Panerai PAM00339 Radiomir Composite Detaylı İncelemesi

İsviçre ve Avrupa Mekanizmalı Saat İncelemeleri ve Kutu Açılışları Bölümü
Forum kuralları
Sayın Üyeler TSF'ye Hoş Geldiniz, İsviçre Saat İncelemeleri Bölümümüzde Üyelerimizin ve TSF'nin İncelediği İsviçre ve Avrupa Üretimi Mekanizmalı Saat Marka ve Modellerinin Kutu Açılış, İzlenim, Teknik Mekanizma Verileri, Makro Fotoğraf, Video, Tavsiye ve Yorumlarını Kapsayan Birçok Değerlendirme Kriterine Ulaşabilirsiniz.

İyi Forumlar Dileriz

TSF

Panerai PAM00339 Radiomir Composite Detaylı İncelemesi

Mesaj drk » 24 Eyl 2011, 17:32

Herkese merhabalar.

Kısa bir süre önce aldığım, tam adıyla Officine Panerai Radiomir Composite Marina Militare - Ref. PAM00339, saatimin incelemesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Elimden geldiğince objektif bir şekilde tüm gözlemlerimi aktarmaya çalışacağım.

Resim


Markanın detaylı tanıtımı linkte bulunmakta. Bildiğiniz üzere tarihi çok öncelere dayanan ancak ürünlerini tüketiciyle buluşturması çokta eski olmayan bir marka. Firma için üç önemli tarih var; 1860 - Kuruluş, 1993 - Yeniden doğuş ve 1997 - Richemont bünyesine katılması.

Neden Panerai?

Panerai yıllardır çizgisini hiç bozmadan sürekliliğini sağlayan bir marka, herhangi bir saatini gördüğünüzde onun Panerai olduğunu hatta biraz daha markaya ilgiliyseniz Radiomir yada Luminor olduğunu kolayca söyleyebilirsiniz. İmza tasarımlar benim için çok önemli bir kriter. Bir diğer beğendiğim noktaları ise oldukça sade kadran tasarımlarına sahip olmaları. Hatta bu sadelik ve büyüklüklerinden dolayı paneristi'de "gözlüksüz görülebilen yaşlı saati" gibi esprilere maruz kalıyorlar :D Radiomir, markanın ilk saati. İlk üretilen modeli aşağıdaki:

Resim

2533 kodlu, şu anda sadece 1 adet örneği bulunan prototip


Saatin bir başka ilgi çekici yönü ise sınırlı sayıda üretilmiş olması. İlk tanıtıldığında 1000 adetlik rakam açıklanmıştı ancak karşılaştıkları inanılmaz talep sonrası rakamı 1500'e çektiler. Peki neden bu kadar ilgi çekmişti?

Saati incelemeye başlamadan önce sizlerle, saatlerle tanışma hikayemi paylaşmak istiyorum :D

Sene 2002, kuzenimle beraber James Bond-Die Another Day filmindeyiz. Bilirsiniz, filmde bol bol omega reklamı yapılıyor. Bond'da benim için çok havalı bir karakter o zamanlar. İşte tam orada merakım başlamıştı :D Kızılay'da bir saatçi vardı, her önünden geçerken mutlaka durur, vitrindeki mavi kadran seamaster'a biraz bakar, mutlu olur, sonra yoluma devam ederdim. Sonra omega aynı saatin sınırlı üretim farklı kadranlı bir modelini çıkarmıştı. Nasıl beğenmişim şimdi aklım almıyor ama o zamanlar çok hoşuma gitmişti, çocukluk işte :) Hani şu Bond filmlerinin meşhur jeneriğindeki namlu içini tasvir eden şekilli kadran. Sonra baktım tek seçenek bu mavi kadranlı seamaster değil, daha güzelleri de varmış. Epey bir sürede planet ocean'la ilgilenmiştim. Büyük kasa mı olsun, küçük kasa mı olsun, çelik bilezik, kauçuk kayış derken submariner'ı gördüm ve dedim, işte bu saat olmalı. Tabii internette bakıyorum, araştırıyorum, kendi kendime diyorum; en iyisi rolex ama çok pahalı, omega'da çok iyi, ama o da pahalı, neyse olsun, ömür boyu kullanırım bunu ben. Tabii saat almama daha çok var, o sıralar sadece hayal kurmakla yetiniyorum. Zamanla araştıra araştıra başka markaları keşfetmeye başladım. Bilgilendikçe iş iyice içinden çıkılmaz bir hal almaya başlamıştı. Neyse, süreci biraz hızlandıralım. Ben bu saat araştırmalarıma devam ederken, tabii bolca yabancı forumlardan faydalanıyorum, bir baktım "Türkiye Saat Forumu" :champ: Araştırmalarım hızını artırarak devam ediyordu. Buradaki sıcak ortam ve bilgili üyeler sayesinde birçok yeni bilgi ediniyor ve saatlere olan bakış açım değişiyordu. Bu noktada böylesine güzel bir ortam oluşturan başta Bond olmak üzere, tüm üyelere çok teşekkür ederim :champ: Beşiktaş buluşmasında NickyNick ile tanışmam, sonrasında İstanbul'daki önemli saatçileri teker teker gezmemiz, onlarca modeli denemem, incelemem, kafamın iyice karışması, benim için epey değişik ve güzel olmuştu. Sıkılmış olabilirsiniz, fazla uzatmadan toparlayayım :D

