Hellhound yazdı:Foruma üye olduğumda ilk kutu açılışım diver idi. Sonrasında kullandığım tüm saatler de diver oldu.
Forumda yazdığım son incelemeye bu şekilde başlamıştım. Yaklaşık 1.5 yıldır inceleme yazmıyorum ancak bu süre zarfında satın aldığım 3 saat (ikisi haytalık, biri devlet tahvili) de yine diver oldu. Zaman içinde kriterler değişip şekillense de tarz sabit kalıyor demek ki… Bir sonraki saatim yine diver mı olur yoksa kendimi bile şaşırtıp safkan bir dress mi alırım bilmiyorum ama yıllar içinde net olarak söyleyebileceğim, uzun süre bir saatin fotoğraflarına bakıp sıkılmıyorsam benim için doğru model olduğudur.
Mekanik saatlere merak sardığım ilk zamanlar gözüme çarpan modellerden biri Longines Legend Diver idi. Gel zaman git zaman sürekli önüne farklı modeller, deyim yerindeyse ağır abiler geldi. Panerai sahibi olduktan sonra sahip olduğum tüm saatlerin “bütün olarak beğendiğim” modeller olmasına dikkat eder olmuştum. Çünkü Panerai sadece sonradan alınan kayışlarıyla bir bütündü… Buna bağlı olarak Legend Diver ile bir türlü kavuşamamamızdaki diğer etken de güzel görünen ancak çabuk kendini salan ve yeterince kaliteli olmadığını düşündüğüm sailcloth kayışı oldu. Ismarlama kayış yaptırmak elbette bir seçenekti ancak bu boşluğu Panerai fazlasıyla dolduruyordu. Dolayısıyla Legend Diver, oem kayışıyla “bütünlük” kriterini karşılayamadığı için uzun süre göz ardı edilmeye mahkûm kaldı. Ta ki 2017 Basel’de modelin 10. yılı şerefine mesh bilezikli model tanıtılana kadar…
Basel sonrası mesh bilezikli modelin raflarda boy göstermesiyle koleksiyondan bir diverın eksilip kaşıntının başladığı dönem, değerli abim kilimanjaro’nun “Oğlum bak bu saat alınacak artık” sözüyle birleştiğinde geriye tetiği çekmek kalmıştı!
Son 10 yıldır re-edition veya reproduction olarak adlandırılan üretimi durdurulmuş saatlerin ufak revizyonlarla yeniden piyasaya sunulması hadisesini tartışmasız en iyi başaran marka Longines. Legend Diver ile ivme kazanan Heritage koleksiyonu; Heritage 1973 gibi efsane bir panda, horolojik mihenk taşlarından column wheel monopusher chronograph, Flagship Heritage modelleri ve Heritage 1945 gibi Basel 2017’nin yıldızı olan modellerle güçlenerek yoluna devam etmekte. Keşke bayiler kabak tadı veren Hydroconquest ve Classique koleksiyonlarından uzaklaşsalar da vitrinlerde daha çok Heritage modeli görsek…
6921 referenaslı Nautilus Skin Diver
Longines’in bilinen ilk dalış saati 1958-1959 yıllarında üretilen 6921 referanslı 40mm çapındaki Nautilus Skin Diver. Geleneksel dıştan döner bezele sahip olan model, bezelinin darbelere karşı savunmasız olmasından dolayı iki yıl üretimde kaldıktan sonra 1960 yılında yerini 7042 referanslı Legend Diver modeline bırakıyor.
7042 referanslı Legend Diver
7042 Legend Diver, 1950’li yılların sonlarından 1970’li yılların başlarına kadar popüler olan “Super Compressor” kasanın kullanıldığı, içten döner bezel ve çift tepe sahip bir model olarak 42mm kasa çapıyla tasarlanıyor. Model, kasaya göre ufak olan 19AS (otomatik) mekanizma ve 100mt su geçirmezlik değerini barındırıyor. Ervin Piquerez S.A. (EPSA) ismindeki kasa üreticisinin derinlere gittikçe artan su geçirmeme özelliğine sahip patentli bir sızdırmazlık yöntemiyle üretilen, içten döner bezelli ve çift tepeli Super Compressor kasalar, dönemin Jaeger-LeCoultre ve Girard-Perregaux gibi büyük oyuncularından IWC, Longines, Bulova ve Hamilton’a kadar birçok markada kullanılıyor. 600 ft. Derinliğe kadar su geçirmezlik sağlayan Super Compressor kasalar, Zodiac ve Lemania gibi markalarda dıştan döner bezelli ve tek kurma koluna sahip modellerde de rastlanabiliyor.
