1991'den bugüne fiyat, kalite ve kusursuz hizmeti bir arada sunan Sami Saat ve Mücevherat
dünyanın en prestijli lüks saat markaları ve benzersiz saat koleksiyonlarına ev sahipliği yapıyor.

Lüks Tüketim ve Gelir Dağılımı Üzerine Görüş ve Düşünceler

Genel Yaşam Stili Konularını Bulabileceğiniz Bölüm

Mesaj herofb » 22 Eyl 2013, 16:30

Almanya ve özellikle Münih bölgesi her gittiğimde dönmek istemediğim kadar güzel , düzenli, insancıl ve aklınıza ne kadar olumlu sıfat gelirse öyle bir yer bu arada turistik olarak cazip bulmayanlara ufak bir bavyera turu tavsiye ederim şahsen benim gibi neredeyse tüm Avrupayı görmüş birine bile hayatımın en zevkli tatilini yaşatmıştı , saatlerimiz dünya turunda başlığına bir kaç foto eklemiştim


Edit: teşekkürler bu arada :champ:
Kullanıcı avatarı
herofb
 
Mesajlar: 9376
Yaş: 43
Kayıt: 11 Nis 2010, 16:12

Re:

Mesaj Triton » 22 Eyl 2013, 17:03

HeroFB yazdı:Almanya ve özellikle Münih bölgesi her gittiğimde dönmek istemediğim kadar güzel , düzenli, insancıl ve aklınıza ne kadar olumlu sıfat gelirse öyle bir yer bu arada turistik olarak cazip bulmayanlara ufak bir bavyera turu tavsiye ederim şahsen benim gibi neredeyse tüm Avrupayı görmüş birine bile hayatımın en zevkli tatilini yaşatmıştı , saatlerimiz dünya turunda başlığına bir kaç foto eklemiştim


Edit: teşekkürler bu arada :champ:



HeroFB kesinlikle çok doğru. Bir dostumun cenazesine katılmak üzere Nisan da gitmiştim. Türkiye de gördüğü haksızlıklara isyan etti ve bütün hayatını değiştirip bir Alman la evlenerek Münih yakınlarındaki Penzberg e taşındı. Hatta vefat ettiği tarihten bir süre öncede doğum günü vardı. keşke burada olsaydın, Alpleri seyrederken sen aklımdan geçtin aradım dedi. Hala bilinmeyen bir nedenle vefat etti. Ve orada defnedilmeyi talep etti. Cenazesine gidebildim.

Gerek hiçbir dini ritüel uygulanmayan cenaze töreni, gerekse bir defin işlemindeki inanılmaz sistem bile başlı başına pes dedirtiyor. Aynı gün bir köy restoranındaki (boğazdaki birçok restorana temizlik ve servisi ile fark yapar) cenaze yemeğinden sonra bana tlf açtığı gün birlikte olduğu tek Türk arkadaşı beni oraya götürdü. Avusturya ya kadar da devam ettik.

Evet ülkemiz güzel bir ülke ama biz pasta yapmasını bilmiyoruz. Çevreyi rezil ediyoruz. Ülkemiz, Almanların elinde olsaydı acaba nasıl olurdu diye düşünmeden edemiyorum. Ancak Almanya gibi ülkelerde de bambaşka güzellikler var. Buz tutmuş göl manzarası eşliğinde Alp leri seyretmek, pırıl pırıl otel cafe ve restoranlarında yemek ve içmek muhteşem bir duygu oldu. Üstelik bizdekine kıyasla çok daha makul fiyatlara. Çünkü Almanya da otel restoranı ile Karstadt restoranı arasında önemli bir fark yok. Uygulama böyle.

Sosyal devlet budur. Adam kendi düzenini bozdurmamak için de ne yazık ki hepimizi sinirlendiren uygulamalar yapıyor.

Kendisini diğer yabancılar dahil toplum pastasında en alta düşürenler de biraz neden demeli diye düşünmekteyim....
"I fear the day when the technology overlaps with our humanity. The world will only have a generation of idiots." Albert Einstein
Kullanıcı avatarı
Triton
 
Mesajlar: 775
Yaş: 64
Kayıt: 24 Haz 2012, 12:14
Konum: İstanbul

Re: Lüks Tüketim ve Gelir Dağılımı Üzerine Görüş ve Düşüncel

Mesaj mvurucu » 02 Eki 2013, 18:07

Harika ve bilgilendirici bir yazı olmuş

2 sene belçika da yaşadığım, avrupayı (özellikle paris ve diğer fransız şehirleri ile alman şehirlerini) gördüğüm için yorumlarınıza harfi harfine katılıyorum.

