek soruları cevaplamam gerekiyordu.
Uzun süre çağıran olmadı. Sonra sorunca kağıdı benim elimden alan ilk görevli beni tanımadı, niye geldiğimi sordu. Tebligatla geldiğimi ve tebligatı memura verdiğim için bende olmadığını adamlara anlatırken biraz zorluk yaşadım. Sonunda adıma gelen tebligat, kağıt çöp kovasından yarısı yırtılmış biçimde çıktı.
Gümrük memuru geldi, koliyi açtı, ürünün faturasına baktı ve ben vezneye gidip 4 TL ödedikten sonra gümrükteki işlerimin bitip saatimi teslim almanın huzuruyla işime geri döndüm. Yaşadıklarımdan diyeceğim şu ki, benim saatin yerine Jaquet-Droz'da olsa muhtemelen aynı şekilde çıkacaktım. Başka birisi ise belki Casio F-91 W'si ile sorun yaşayacaktı. Yani işiniz biraz (hatta birazdan da fazla) tamamıyla şans.
Lafı çok uzattım, gelelim saatimize...
Saat, Seiko diver saatlerin 50.yılı anısına özel çıkartılan ve sadece 2.000 saat olarak üretilen Seiko SBDC027 LE (Limited Edition). Sumo ya da Shiho diyen de var. Bendekinin numarası 551. Başlıklar halinde inceleyelim:
Kutu:
Saatin kutusunun, seri üretim diğer Seiko'lardan bir farkı yok. Olmasını beklerdim. Düz karton kutu, deve tüyü renginde yastık. Hepsi o.
Genel Görünüm - Kadran - Bezel :
Herhangi bir çıkıntılığı olmayan, yerli yerinde, klasik bir saat. Kanımca her 10 yıllık periyotlarda saat tasarımcılarının belli model anlayışları oluyor. Kimi zaman barok stili boynuzlar, kimi zaman çok büyük kasalar, kimi zaman bezeldeki bauhaus ya da italik yazılar v.s... Seiko'da bunların yerine gayet klasik ve her zaman geçerli olabilecek bir tasarımın olduğunu düşünüyorum. Hatta bana kalırsa Omega'nın Master Co-Axial'ından çok daha klasik ve vintage görünümlü bir saat.
Tasarımını çok beğendim. Alttaki ilk 2 resimde saatin üzerinde jelatinleri çıkmamıştı. 3.fotoda jelatinsiz hali var. Adeta bir Rolex gibi jelatinlemişler saati. Bununla birlikte lumelerini beğenmedim. Herhangi bir şekilde taşma felan yok ama biraz pütürlü duruyor. Açıkçası daha iyi işçilik beklerdim bu konuda. Bu durumu özellikle 2.fotoda net görebilirsiniz.
Bezelin dönüşü kalite hissi uyandırıyor. Kendini salma yok, çıt çıt gidiyor. WUS Forumu'nda bir kaç kullanıcıda hiza sorunu var mı yok mu diye bir şeyler yazmış ama benim saatin hem kadran içi hem de kadran - bezel indislerine baktığımda birebir oturduğunu gördüm.
Kasa - Bilezik - Makina - Bezel:
Kasa ve bezelde DLC (DiaShield Treatment) uygulanmış. DLC uygulaması biraz gun-metal gibi duruyor. Çizilirse kötü gözükebilir. Bilezikte ise Rolex'ten sonra beklenti eşiğini çok yüksek tutmamak gerekiyor. Bununla birlikte, bilezik ve klips hakkında tepeden bakar gibi yorum yapmaya da gerek yok, gayet başarılı. Bakla büyüklüklerinin olması gerektiği kadar olduğunu belirtebilirim.
Saatimizin kalbini 6R15 makine oluşturuyor. 23 taşlı, 50 saat rezervi ve second hack özelliği olan, günlük sapması -15 / +20 arasında değişen ve saatte 21.600 beat'i olan bir makine. 2006 yılında geliştirilmiş. Temsili resmini en aşağıda görebilirsiniz.
Saat bugün bütün gün kolumda idi, bileğe oturuşu çok iyi, ağırlığını hissettirmiyor. Kasası büyük ve hacimli saat ama beklentimin tam aksine bilekte öyle papatya gibi durmuyor. Bu açıdan çok başarılı buldum. DLC'li bilezikte gerçekten tabiri caizse havalı duruyor.
Aşağıdaki fotoda görebileceğiniz üzere, diver extension'da alışılmış biçimde değil karşı taraftaki bilezikte kancalı biçimde içiçe geçmiş biçimde duruyor.
