korayyalnizlar yazdı:Son dönemlerde karşıma çıktıktan sonra girip araştırdığım çok nadir saatlerden biri oldu. Popülerleşmesiyle birlikte kullanıcı kitlesinde yaşanan kalite düşüşü ve bunu sadece reklam olarak kullanan insanlar dolayısıyla Rolex'ten biraz uzaklaşıp Tudor gibi daha basic ve "ben buradayım" demekten uzak markalar dikkatimi çekmeye başlamışken, marka çok iyi bir çıkış yaptı. Son dönemlerde oldukça sık karşılaştığımız geriye dönüş modasını başarılı şekilde uygulayan Rolex, keşke kasa çapı 36-37mm olsaydı dedirtti. Tasarımıyla zarafetin doruklarını yaşayan model, hem vintage sevenleri hem de prestijden ödün vermek istemeyenleri çokça memnun edecektir. Fiyat konusunda benden önce yorum yapmış olan beyefendiden daha farklı düşünüyorum, böyle özel kitlelere hitap eden modellerde fiyat kaygısı olmamalı ve hatta ulaşılması zor hale getirilmeli, böylece o istediğimiz aryan saat sever kitle aradan sıyrılabilsin ve ne istediğini bilen insanların saati tercih etmesi sağlanabilsin; bunu şu bağlamda söylüyorum ki saati gösteriş yapmak için alacak arkadaşlar bu fiyatlara bundan çok daha gösterişli saatler bulacak ve bu modeli rahat bırakacaklardır. Ben de saati kasa çapından dolayı 4,5 üzerinden 5 yıldızla puanlıyorum. Son dönemlerin en dikkat çekici modellerinden biri ve Rolex kalitesiyle bu tasarım birleştiğinde marka içinde açık ara favorim.
Fiyat konusuna şöyle bir açıklık getireyim. Rolex prestijli bir toolwatch markası saatseverlerin gözünde. Bu fiyatlar ve sadece altın kasa modellerde Patek Philippe ya da Vacheron Constantin varken gerçek bir saatseverin eli Rolex 1908'e gitmez diye düşünüyorum. Cellini de böyleydi. Altına çıkan saatsever Calatrava veya Patrimony gibi iki klasik karşısında bu saati almak için kendisiyle savaşır. Tasarımına aşık olması gerek ancak. Ancak çelik kasa ve 10bin dolar seviyelerinde Jaeger LeCoultre'nin Master serisi gibi bir etki yaratılabilirdi. Yani hem saatlere büyük bir ilgi duyan hem dreswatch seven hem de Patek müşterisi olmayan birisi için bu segment biçilmiş kaftan. Bu olay sadece maddi olarak gücün yetmesiyle de alakalı değil. Koleksiyonunda IWC, Omega, Zenith ve Rolex olan birinin 5. saati olarak Patek almaması maddi olmuyor genelde. Bu 4-5 marka saatleri sattığında alabiliyor çünkü. Ancak onları satıp tek saate düşmek mutlu etmeyebiliyor. Ya da ne bileyim apartman dairesinde oturup müstakile geçmemiş, F segment makam arabasına çıkmamış ya da yaş olarak henüz yeterli bir olgunluğa gelmemiş olduğunu düşünebilir. Her ürünün kitlesi bu anlamda ayrı. Fiyatları yüksek tutup sahip olmayı zor hale getirmek bu anlamda saatseverler açısından her zaman pozitif olmayabiliyor, hatta negatif bir etki de yaratabiliyor ederinden fazla olduğu durumlarda. Gösteriş için alan kitle ise zaten full taşlı modeller tercih ediyor, onları bu modeller de kesmez
Bu gösteriş yapmak için alan kitlenin bütçesi daha kısıtlı kesimi ise Oyster Perpetual ile giriş seviye bir modelini alıp geçer ya da daha üste çıkabiliyorsa Submariner alır ki herkes tanısın saati. Yani ne taraftan düşünürsek düşünelim bana kalırsa marka ve bu modelin konumu tam birbiriyle örtüşmüyor saatler her ne kadar son yıllarda en beğendiğim Rolex modelleri olsalar da.