Hala almak istediğim saate karar verebilmiş değildim ama seçenekleri epey azaltmıştım. Çıta da iyice yükselmişti. Bu sırada Greenwich Saat'le tanışmam var. O sıralar çok beğendiğim bir saat olan, az sonra incelemesini okuyacağınız saat, getirebileceklerini söylediklerinde hem çok şaşırmış hemde çok sevinmiştim. Kendilerine, özellikle Armada Greenwich'te çalışan Sayın Tolga Çoban'a teşekkürü borç bilirim. Gerçekten çok ilgili, bilgili ve en önemlisi güvenilir kişiler. Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim, saatin siparişi vermemden elime ulaşana kadar 1 yıldan fazla zaman geçmişti.

Şimdi gelelim incelemeye :D

Officine Panerai PAM00339 Marina Militare Radiomir Composite


Resim

Her Panerai'de olduğu gibi en dışta karton kutu ve üzerinde bayii ile ilgili sipariş kodları bulunuyor.

Resim

Karton kutuyu açtığımızda bizi bu sefer siyah kutu karşılıyor.

Resim

Siyah kutuyu da açınca nihayet kilitli ahşap kutuya ulaşıyoruz. Aslında kutu gerçek ahşap değil, sanırım mdf üzerine kaplama. Panerai nin güncel koleksiyonu için 3 farklı kutu kullanılıyor. Normal üretim modeller için kilitsiz ve en küçük boy, sınırlı üretim modeller için kilitlenebilir ve orta boy, çok özel üretim modeller için(PAM00203, PAM00341 gibi)için kilitlenebilir ve en büyük boy. 339'un kutusu orta boy, karşılaştırma için diğer kutuların fotoğrafları;

Resim
Küçük ve orta boy kutu


Resim

Panerai PAM00341 Egiziano kutusu


Resim

Kapağı kaldırdığımızda bizi saat, sınırlı üretim olduğuna dair Panerai CEO'su tarafından imzalanmış sertifika ve model isminin bulunduğu metal plaka karşılıyor. Kutunun menteşeleri ve genel olarak verdiği his çok kaliteli olduğu yönünde. Saatin bulunduğu üst kısmı kaldırınca alt tarafta, kullanma kılavuzu ve garanti belgesinin olduğu kitapçığı görüyoruz. Luminor serisinin aksine Radiomir'lerin hiçbirinde yedek kayış ve kayış değiştirme seti bulunmuyor.