Diğer Fotolar
Sonuç
(+)'ları nelerdir, bu saati neden alayım?
- Al - Kullan - Sıkıl - Sat tarzında saat kullanıcısı için değerini arttıracak bir saat gibi. Kaybetse de bu değer kaybının çok olacağını düşünmüyorum. Ben aldıktan sonra fiyatının çeşitli sitelerde 100 - 150 USD kadar arttığını gördüm.
- Saat çok yönlü, klasik, all-in bir saat. Her yerde ve zamanda bileğe takılabilir. Kesinlikleçok kaliteli bir saat ve kalitesini dışarı da yansıtıyor. İşçiliği (lumeler haricinde) oldukça iyi.
- Vintage tasarım meraklısı için gerçekten birebir. Üstte de belirttiğim gibi kendisinden 6-7 kat daha pahalı İsviçre muadilleri ile arasında kalite olarak (işçilik ve bilekteki konforu için konuşayım, teknik yorum yapmak haddime değil) 6-7 kat fark kesinlikle yok. Bunu, diğer saatleri de denemek için bile olsa bi süre kullanmış birisi olarak söylüyorum.
- Saat toolwatch havasını çok iyi vermiş. Bu konuda da bence isviçreli bir çok rakibini geride bırakır.
- Bezeli çok güzel, şahsen çok beğendim.
(-)'leri nelerdir?
- Lafı dolandırmadan direkt söyleyelim, kutusu beklentimin çok altında. Yani Limited Edition olarak piyasaya 2.000 adet sürülmüş bir saatin daha güzel, özenilmiş bir kutuda olmasını beklerdim.
- Kutu içeriği zayıf. Marine Master'da olduğu üzere temizleme bezi, silikon kayış ve değiştirme aparatı olmalı idi. Toplamda şu 3'ü maksimum 10-15 dolar arttırır fiyatı, Seiko neden ucuza kaçmış anlamadım.
En nihayetinde zevk için aldığım bir saat. Genel olarak saatten oldukça memnun olduğumu söyleyebilirim. Zaman tutması hakkında yorum yazmak için henüz erken. İleride fırsatım olursa onu da eklerim.
Merak edenler camı safir mi değil mi diye soracaktır. Çok detaylı bakamadım ama kullanma kılavuzunda bu konuda herhangi bir bilgiye rastlamadım. Aynısı bezel içinde geçerli.
Biraz uzun oldu, kusura bakmayın.
Yine detaylı olacağını düşündüğüm bir inceleme / kutu açılışı ile karşınızdayım. Gerçi dayanamayıp öğlen ilk resmini yükledim ama olsun napalım... Şimdi gelelim yeni saatimizin hikayesine.
Rolex Submariner'dan sonra günlük hayatta dönüşümlü olarak sakınmadan kullanabileceğim, satma niyetimin olmayacağı ve uzuunca bir süre bana eşlik edecek bir saat arıyordum. Temel kriterlerim şunlardı:
-Tek işi saat üretmek olan bir firmaya ait olması,
-İkonik bir saat olması,
-Tool watch özelliği olması,
-Tabii ki otomatik olması. (Sadece bu nedenle Victorinox'u elden çıkarttım yoksa güzel bir saat idi.)
Bu şartlar altında, Squale tarzında Rolex homage'ı mı
yoksa Certina DS mi diye düşünürken,
tesadüfen Chrono24' sitesinde Hong Kong'lu bir satıcının Seiko SBDC027 ilanı ile karşılaştım. Saati biraz inceledikten sonra satıcı ile whatsup üzerinden iletişim kurdum. Satın almaya karar verdikten sonra peşin ödemeyi yaparken "adamlar bir uyanıklık mı yapar da çarpar mı beni" diye geçmedi de değil ama satıcının Chrono24'te yer alan bilgilerine göre, adam 2013'ten bu yana "trusted seller" statüsünde ve anladığım kadarıyla olası bir dispute konusunda çok hassas. "Bizi Chrono24'e şikayet etmeden önce lütfen iletişime geçin %100 müşteri memnuniyeti garantisi veriyoruz" diye web sitelerinde bir de beyanları var. Sonuçta adamlar hakkında olumsuz bir kayıt olmaması ve de paypal'in güvencesi ile saati 830 dolar'a (dolar bu kadar zıplamamışken) aldım. Sonra anladım ki, bizler adamları bürokratik işlemler (gümrük) konusunda Türkleştirmişiz.
Zaten, az kala başıma iş açıyordu bu durum... 26.02.2015'te PayPal üzerinden ödemesini yaptım, satıcı da 02.03.2015'te ürünü kargoya verdi.
