2 ay evvel daha fazla dayanamayıp nihayetinde Netflix aldım. Açıkçası başlarda çok büyük beklentilerle aldım ama içerik konusunda beklediğimden daha az zengin bir yapıyla karşılaştım. Ancak yine de çok derin araştırmalar sonucu izleyecek epeyce şey buldum.
Benim için esas çekici yanı olan Netflix'in belgeselleriydi. Özellikle birkaç belgeseli izlemekten büyük keyif aldım ve izlemeyenlere de şiddetle tavsiye ediyorum.
The Final Yeaar; Obama'nın Amerikan Başkanı olarak son senesinde onu ve dış politika ekibini 21 ülkede yakın takibe alıyorlar ve gözler önüne seriyorlar. Çok beğendiğim bir yapımdı.
Emmanuel Macron-Yükselişin Öyküsü : Macron'un başkanlık seçimlerine giden yolu ve seçim öncesi -sanırım- 100 gününün ve seçim gününü çok yakından takip altına alınması cidden seçim sürecinin adaylar için ne kadar zor olduğunu, ekibin ne kadar önemli olduğunu göler önüne süren bir yapım.
Roger Stone: Kirli Oyunlar : Çok uzun yıllar Trump'ın ekibinde etkili bir rol alan Stone'ın yükselişi ve çöküşünü konu alan, siyasetin pis yüzünü gözler önüne seren, izlerken sürekli olarak "vay be!" dedirten bir belgesel. Şiddetle tavsiye edilir.
Bunlar haricinde benim gibi bir futbol sever için zengin sayılabilecek bir içerik var. İlk Takım Juventus belgeseli de izlenebilir bir belgesel. Misal izledikten sonra gözüme çarpan ilk detay, ülkemizde vasat altı bir futbolcu bile kazandığı az bile olsa hemen kendini aşırı bir yaşamın içerisine atıyorken, Buffon gibi, Pjanic gibi dünya yıldızı insanların sade bir yaşam sürmesi ilk dikkat çeken detaylardan biri. Çok çok ilginç şeyler barındırmıyor ama yine de izlenebilir bir belgesel.
" greed, for the lack of a better word, is good... "