Resim

Resim

Resim

Resim


Kasa, 47mm çapında, Radiomir serisinin imzası niteliğindeki yastık şeklinde köşere doğru incelen bir tasarıma sahip. Saati deneyene kadar konforuyla ilgili ciddi endişelerim vardı, 47mm gibi kağıt üzerinde devasa boyutlara sahip bir saatin rahatsızlık verebileceğini düşünüyordum. Saati ilk defa koluma takmamla beraber ne kadar gereksiz yere endişe ettiğimi anlamış oldum. Saat çok konforlu ve kesinlikle boyutlarını çok iyi gizliyor. Elbette bunda lug kısmının neredeyse olmayışının büyük katkısı var. Saatin genişiliği tepe hariç 47mm, tepe dahil 50,75mm. İki lug arası mesafe ise 51mm. Fikir vermesi açısından yazayım. 40mm'lik genişliğe sahip Rolex Submariner'ın iki boynuz arası mesafesi 48mm, 42mmlik genişliğe sahip AP ROO Diver'ın ise 54mm. İşte bu yüzden saat bilekte geniş duruyor ancak dışarı taşmıyor.

Resim

Elbette konforu etkileyen en önemli faktörlerden biri de kalınlık. Saatin kalınlığı orta noktada 14mm, kenarlara gidildikçe inceliyor. Boyutlarına oranla ince bir saat diyebiliriz. Unutmadan saatin ağırlığı 81 gram, haliyle bu boyutlarda bir saatten beklenmeyecek kadar hafif. Bu hafifliği yapıldığı malzemeye borçlu.

Resim

Saatin kasası üst düzey markalar arasında ucuzluğundan ve bolca bulunabilir olmasında dolayı neredeyse hiç tercih edilmeyen alüminyumdan imal edilmiş. Fakat olduğu gibi değil, üzeri alüminyum oksit kaplanarak. Kahverengi, Panerai tarafından özel olarak seçilmiş bir renk, malzemeye özgü değil. Alüminyum oksit sayesinde saatin yüzeyi çok sert, dolayısıyla saati çizmek bir hayli zor. Tabii işler her zaman planlandığı gibi gitmiyor, yüzey kaplaması terle birleşince rengi açılıyor. Öte yandan seramik saatlerde karşılaşılan kırılma problemi bu saat için söz konusu değil çünkü çok ince olan kaplamanın altında bildiğimiz alüminyum var. Oldukça yumuşak ve darbeleri emebilen bir metal. Tepe de aynı şekilde kompozit malzemeden yapılmış, üzerinde panerai logosu bulunuyor. Saati kesinlikle alkolden uzak tutmak gerekiyor, Panerai tarafından uyarı yapıldı. Alkolle temas halinde kasanın rengi açılıyor. Bu pekte iyi bir haber değil.

Resim

Resim

Resim

Saatin camı hafif bombeli sentetik safir kristalden imal edilmiş. Sadece alt kısmında AR kaplaması var, bundan dolayı ön yüzeyden gelecek darbelerde AR kaplama olmadığı için kılcak çizik oluşma ihtimali yok ancak saatin camı çok fazla yansıma yapıyor. Bu konuda hassas olanlar için bir dezavantaj, benim açımdan herhangi bir rahatsızlık yaratmadı.

Resim

Saatin arka kapağı da kasa gibi kompozit malzemeden yapılmış, dolayısıyla mekanizmayı göremiyoruz. Safir kristal kapağı tercih ederdim ama bu sayede saatin hafifliğine katkı sağlanmış. Arka kapakta, saatin sınırlı üretim numarası, seri numarası, model adı ve 100m su geçirmezliğe sahip olduğunu belirten ibareler var. Bu saatin kodu "M" ile başlıyor. Panerai her sene ürettiği saatlerin kodlarına farklı bir harf veriyor. 1997 yılında A serisi ile başlayan modeller alfabetik olarak ilerleyerek şu anda 2011 için N serisine kadar geldi. M serisi, saatin 2010 yılına ait olduğunu gösteriyor.

