manil » 16 Kas 2015, 18:58
Baran, motosikletin aerodinamiği arabadan çok farklı.
Açıkçası ıslak/kuru şanzıman duymadım ama bahsettiğin husus her motorda, genel olarak arka çarkın boyutuna bağımlı olmakla birlikte, değişen bir tölerans aralığına sahiptir. Kimisinde bu çok hissettirir, kiminde çok fark etmez.
Ben ilk motora derbi senda 125 super moto ile başlamıştım. Bilenler anımsar, kavrama noktası hiç kaçırmaya gelmez; kazara vites düşürürken arka lastik yüksek devirden ötürü yanlayınca ziplenmiş biçimde hatim indirmiştim. Dışarıdan bakanlar artistik hareket olarak görmüş oysa ki.
Arabadan en büyük farkın şu olacak; iki elin ve iki ayağını etkin kullanman lazım. Bunlar olurken, yol kontrolü, ileri - geri trafik, aynalar hepsi gözetimin altında olmalı.
Motor sinir sistemini en çok zorlayan şey, arabadan geçeceğin için beynin işleme/analiz kısmı ile aracı yöneten ayaklarına komut gönderirken ki zaman konforuna motorda sahip değilsin. Bu husus motora yeni başlayan herkesin başlıca sorunu ve aynı zamanda profesyonel kullanıcı dahi olsa kazalara sebebiyet veren en önemli husus kanımca.
Yine tavsiyem şu; haftasonu çok erken saatte (hava aydınlanır aydınlanmaz) boş sokaklarda çok yavaş süratte trafiğe çıkış denemeleri yapman. Yokuş yukarı kalkış, dönüş, stop ettirme, tekrar çalıştırma.... v.s. İlk etapta hepsini kısa sürede yapamazsan dahi, beyin komut vermeye alışıyor. El ayak koordinasyonun gelişir.
Yapmaman gereken: Öğrendiğini düşünüp hemen akar trafiğe çıkman.
Kendi adıma söyleyeyim; Yunus timlerinde görevli eğitmen unvanlı arkadaşımla birebir çalışma, 60 saat pratik eğitim, off road tecrübesi, günde 970 km yol yapma (tam bir aptallıktı ama yaptım)ya rağmen motora korkarak binerdim. Hala da öyleyim...
Not: Ben de kısa süre sonra tekrar motor almayı düşünüyorum.
“Some people feel the rain. Others just get wet.”
Bob Marley