SerdarFB yazdı:Jumbo'nun bende yarattığı heyacanı en iyi Drk bilir. Vakti olursa bir iki kelam eder bu konuyla ilgili.
Büyük bir zevkle

Saat merakım başladığından beri kendimi epeyce geliştirdiğime inanıyorum. Bu hem teknik açıdan hem de zevklerin oturması açısından oldu. İlk saat almam maceramdan başlayarak yüzlerce yeni model görmüş olsamda sektördeki devler hiçbir zaman değişmedi ve Jumbo'da şüphesiz bunların arasında en önemlilerinden biri
Saatler konulu sohbetlerimde her zaman karşı tarafın tarz ve zevkini kendi bilgilerimle harmanlayarak tavsiyelerde bulunmaya özen gösteriyorum. Saat zevki geliştikçe ve alınan saatlerin kalite-prestij-fiyat seviyeleri arttıkça seçim yapmak daha da zor bir hal alıyor. Bunun başlıca sebebi, beklentilerin değişmesi ve artmasına paralel olarak bu beklentileri karşılayacak saat sayısının azalması.
Baştan beri söylediğim bir saat var; "Jumbo". Aslında yıllar önce benim de kendisinden haberim yoktu. Hatta o zamanlar ne gerek var buna bu kadar para vermeye 15300 dururken diyordum. İlk değişimler, eskiler hatırlayacaktır, cant ve clk'nın yazışmaları sayesinde olmuştu. İşin ilginç tarafı o zamanlar jumboyu gidip kolumda denediğimde bana hiçbir özel duygu hissettirmemişti. Bende haliyle AP'den uzaklaşıp başka sulara yelken açmıştım. Aslında bu benim açımdan çok iyi oldu, en tepeden başlasaydım, diğerleri gözüme belki de daha farklı gelecekti, sindirerek ve zevklerin oturmasını bekleyerek ilerlemek çok daha mantıklı oldu.
Daha sonra 15400 çıktı ama Jumbo her zaman Jumbo olarak kalmaya devam edecek bir saat. Bu saat gerçekten her açıdan özel bir model. Şu anda piyasadaki tek rakibi patek philippe 5711. Hazır yazmışken bence neden patek değil, onu da yazayım. İlk olarak jumbodaki maskülen ve kendine has tasarım(bu durum tüm ro/roo'lar için geçerli) başka hiçbir saatte yok. İçindeki mekanizma özel diyoruz ama hakkında kitap yazılır. 40 yıldan fazla mazisi olan, artık daha fazla mükemmelleştirilemeyecek bir sanat eserinden bahsediyoruz. Kadran, bilezik, kasa vs. üretim süreçleri detaylı olarak forumda daha önce paylaşıldı, bende yarattığı duygu, ceketimin düğmesini ilikleyip saygılar demek gibi bir şey. Bu tercih rahatlıkla nautilus da olabilirdi ama neden olmadı, onu da saatin sahibi incelemesinde yazar sanırım.
Her şeyden önce özel bir saat dedik. Sınırlı üretim bir model değil ancak sırnılı üretimim diye geçinen nice saatten çok daha az sayıda üretiliyor ve üretilecek. Her bayide bulabileceğiniz bir model değil. Hani şu Patek'in gelecek nesillere bırakılacak saatleri varya, işte bu da öyle bir saat bence.
Çok uzattım, çok dolmuşum, ben de mi alsam ne yapsam?

Şunu gözlemledim, saat denemeden alınmaz(sanki Amerika'yı yeniden keşfettim!). Sohbetlerimizde saatle ilgili çekimser tutumunun saati bileğinde denemesinin ardından dramatik değişimini hissetmemek mümkün değildi. Demekki gerçekten saat sahibiyle bütünleşiyormuş, diğerlerinden bir farkı varmış. Her zevke hitap edecek bir model değil ancak adını saatçilik tarihine altın harflerle yazdırmış, değerini bilenin elinde çok kıymetli olacak bir başyapıt.
Tekrardan güzel günlerde kullan abi, sevincini bizlerle paylaşarak kendim almış kadar oldum saati