Resim

Kadran benim açımdan bu saatin en özel yeri. Marina Militare yazısının önemi Panerai için farklıydı, her zaman kullandıkları bir isim değildi. Aynı şekilde 8 giorni brevettato arması da çok özel, şu ana kadar çok az sayıda modelde kullanılmış. Her iki yazının bir arada kullanılması ise bir ilk. Panerai saatlerinin en sevdiğim kısımlarından biri sadelik. Dolayısıyla komplikasyonlu Panerai'ler bana pek hoş gelmiyor. Sadece saat 9 yönündeki küçük saniye güzel duruyor. Saat 3 yönündeki "8 giorni brevettato"(8 gün patentli) arması ise saniye ile beraber kadranın çok dengeli durmasını sağlıyor. Saatin çapının büyüklüğünden dolayı saniye kullanımına rağman tüm rakamlar (3, 6, 9, 12) kadranda kullanılmış. Kısaca bu kadran benim açımdan bir panerai'de olabilecek en güzel kadran. Bu arada kahverengiyi, siyahtan daha çok sevdiğimi belirtmeliyim. Kadranı okumada hiçbir koşulda zorluk çekmiyorsunuz, saatin kaç olduğunu görmek için göz ucuyla şöyle bir bakmak yeterli. Ayrıca sandviç kadran mükemmel bir tasarım.

Resim

Saatin luminovası kesinlikle şu ana kadar gördüklerimin en iyisi. Tam gün doğmadan önce yani en son güneşi gördüğünden itibaren saatler geçmesine rağmen adeta fener kadar parlak. Zaten markanın çıkış amacının da bu olduğunu düşünürsek daha azını beklemek olmazdı. Gündüz ise luminovanın beyaz değil, krem renginde olması kolların ve kadrandaki indeks-numaraların saatin geneliyle mükemmel bir uyum içerisinde olmasını sağlıyor.

Resim

Panerai markasının kendine has özelliklerinden biri de çok kolay bir şekilde kayışlarının değiştirilebilmesi ve seçenek bolluğu. Kayış değiştirmek için sadece tornavidaya ihtiyaç duyuluyor. Genellikle çelik modellerde vidanın üstü bantla kapatılarak, tornavidayı kaydırma durumunda kasanın çizilmesini engelliyorlar ancak kasa kompozit olduğu için ben böyle bir şeye ihtiyaç duymadım. İlk dememde de rahatlıkla kayışı değiştirdim.

Resim

Arka taraftaki 4 küçük vidanın sökülmesiyle boynuzlar dışarı çıkıyor, kayış değiştirildikten sonra aynı şekilde geri yerine takılarak vidalar sıkılıyor. Toplamda bu işlem en fazla 2 dakika sürüyor.

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Resim

Üzerinde gelen orijinal kayış, nubuk yüzeye sahip deriden imal edilmiş. Şu ana kadar gördüğüm en iyi kayışlardan bir tanesi diyebilirim. Hem çok rahat hemde çok kaliteli. Diğer satın aldığım kayışı ise İngiltere'de yaşayan Kostas Venizelos adlı kişiye yaptırdım. Kendisini paneristi'de bulmuştum. Aslında işi dericilik değil, hobi olarak başlamış daha sonra ürünleri beğenilince devam ettirmeye karar vermiş. Kullandığı deriler çok kaliteli ve işçiliği harika. Tek sorun tokanın saatle uyumsuz olması, aynı renkte toka bulmak şu an için imkansız. Sipariş ettiğim kayıştaki toka kayışa dikildiği için değiştirme gibi bir şansım da yok. Orijinal kayışın uzun tarafı 115mm, kısa tarafı 75mm uzunluğunda. Daha kalın bilekli kişiler panerai 115/95 yada özel üretim kayış seçenekleri sunuyor. Saatin boynuz genişliği 27mm, toka kısmında ise 22mm. Ancak boynuzların yuvarlak hatlarından dolayı kesin sınırları olmadığı için ilerisini de düşünerek sipariş ettiğim kayışı 26/26 mm olarak aldım. Bu konuda herhangi bir sorun yaşamadım. Kayış üzerindeki dikişlerin rengi luminovayla aynı.

Resim

Sipariş kayış, orijinaline oranla biraz daha kalın dolayısıyla daha uzun, 125mm/75mm ölçülerinde. Bir daha sipariş verdiğimde 140mm/80mm vermeyi düşünüyorum. Bu sayede toka bileğin tam altında değil köşesinde kalacak, kalın deri fazla esnemediğinde bilek altında kalınlık yapıyor, daha uzun kısa tarafla sorun çözülmüş oluyor.

