Merhaba Arkadaşlar
İkinci saat incelememi yine aktif olarak kullandığım SEIKO SKZ253K1 (SEIKO 5 SPORTS DIVER'S 200M) nam-ı diğer FRANKENMONSTER modeli için yapıyorum. Araştırdığım kadarı ile pek çok İngilizce incelemesi bulunurken hiç Türkçe inceleme yapılmamış bu saat için. Tabiki bunun bir nedeni de Türkiye'de bu saatin bulunmasının çok zor olmasını da gösterebiliriz. Henüz bu saati satan bir Seiko bayisi bulamadım, fakat yurt dışından sipariş ile getirtilebiliyor. Ben de saatimi bir başka forumdan almıştım, mağazadan alınma bir saat değil yani. Kutusu var fakat basit bir Seiko karton kutu, orijinal olmadığı için kutusunun resmini çekmeye ihtiyaç duymadım dolayısı ile direkt olarak saatten başlıyorum.
Bu arada resimler yine cep telefonu ile çekilmiş resimler bu yüzden çok kaliteli olmayabilirler.
Kendi saatime geçmeden önce SKZ (FRANKENMONSTER) serisinin diğer üyelerini de tanıtmak isterim
Bu saatin aşağıda da görülebileceği gibi farklı kod numaraları ile tanımlanan farklı kadran-kordon renk seçenekleri de mevcut.
SKZ245
SKZ247
SKZ249
SKZ251
SKZ255
Yukarıda verdiklerim benim bildiğim modeller, bunların haricinde farklı renk seçenekleri de olabilir. Birde bu saatlerin silikon (yada plastik emin değilim) olan modellerine denk geldim. Metal kordonlu olan saatler sonunda K1/J/ kodları ile satılmakta, kimi yerlerde K2/J2 kodları ile silikon/plastik kordonlu modellerinin de satıldığını gördüm fakat bu kordonlar orijinal mi değil mi bilmiyorum. K ve J kodlarının ne anlam ifade ettiğini pek çok Seiko sever biliyordur fakat ben yine de bilmeyen arkadaşlarımız için aşağıda bir örnek ile açıklamaya çalışacağım.
Seiko saatlerin kod numaraları sonunda J kodu var ise saat Japonya'da üretilmiş demektir, eğer K kodu var ise saat Seiko'nun Japonya dışındaki tesislerinde üretildiğini göstermektedir (tam bir kesinlik olmasa da Sİngapur veya Hong Kong olması muhtemel). Saatler arasında kalite olarak pek bir farklılık olmasa da fiyatlarda %10-15 arası bir değişim oluyor.
Kendi saatimden örnek vermek gerekirse
SKZ253K1 VS SKZ253J1
resimden de görüldüğü gibi tek belirgin fark J modelinde saat 8-6 çizgileri arasında "MADE IN JAPAN" yazarken K modelinde mekanizma modeli yazması, yukarıdaki resimde 7s36 yazmakta.
Saatin Frankenmonster ün kazanması kasanın etrafında bulunan plastik kısımları kasaya sıkı sıkıya bağlayan elemanların bilimkurgu-korku edebiyatının ve sinemasının en ünlü karakterlerinden biri olan Frankestein'ın boynunda bulunan metal parçalara benzetilmesine borçludur. (Bu arada küçük bir not Frankestein aslında canavarın ismi değil onu yaratan kişinin ismidir yani Dr. Vİctor Frankestein, romandaki yaratık ise isimsizdir)
Evet artık saatimin asıl incelemesine geçiyorum
SKZ253K1
Model: SKZ253K1
Kasa Şekli: Dairesel
Cam : Kristal
Kilit: Güvenlik Kilitli Katlamalı Klips
Kasa Malzemesi: Paslanmaz çelik, kompozit plastik
Casa Çağı: 44 mm (tepe ile birlikte 50mm)
Kasa Kalınlığı: 15 mm
Kordon Malzemesi: Paslanmaz çelik, orta baklalar siyah iyon kaplama
Kordon Genişliği: 22mm
Kordon Özelliği : Dalgıç uzatması
Kadran Rengi: Siyah
Kadran Malzemesi : Plastik
Takvim: Gün, tarih
Ağırlık: Yaklaşık 200gr
Mekanizma: Otomatik Japon 7s36 (23jewels, 21,600 titreşim/saat)
Su geçirmezlik :200m
Yukarıdaki resimlerden de görülebileceği gibi okuması son derece kolay ve oldukça büyük olarak tasarlanmış bir kadrana sahip. Kadranı çevreleyen kısım (TÜrkçe ne oalrak adlandırıldığını bilmediğim için İngilizcede geçtiği gibi bezel diyeceğim) bezel kısmı saat yönünün tersine dönebilmek, klasik olarak saniye başına bir tık duyuyorsunuz çevirdiğinizde. Ve ilk resimden de görülebileceği gibi bezel kısmı kadran içerisindeki saniye çizgileri ile tam olarak denk geliyor, oldukça iyi bir işçiliği var ve çevirirken güven veriyor sağlamlığı.