Belçika( flaman bölgesi) tam olmasa da alman şehirlerinin bir kopyası gibi intizam ve kurallar bakımından
türkiyeye döndüğümde ilk ayda yaklaşık 5 kez ezilme tehlikesi geçirdim yaya geçitleri ve trafik ışıklarında

fransız şehirlerinde ise göçmenlerden kaynaklanan bir düzensizlik ve kirlilik söz konusu özellikle paris de cezayirlilerin yemek dükkanlarının olduğu sokaklara falan girenler ne dediğimi daha iyi anlar


konuyu toparlarsak lüks tüketimin özendirilmesi global dünyanın ve kapitalizmin değişmez döngüsünden kaynaklanıyor ve tabii ki tartışmak gerek

ama başta da söylediğim gibi öncesinde konuşulması gereken sosyal toplumsal öyle çarpık bir sistem var ki ülkemizde...
en basitinden elektrik su ve doğalgaz gibi temel yaşamsal ihtiyaçlardan maksimum vergi alınırken pırlantada vergi yok:):)
şaka gibi değil mi

demek ki lüks tüketimi özendiren direk devletin ta kendisi:)

bu konuya her değindiğimde sayfalarca yazasım geliyor...
ah Türkiyem ah
"He' s winding watch of his wit; by and by it will strike..." W. Shakespeare
Kullanıcı avatarı
mvurucu
 
Mesajlar: 1028
Yaş: 39
Kayıt: 22 Tem 2011, 11:13
Konum: İstanbul

Re: Lüks Tüketim ve Gelir Dağılımı Üzerine Görüş ve Düşüncel

Mesaj Triton » 07 Eki 2013, 11:10

mvurucu, aynı düşünceleri paylaşıyoruz. Bunları yazmanın önemli olduğunu düşünüyorum.

Biz de Avrupa denilince bazılarında hep bir gösteriş ve özenme hissi uyanır. Burada amaç güzel ve doğru işler yapılmış insanca yaşam sunan yerleri tarif etmek. Avrupanın yapısını övmek değil. Neden bizim şehirlerimiz ve ülkemiz kaliteli yaşam sıralamasında en altlarda yer alıyor? Örneğin ben İstanbul u bazı yönleriyle New York a benzetebilirim ama bir Batı Avrupa kentine benzetmem.

Ancak son dönemlerde saat ve parça bakmak için her Sirkeci tarafına gidişimde turist sayısındaki artış dikkatimi çekiyor. İstanbul şehircilik olarak daha güzel dizayn edilse yani otantik olanla gerekli modernlik birbirine entegre edilse, bence turizm kapasitesi çok daha artar.

Aslında keşke bu vize ve mali nedenler olmasa da her çocuğumuz, kardeşimiz sırtına bir çanta alıp buraları ve dünya kentlerini tek tek gezmek ve incelemek ve hatta buralarda yaşamak fırsatı bulsa. Gerçi insan hiçbir şeyden tatmin olmuyor. Onlara da sorulunca yaşamın tek düze olması, yalnızlık, sığ sosyal yaşam, son yıllardaki ekonomik sorunlar başlıca yakınma konusu haline geliyor.

Belçika ve özellikle Anvers i çok severim. Çok hoş bir şehirdir. Yıllardır giderim, yapısı fazla değişmedi. Özellikle yerel biraları ünlüdür. Ve çok güzel bir denizci şehridir. Flamanlar 2. dünya savaşında Almanlarla işbirliğinde ileriye giden Batı Avrupalılardan oldukları için çok eleştirilirler. Sistemleri de benzer. Ben genellikle Almanya merkezli araç kiralaması yaptığım için Belçikadan çok geçiyorum. Valon bölgesiyle de sorunları hep canlı. Hatta üniversite yıllarında Flaman bir kadın arkadaşımda vardı. Tabii bu iş yaşam biçimini nasıl algıladığınız la da alakalı.

Türk insanının Batı Avrupayı görmesi ve yaşaması özellikle İstanbul gibi hoyratça katledilen şehirlerimize belki bir ölçüde katkıda bulunur diye düşünüyorum.