Resim

Saatin içinde in-house üretim, kurmalı, P.2002 kodlu mekanizma bulunuyor. 247 parçadan oluşan bu mekanizma 31mm x 6,6mm ölçülerinde, 21 taşlı, 28800vph'de çalışıyor ve 192 saat(8 gün) güç rezervine sahip. Panerai tarafından güç rezervi 8 gün olarak belirtilsede aslında saat 10,5 gün güç rezervine sahip. 8 gün, 50'li yıllardaki angelus mekanizmalı saatlere ithafen kullanılan bir söylem. Mekanizmada herhangi bir komplikasyon bulunmadığı için olabilecek en ince P.2002. Aynı mekanizmanın başka saatlerde gmt, power reserve göstergesi ve tarihli versiyonları da var. Saatte "hack" yani tepeyi çekince saniyeyi durdurma özelliği yok. Tepe çekiliyken geriye doğru çok az çevirince saniye duruyor. Bu durum sadece bu versiyon için geçerli. Mekanizmanın diğer versiyonlarında tepeyi çekince saniye hem duruyor hemde sıfırlanıyor, bu sayede çok daha hassas bir şekilde ayar yapılabiliyor. Saatte herhangi bir güç rezervi göstergesi de yok. Neyseki buna pek gerek yok, haftada bir kez saati kurmak yetiyor. Kurmalı mekanizma Panerai tarihiyle daha iyi özdeşleştiğinden bu markanın ilerde başka bir saatini alırsam büyük ihtimalle yine kurmalı olacaktır. Kurmalı tepeyi gevşetince, ilk kademeye kadar çektiğimizde 1'er saat aralıklarla saat kolu ayarlanıyor. Bu sayede başka bir saat dilimi kullanan ülkeye gidildiği takdirde saat ayarını bozmadan sadece akrepi hareket ettirmek mümkün oluyor. İkinci kademede ise bildiğimiz saat ayarı yapılıyor.

Resim

Saatin kronometre sertifikası yok, bunun yerine Panerai kendi standartlarını belirlemiş ve bütün saatleri test ediyor, sertifikayı da saatle birlikte veriyor. İlginç olan saatin mekanizması 6 farklı pozisyonda test edilmiş. Bu ender rastlanan bir durum, çoğunlukla mekanizmalar 5 farklı pozisyonda test ediliyor. Haliyle bunun hassasiyete etkisi olduğunu düşünüyorum. Test ettiğim kadarıyla saatin 5 günlük sapması -3 saniye. Yani günde -0,6 saniye. Oldukça etkileyici bir değer ancak bu hassasiyeti günlük testte yakalamak imkansız çünkü rezerv tam doluyken saat ileri gidiyor, boşalmaya başladıkça saat te geri kalmaya başlıyor, böylece bir haftalık periyotlarla saat aşağı yukarı olması gereken zamanı gösteriyor. Hassasiyet konusuna fazla takılmadığım için bu konu üzerinde durmadım ancak oldukça iyi bir mekanizma olduğunu söylemeliyim.

Resim

Fiyat konusunda Greenwich Saat'e bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Bu açıdan da kesinlikle tercih edeceğim bir saatçi.

Resim

Kullanım kılavuzunda yazdığına göre tepe, saatin 30cm yükseklikten düşmesi sonucu göreceği darbeye dayanıklı şekilde yapılmış. Bu tasarımda bir saat için bence çok önemli bir özellik. Ayrıca bir diğer önemli nokta ise saatin çalışma sıcaklığı aralığının normal bir mekanik saatten beklenmeyecek kadar geniş olması. Yani bu saat sarıp sarmalanmak için değil, gerçekten kullanılmak için tasarlanmış.

Resim

Resim
Kullanıcı avatarı
drk
 
Mesajlar: 11874
Kayıt: 20 Nis 2010, 23:24

Re: Panerai PAM00339 Radiomir Composite Detaylı İncelemesi

Mesaj nickynick » 24 Eyl 2011, 17:42

Drk müthiş bir inceleme olmuş gerçekten, keyifle okudum. Fotoğraflar, anlatım, kompozisyon herşey çok başarılı. Tabi saatin güzelliği apayrı :champ: :champ:
Time is a great teacher, but unfortunatelly it kills all its pupils.
Kullanıcı avatarı
nickynick
 