saat 12 yönünde görülen SEIKO % SPORTS yazısı kadran üzerine baskı olarak işlenmiş aynı şekilde saat 6 yönündeki yazılarda baskı.
Tarih kısmına dikkat ettiğimizde ise siyah zemin üzerine beyaz karakterler ile işlenmiş olduğunu görüyoruz ki bence klasik beyaz üzerine siyah işlemeden çok daha hoş duruyor, kadranında siyah olması nedeniyle bir bütünlük oluşturuyorlar.
Bu saatte, saat piyasasındaki en güçlü fosforlu aydınlatma malzemelerinden biri olan, Seiko'nun en güçlüsü, kendi geliştirdiği LumiBrite kullanılmış. ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz http://www.seikowatches.com/support/faq/lumibrite.html
Resimler cep telefonu ile çekildiği için gerçek performansı vermiyorlar. aşağıda verdiğim resim ise internetten bulduğum bir resimdir.
Gece ışıkları kapattıktan sonra kolunuzdan çıkarıp masaya yan bir şekilde koyduğunuzda masa üzerinde gölge oluşturacak kadar kuvvetli. Tabii zamanla parlaklığı azalıyor fakat oldukça uzun süre saati karanlıkta görebilmenizi sağlıyıyor.
Saatin plastik yan kısımlarında kalan kompozit plastikler saatin geri kalanı (bezel plastiği de dahil olmak üzere) kadar güven vermese de yinede oldukça sağlam.
Aşağıdaki resimlerden görebileceğiniz gibi kilit kısmında klasik SEIKO yazısı işlenmiş
Saat oldukça kalın (15mm)
Bezeli rahat döndürebilmek için saat 7-8 ve 1-2 yönlerinde kasayı çevreleyen plastik parçada boşluklar bırakılmış, oldukça estetik ve zekice bir çözüm.
Saatte dalgıç saati olması nedeniyle doğal olarak vidalı tepeye sahip, bununla alakalalı tek sevmediğim durum vida tamamen sıkıldığında 5 yazısının saat 1 yönüne bakması. aslında ilk aldığımda bu kadar değildi çok az daha 12 yönüne doğruydu fakat vidayı aça sıka sanırım plastik kısımlarda ekstaran ağız oluşturduk, çok öenmli değil ama yine de tam kapalı olduğunda 5 yazısının aşağıya doğru bakmasını tercih ederdim.
saatin arka kısmı malesef cam değil dolayısı ile mekanizma gözükmüyor fakat çok hoş bir dalga motifi işlenmiş parlatılmış çelik bir arka kapak oldukça yakışmış saate.