Sonrasında PTT kargo üzerinden paketin gelmesini bekledim. Yurtdışı gönderilerde dikkat edilmesi gereken nokta şu, FedEx, UPS gibi firmaları tercih ettiğinizde onların sistemi üzerinden ürünü daha iyi takip edebiliyorsunuz ama bu firmalar malın türü / tutarı ne olursa olsun gümrük kontrolüne sokuyor(muş). Hong Kong post tarafından gönderilen paketi ise Türkiye'ye ulaştıktan sonra PTT sistemi üzerinden takip edebildim. Hong Kong Post ismini duyunca saat 1-2 ayda elime geçer diye düşünsem de 2 gün sonra saat Türkiye'ye geldi.
Ben hevesle saatin bana ulaşmasını beklerken adıma gelen, Gümrük Müdürlüğü'ne gelmemi, aksi halde kargonun geri gönderileceğini yazan bir tebligat ile şaşırdım, canım sıkıldı. Çünkü satıcı bana güzelleştirilmiş bir fatura ile gift package şeklinde saati yollamıştı. Çeşitli forumlarda yaptığım araştırmalarda (ki bu konuda TSF üyeleri de yardımcı oldu) kredi kartı ekstresi ile gitmenin gerekliliği, v.s. hususlarından bahsedilince şapa oturduğumu düşündüm. Çünkü izah etmesi zor bir durum vardı. Ne yapabilirim diye düşünürken, internette biraz konuyu araştırdım. Sizde benim gibi yurtdışından alışveriş konusunda (kitap vs. gibi ufak eşyaların dışında) acemilik çekiyorsanız aşağıdaki web siteleri fazlasıyla işinizi görecektir.
http://forum.bolumsonucanavari.com/m_34582101/mpage_114/tm.htm
http://www.yurtdisindanalisveris.com
Sonra ne olacaksa olsun diyip gümrüğe gittim.
Gümrüğe gidip ilgili görevliye tebligatı uzattım. İsmimin çağrılarak şu kapıdan içeri girmem ve saatin muayenesine nezaret ederek gerekirse bana yöneltilecek soruları cevaplamam gerekiyordu.
Uzun süre çağıran olmadı. Sonra sorunca kağıdı benim elimden alan ilk görevli beni tanımadı, niye geldiğimi sordu. Tebligatla geldiğimi ve tebligatı memura verdiğim için bende olmadığını adamlara anlatırken biraz zorluk yaşadım. Sonunda adıma gelen tebligat, kağıt çöp kovasından yarısı yırtılmış biçimde çıktı.
Gümrük memuru geldi, koliyi açtı, ürünün faturasına baktı ve ben vezneye gidip 4 TL ödedikten sonra gümrükteki işlerimin bitip saatimi teslim almanın huzuruyla işime geri döndüm. Yaşadıklarımdan diyeceğim şu ki, benim saatin yerine Jaquet-Droz'da olsa muhtemelen aynı şekilde çıkacaktım. Başka birisi ise belki Casio F-91 W'si ile sorun yaşayacaktı. Yani işiniz biraz (hatta birazdan da fazla) tamamıyla şans.
Lafı çok uzattım, gelelim saatimize...
Saat, Seiko diver saatlerin 50.yılı anısına özel çıkartılan ve sadece 2.000 saat olarak üretilen Seiko SBDC027 LE (Limited Edition). Sumo ya da Shiho diyen de var. Bendekinin numarası 551. Başlıklar halinde inceleyelim:
Kutu:
Saatin kutusunun, seri üretim diğer Seiko'lardan bir farkı yok. Olmasını beklerdim. Düz karton kutu, deve tüyü renginde yastık. Hepsi o.
Genel Görünüm - Kadran - Bezel :
Herhangi bir çıkıntılığı olmayan, yerli yerinde, klasik bir saat. Kanımca her 10 yıllık periyotlarda saat tasarımcılarının belli model anlayışları oluyor. Kimi zaman barok stili boynuzlar, kimi zaman çok büyük kasalar, kimi zaman bezeldeki bauhaus ya da italik yazılar v.s... Seiko'da bunların yerine gayet klasik ve her zaman geçerli olabilecek bir tasarımın olduğunu düşünüyorum. Hatta bana kalırsa Omega'nın Master Co-Axial'ından çok daha klasik ve vintage görünümlü bir saat.
Tasarımını çok beğendim. Alttaki ilk 2 resimde saatin üzerinde jelatinleri çıkmamıştı. 3.fotoda jelatinsiz hali var. Adeta bir Rolex gibi jelatinlemişler saati. Bununla birlikte lumelerini beğenmedim. Herhangi bir şekilde taşma felan yok ama biraz pütürlü duruyor. Açıkçası daha iyi işçilik beklerdim bu konuda. Bu durumu özellikle 2.fotoda net görebilirsiniz.