Örneğin Berlin Tiergarten da, parklarda yürürken her köşede ızgara yapmak yasaktır tabelasına rastlamak beni bayağı gülümsetti. Çünkü sevgili gurbetçilerimiz buraları aynı hafta sonları İstanbul un kıyı şeridinde olduğu gibi mangal kokusu ve malum görüntülere mahkum edince adamlar Alman usulü yasağı ilan etmişler.

Aslında lüks tüketim ve yaşam biçimi ayrı bir iş. Sorun, bizdeki gibi insanca ve belli kurallar dahilinde ama özgür yaşamanın ne yazık ki hala lüks olması.

Umarım düzelir.....
"I fear the day when the technology overlaps with our humanity. The world will only have a generation of idiots." Albert Einstein
Kullanıcı avatarı
Triton
 
Mesajlar: 775
Yaş: 64
Kayıt: 24 Haz 2012, 12:14
Konum: İstanbul

Re: Lüks Tüketim Üzerine Görüş ve Düşünceler

Mesaj frbld » 23 Mar 2014, 17:56

Archimed yazdı:Merhaba Conbay,

Aslında pek çok tez ve antitezi olan bir konuya parmak bastın, gelecek yorumları bıkmadan, sıkılmadan okuyacağını düşünüyorum ;)

Günümüzde maalesef bütün dünyada ciddi bir adaletsizlik var, buna katılıyorum. Afrika'da insanlar açlıktan ölürken, pek çok batı ülkesinde dengesiz beslenen insanlar sağlığını kaybediyor. Genç yaşta obeziteden ölen de var, açlıktan da. Geçen yıl Samsun'da yetersiz beslenmeden ötürü ölen bebek eminim pek çok insanın içini burktu.

Gelir dağılımındaki dengesizlik, maalesef ekonomideki bazı kalemlerin de dengesiz fiyatlarla sunulmasına neden oluyor. Ülkemizde devlet doğru düzgün bir vergi tarhiyat ve denetim sistemi kurmadığı için gelirden ziyade tüketim vergilendiriliyor. Devletimiz, en temel görevi olan insanların makul fiyatlarla doğru düzgün beslenmesi, adaletin ve eğitimin sağlanmasını maalesef beceremiyor. Bu nedenle 1 kilo köy biberi 10 TL'ye (Şile'de bir marketteki fiyat), 1 litre benzin 4 TL'den daha fazla fiyatla, şık bir otomobil ise yurtdışındaki satış fiyatının 2 katından fazla fiyatla satılıyor.

Girişimci sanayi ve üretimden para kazanmanın zorlukları ve uzun geri dönüş süresi yerine; parasını kolayca çevirebileceği alanlara kayıyor. Bunun sonucunda İstanbul'un içinde 3+1 doğru düzgün yeni bir daireyi 500.000 TL'nin altında bulmak çok zor.

İnsanların yıllarca çalışıp zor şartlarda emekli olduğu ve çok düşük emekli aylığıyla yaşamak zorunda olmalarının yanı sıra; neden milletvekilleri 2 yıl çalıştıktan sonra çok iyi şartlarda emekli olup devlete 7 cetlerine baktırdıklarını da hatırlatırım.

Bence önce bu durumları sorgulamak lazım.

Afrika'da insanların açlıktan öldükleri topluluklara dikkat edin, genelde altın, petrol gibi geliri olan ülkelerdir. Başlarında bir kralları vardır. Oradakiler "biz açlıktan ölürken kral ne iş yapar" diye hayatlarını sorgulamadıkları sürece sefil bir şekilde yaşamaya devam edeceklerdir. Diyelim ki dünyada Rolex almak isteyen herkes paralarını birleştirdi, Rolex almak yerine Afrika'nın bir bölümündeki insanları doyurup kalkındıracak bir yatırım yapmak istedi. Sonuç ne olur? Afrikalılar yine açlıktan ölmeye devam eder, gelen yardım paralarını da birileri cebe indirir. Bunlar da hayatın romantik olmayan gerdekleridir :thumbup:

Bir daireye milyon TL verebilen bir insanın sevdiği bir saate 20.000 TL veya daha fazla para vermesi bence anormal bir şey değildir.

Lüks saatlerin hobi boyutuna gelince; yaşamın zorluklarına katlanırken herkesin farklı bir deşarj olma yolu vardır. Kimi insan spor yapar, kimi insan içkiyi sever, kimi çeşitli hobilere sahiptir. Güzel ve şık giyinme de bir hobidir, insanın kendisini mutlu hissetmesini sağlar. Bu nedenle kişilerin imkanları doğrultusunda lüks tüketim yapmaları anlaşılmaz bir şey değildir.