Kordon kısmına gelecek olursak kasaya oldukça yakışan bir kordon kullanılmış, orta kısımlar iyon kaplama, güzel gözüküyor birkaç aydır kullanıyorum henüz bir atma çizilme görmedim fakat kaplama işçiliği pek de üst seviyede değil. Resimlerden de görülebileeği gibi kordonun sadece dış yüzeyi kaplı iç kısmı değil ve bakla aralarına denk gelen kısımlar da pek iyi kaplanmamış. Saati normal olarak takarken elbette bunlar gözükmüyor fakat olsa iyi olurdu diye düşünüyorum. İyi olurdu diyorum fakat bütün bunlar saatin fiyatını etkileyen detaylar ve bu saat çok üst seviyelerde bir saat olmasa da satıldığı fiyat aralığındaki en iyi dalgıç saatlerinden bir tanesi bence.
Tabi saatin dalgıç saati olması özelliği benim için sadece eksrta bir bilgi yoksa dalışta falan kullanacak değilim, zaten Ankara'da pek de ihtiyaç yok, yüzmeyi de pek sevmem zaten. Ama dalgıç saatlerini seviyorum
Hiç bir zaman kullanmayacağım fakat saatimde bulunması hoşuma giden bir özellik de dalgıç kıyafetlerinin üzerinde de bakla eklemeden takılabilmesini sağlayan uzatma mekanizması. Tam olarak ismi nedir bilmiyorum fakat bu şekilde doğru bir tarif oluyor sanırım.
Elbette bilekte birkaç fotoğraf koymadan inceleme tamamlanmış sayılmaz değil mi?
Saat oldukça kalın spor giyimde sorun yok fakat eğer gömlek giymek istiyorsanız oldukça sinir bozucu olabilir çünkü gömleğinizin bileğini iliklediğinizde saat kalınlığından dolayı bilek-gömlek arasında sığmayacak ve rahatsız edebilecek sonuçlar doğuracaktır. Ben yine de bazen iş yerinde de spor ceketler giydiğimde takıyorum oldukça da hoş duruyor
Saat hakkındaki görüşlerimi fiyat/performans unsurunu da göz önünde bulundurarak özetlemek gerekirse belki de Seiko yetkilileri saatin fiyatına bir sıfır eksik koyup piyasaya sürdükten sonra da gururlarına yediremeyip fiyatı değiştirememişler gibi bir düşünce geldi aklıma. Çünkü fiyatına göre muhteşem bir saat. Garip Seiko-san 'lar, seppuku yapmaya falan kalkışmasalar bari zarar ettiler diye
Mekanizmayı uzun uzadıya anlatmaya gerek yok Efsanevi Seiko 5 mekanizmalarının 7s36 modeli, zaman tutması oldukça başarılı internet saatine göre yaptığım karşılaştırmada 3 günde +5 sn olarak ölçmüştüm ilk aldığım zamanlar, son zamanlarda bakmadım durum nedir diye HAMILTON saatimi aldıktan sonra ama pek birşey değişmemiştir sanırım. Malzeme kalitesi olarak çelik kısımlarda zaten bir sorun yok, saatin kaya gibi yapısını bozmuş hissi veren tek şey kasanın yan taraflarındaki kompozit plastik kısımlar fakat emin olun olnlarda oldukça sağlam ve saatte hoş bir estetik detay.
Özetle eğer bu saati almak istiyorsanız ve 500TL altına bir dalgıç saati arıyorsanız kesinlikle gözünüz kapalı alabileceğiniz bir saat. Hatta 1000TL'ye kadar alınabilecek çok mantıklı bir saat, elbette eğer çok ince bilekleriniz yoksa. Eğer ince bilekliyseniz ve bu saati takarsanız ufak bir kaya bağlamışsınız gibi gözükebilir. Beni hiç etkilemiyor diyebilirim fiziki yapım itibari ile (182cm boy 85kg) fakat kol kaslarını da çalıştırmak için kullanabilir arkadaşlar 200gr ne de olsa
SKZ serisi farklı kordonlarla da çok güzel göüküyor, buyrun internetten bulduğum birkaç örnek
buyrun finale
baştaki ve sonraki birkaç resim internetten farklı adreslerden alınmıştır.
Umarım inceleme saat ile ilgili yeterli bilgi vermiştir.
Son olarak yineliyorum eğer bu saatten bulursanız kaçırmayın derim