Bezelin dönüşü kalite hissi uyandırıyor. Kendini salma yok, çıt çıt gidiyor. WUS Forumu'nda bir kaç kullanıcıda hiza sorunu var mı yok mu diye bir şeyler yazmış ama benim saatin hem kadran içi hem de kadran - bezel indislerine baktığımda birebir oturduğunu gördüm.
Kasa - Bilezik - Makina - Bezel:
Kasa ve bezelde DLC (DiaShield Treatment) uygulanmış. DLC uygulaması biraz gun-metal gibi duruyor. Çizilirse kötü gözükebilir. Bilezikte ise Rolex'ten sonra beklenti eşiğini çok yüksek tutmamak gerekiyor. Bununla birlikte, bilezik ve klips hakkında tepeden bakar gibi yorum yapmaya da gerek yok, gayet başarılı. Bakla büyüklüklerinin olması gerektiği kadar olduğunu belirtebilirim.
Saatimizin kalbini 6R15 makine oluşturuyor. 23 taşlı, 50 saat rezervi ve second hack özelliği olan, günlük sapması -15 / +20 arasında değişen ve saatte 21.600 beat'i olan bir makine. 2006 yılında geliştirilmiş. Temsili resmini en aşağıda görebilirsiniz.
Saat bugün bütün gün kolumda idi, bileğe oturuşu çok iyi, ağırlığını hissettirmiyor. Kasası büyük ve hacimli saat ama beklentimin tam aksine bilekte öyle papatya gibi durmuyor. Bu açıdan çok başarılı buldum. DLC'li bilezikte gerçekten tabiri caizse havalı duruyor.
Aşağıdaki fotoda görebileceğiniz üzere, diver extension'da alışılmış biçimde değil karşı taraftaki bilezikte kancalı biçimde içiçe geçmiş biçimde duruyor.
Diğer Fotolar
Sonuç
(+)'ları nelerdir, bu saati neden alayım?
- Al - Kullan - Sıkıl - Sat tarzında saat kullanıcısı için değerini arttıracak bir saat gibi. Kaybetse de bu değer kaybının çok olacağını düşünmüyorum. Ben aldıktan sonra fiyatının çeşitli sitelerde 100 - 150 USD kadar arttığını gördüm.
- Saat çok yönlü, klasik, all-in bir saat. Her yerde ve zamanda bileğe takılabilir. Kesinlikleçok kaliteli bir saat ve kalitesini dışarı da yansıtıyor. İşçiliği (lumeler haricinde) oldukça iyi.
- Vintage tasarım meraklısı için gerçekten birebir. Üstte de belirttiğim gibi kendisinden 6-7 kat daha pahalı İsviçre muadilleri ile arasında kalite olarak (işçilik ve bilekteki konforu için konuşayım, teknik yorum yapmak haddime değil) 6-7 kat fark kesinlikle yok. Bunu, diğer saatleri de denemek için bile olsa bi süre kullanmış birisi olarak söylüyorum.
- Saat toolwatch havasını çok iyi vermiş. Bu konuda da bence isviçreli bir çok rakibini geride bırakır.
- Bezeli çok güzel, şahsen çok beğendim.
(-)'leri nelerdir?
- Lafı dolandırmadan direkt söyleyelim, kutusu beklentimin çok altında. Yani Limited Edition olarak piyasaya 2.000 adet sürülmüş bir saatin daha güzel, özenilmiş bir kutuda olmasını beklerdim.
- Kutu içeriği zayıf. Marine Master'da olduğu üzere temizleme bezi, silikon kayış ve değiştirme aparatı olmalı idi. Toplamda şu 3'ü maksimum 10-15 dolar arttırır fiyatı, Seiko neden ucuza kaçmış anlamadım.
En nihayetinde zevk için aldığım bir saat. Genel olarak saatten oldukça memnun olduğumu söyleyebilirim. Zaman tutması hakkında yorum yazmak için henüz erken. İleride fırsatım olursa onu da eklerim.
Merak edenler camı safir mi değil mi diye soracaktır. Çok detaylı bakamadım ama kullanma kılavuzunda bu konuda herhangi bir bilgiye rastlamadım. Aynısı bezel içinde geçerli.
Biraz uzun oldu, kusura bakmayın.
Vintage kadranı gerçekten hoş, bu arada camı safir ama bezel hakkında fikrim yok
Tepe tepe kullan 