Mesajlar: 7292
Kayıt: 16 Kas 2009, 22:44

Re: Panerai PAM00339 Radiomir Composite Detaylı İncelemesi

Mesaj Thevenin » 24 Eyl 2011, 18:01

Horoloji alemi inceleme gorsun beyler... Wristshotlarini da koy reyiz salinsinlar :D

Nice ibretlik saatlere :champ:
Thevenin
Kullanıcı avatarı
Thevenin
 
Mesajlar: 8350
Yaş: 36
Kayıt: 31 Eki 2010, 04:30

Re: Panerai PAM00339 Radiomir Composite Detaylı İncelemesi

Mesaj Ozgur » 24 Eyl 2011, 18:18

Iyi gunlerde kullanmaniz dilegiyle

Bu guzel inceleme icin tesekkurler,
Festina lente
Kullanıcı avatarı
Ozgur
 
Mesajlar: 3247
Yaş: 49
Kayıt: 19 Eki 2010, 19:05

Re: Panerai PAM00339 Radiomir Composite Detaylı İncelemesi

Mesaj herofb » 24 Eyl 2011, 18:23

Drk eğer panerai' de saatlerini bu kadar basarili tanitabilseydi heralde kimse baska marka almazdi

Saat zaten müthiş ama inceleme bir gömlek üste çıkmış
Kullanıcı avatarı
herofb
 
Mesajlar: 9376
Yaş: 42
Kayıt: 11 Nis 2010, 16:12

Re: Panerai PAM00339 Radiomir Composite Detaylı İncelemesi

Mesaj mlm » 24 Eyl 2011, 19:53

Dorukcum büyük bir keyifle tadını çıkara çıkara okudum incelemeni, harika bir inceleme, güzel fotoğraflar.. :champ:
Saatin luminovası göz alıyor, mekanizması da öyle. İyi günlerde kullanmanı dilerim.. :)
Bence de kolda bir fotoğraf eklesen fena olmazdı hani.. :)
Instagram:
watchtron
anatoliastraps
Kullanıcı avatarı
mlm
 
Mesajlar: 23292
Yaş: 43
Kayıt: 03 Ağu 2010, 02:59
Konum: Ankara

Re: Panerai PAM00339 Radiomir Composite Detaylı İncelemesi

Mesaj avsu07 » 24 Eyl 2011, 20:23

Yemin ederim şu anda Antalya'da Panerai satan saatçi olsa çıkıp almıştım. Bir saat bu kadar mı güzel tanıtılır. Saat zaten süperdi ancak sen de süpermişsin Doruk. Güle güle kullan, nice saatlere sahip olabilmen dileğiyle.
Kullanıcı avatarı
avsu07
 
Mesajlar: 471
Yaş: 54
Kayıt: 25 Mar 2011, 15:02

Re: Panerai PAM00339 Radiomir Composite Detaylı İncelemesi

Mesaj drk » 24 Eyl 2011, 20:54

İyi dilekleriniz için hepinize teker teker çok teşekkürker :champ: Çok daha iyilerinin sizlerin olması dileklerimle, incelemeyi beğenmenize sevindim :)

Avsu07, Antalya'da benim bildiğim iki tane Panerai satan yer var. Biri Mardan Palace'ın içinde, diğeri Kemer'de Vogue Avantgarde'ın içinde ;)
Kullanıcı avatarı
drk
 
Mesajlar: 11874
Kayıt: 20 Nis 2010, 23:24

Sonraki

Dön TSF İsviçre Saat Kullanıcı İncelemeleri - Swiss Watch User Reviews

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 80 misafir

   
   
TSF Partner Brands & Medias
Ancon
Arnold & Son
Ateliers deMonaco
Audemars Piguet
Badollet Geneve
Bell & Ross
Breitling
Chopard
Concord
Gucci
Hautlence
Hublot
Linde Werdelin
Maîtres du Temps
Manufacture Royale
Oris
Parmigiani Fleurier
Snyper Geneve
Steinhart
Watchonista
                                          

     Facebook  Twitter  Instagram  Youtube  RSS Portal    |    Gallery    |    Blog    |     Advertise / Reklam / Contact      
 

All brand names and trademarks are the property of their respective owners