Buradaki sınır; sadece tüketicinin kendi vicdanıdır. Bir şekilde hakkı olmayan lüks tüketimi yapanlar kendi vicdanından kaçamayacaklarını düşünüyorum. Dolayısıyla; yeni saatlerini burada bizlerle paylaşan ve bundan mutluluk duyan doktor abimizin, öğretmen kardeşimizin, iş adamı arkadaşımızın mutluluklarına da katılıyorum ve mutlu oldukları ve paylaşımda bulundukları saatleri de çoktan hak ettiklerini düşünüyorum.



Sn. Archimed ,

Mükemmel bir analiz. Başka söze gerek yok. :thumbup:
Kullanıcı avatarı
frbld
 
Mesajlar: 58
Yaş: 68
Kayıt: 12 Şub 2012, 20:33
Konum: Ataşehir , İstanbul

Re: Lüks Tüketim ve Gelir Dağılımı Üzerine Görüş ve Düşüncel

Mesaj Archimed » 24 Mar 2014, 14:12

Rica ederim sayın Frbld. Sevgiler, saygılar :thumbup:
Kullanıcı avatarı
Archimed
 
Mesajlar: 1382
Kayıt: 01 Eki 2011, 14:28

Re: Lüks Tüketim ve Gelir Dağılımı Üzerine Görüş ve Düşüncel

Mesaj ermansire » 25 Mar 2014, 15:25

Konunun açılış amacını anlayamadım. Sanki 2000 lira kazanan adam 20000 lira kredi çekmiş, götürmüş saat almış da evi ocağı yıkılmış. Bu forumda zaten herkesin kendi bütçesine göre saat aldığını gözlemliyorum. 20000 liralık saati alan üye sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Kimisi için 200 liralık saat lükstür, kimisi için 20000 liralık saat lüks değildir. Lüks bu anlamda subjektif bir kavramdır. Karşıdakinin bunu subjektif olarak algılamaması gerçeği değiştirmez. Herkesin aynı oranda para kazan(ma)dığı varsayımı üzerine 'bu ülkede lüks tüketime para harcanmaz' lafı kulağa hoş gelse de anlamsız bir ifadedir. Hindistan'da insanlar ayda 150$ kazanıyorken o kadar milyarderin 5 kuruş para harcamaması gerekir bu mantıkla.

Bu düşünce aynı zamanda insanların özgür iradesine doğrudan bir müdaheledir, benim asıl rahatsız olduğum konu o oldu. Adam sana mı soracak isterse 20000 liralık saat alır isterse 2000000 liralık saat alır. Kimsenin kimse hakkında alım gücü belirleme ve sınırlama hakkı olduğunu düşünmüyorum. Bir saat almadan önce ülkedeki açlığı bitirme diye bir önşart koyulabileceğini de zannetmiyorum.
instagram.com/ermansire
Kullanıcı avatarı
ermansire
 
Mesajlar: 894
Kayıt: 05 Ara 2012, 14:47

Re: Lüks Tüketim ve Gelir Dağılımı Üzerine Görüş ve Düşüncel

Mesaj 2fast4u » 25 Mar 2014, 15:31

Su anki ulkemiz sartlarinda luks olarak siniflandirilan saatin kullanimi lukstur.daha detaylara girmeyelim isterseniz bknz asgari ucret ,yoksulluk siniri vs
The world is yours .
" serial flipper"
Kullanıcı avatarı
2fast4u
 
Mesajlar: 5579
Kayıt: 11 Ara 2009, 11:50
Konum: florida,FL

ÖncekiSonraki

Dön TSF Yaşam Stili - Lifestyle & Entertainment

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 38 misafir

   
   
TSF Partner Brands & Medias
Ancon
Arnold & Son
Ateliers deMonaco
Audemars Piguet
Badollet Geneve
Bell & Ross
Breitling
Chopard
Concord
Gucci
Hautlence
Hublot
Linde Werdelin
Maîtres du Temps
Manufacture Royale
Oris
Parmigiani Fleurier
Snyper Geneve
Steinhart
Watchonista
                                          

     Facebook  Twitter  Instagram  Youtube  RSS Portal    |    Gallery    |    Blog    |     Advertise / Reklam / Contact      
 

All brand names and trademarks are the property of their respective owners