Super Compressor kasalar, arka kapağa ya da kapağın arkasına işlenen EPSA firmasının logosu olan dalış başlığı görselinden tanınabilirken 7042 referanslı Legend Diver’da, Nautilus Skin Diver’da da yer alan zıpkınlı dalgıç figürü mevcut kullanılıyor. Bu nedenle Legend Diver’larda Super Compressor kasaların mı kullanıldığı yoksa in-house üretim bir kasanın mı kullanıldığı net değil. 1961 ve 1962 yıllarında yeni mekanizma (caliber 290 - otomatik) ve 200mt’ye çıkarılmış su geçirmezlik değeriyle aynı görünüşte olan 7150 referanslı Legend Diver üretiliyor.
7594 referanslı Legend Diver
1963 - 1966 arasında üretilen 7494 ve 7594 referanslı Legend Diver’lar ise minimal kozmetik değişiklikler (akrepte kullanılan trityum alanı küçülüyor) haricinde bir farklılık bulunmuyor. Sonrasında nedeni anlaşılmaz bir şekilde Longines, Legend Diver modelinin üretimini sonlandırıyor.
Longines, Retro eğilimini öngörerek 2007 yılında orjinaline neredeyse birebir sadık kalarak tamamen aynı kasa tasarımı ve ölçülerle Legend Diver’ı yeniden piyasaya sundu. İlk çıkan versiyon, 60’lı yıllarda üretilen tarihsiz versiyon gibi simetrik kadrana sahip iken 2009 yılında çelik ve altın olmak üzere tarih penceresine sahip iki model daha üretildi. Horoloji meraklıları için 2009 yılında üretimi durdurulan tarihsiz versiyon oldukça takdir toplasa da halen üretimine devam edilen tarihli versiyon da fiyat olarak çok daha yüksek rakiplerini zorlayan ve neredeyse ikon haline gelmiş bir model.
2007 yılında Legend Diver’ın yakaladığı başarının ardından Super Compressor tipi (günümüzde yüksek markalar kensi kasalarını kendileri üretiyor) kasayla yeniden üretilen Jaeger-LeCoultre Polaris ve Memovox ve IWC Aquatimer Vintage modelleri, optik olarak çok başarılı saatler olsa da Legend Diver’ın gösterdiği ticari başarıyı gösteremediler. Polaris ve Memovox’lar limitli üretimler olduğu halde uzun yıllar sıfır olarak butik ve mağazalardan temin edilebilirken Aquatimer Vintage, tanıtıldıktan birkaç yıl sonra üretimi durdurulan bir model oldu.
Legend Diver, spor bir saat olsa da hem günlük tarza hem de mesh bileziği sayesinde takım elbiseye de uyum sağlayan bir bukalemun. Zaten 1950-1960’lı yılların tasarımlarında öyle bir keramet var ki, 60 yıldır kimse sıkılmadıysa bir şeyler doğru demektir! Rolex Submariner (1954), Rolex Daytona (1963), Omega Speedmaster (1957), Luminor Panerai (1955), Blancpain Fifty Fathoms (1953), Zenith El Primero (1969) ve Breitling Navitimer (1952) günümüzde orijinal tasarımlarına büyük ölçüde sadık kalan zamansız modeller değil mi?
Saatin özellikleri;
Model: Legend Diver
Referans No: L3.674.4.50.6
Kasa: Çelik
Arka Kapak: Çelik
Kadran: Siyah
Kasa Çapı: 42mm
Kasa Kalınlığı: 13mm
Su Geçirmezlik: 300m
Mekanizma: Longines L633
Cam: Safir
Bilezik: Mesh
Fonksiyonlar: Saat-dakika-saniye, gün göstergesi, içten döner bezel
Heritage, günümüzde Longines’in neredeyse en çok özendiği koleksyion durumunda. Master Collection ve Conquest gibi serilerde mavi kadrana beyaz tarih penceresi koyan veya font uyumunu önemsemeden kadrana satırlarca yazı yazan marka, Heritage koleksiyonunda neredeyse her detaya önem veriyor. Legend Diver ise Heritage koleksiyonu içinde amiral gemisi modellerden biri konumunda. Serinin diğer referanslarından ayrılan oversized kutusu, orijinal modele sadık kalan arka kapak gravürü ve indislerle uyumlu tarih fontundan kadran detaylarına kadar markanın ürettiği en özenli model desem yanlış olmaz.
Mekanizma
Longines L633 kodlu mekanizma, modlanmış bir top grade ETA-2824. Nispeten ucuz saatlerden tutun da orta lüks saat markalarına kadar geniş bir kullanım alanı olan, ETA-2824, endüstri standardı haline gelmiş bir mekanizma. Yaklaşık 40 saat güç rezervi olan ve kullanıcısını üzmeyen L633, saatin satın alındığı ilk gün +4.5sn değerinde çalışırken 1 ayın sonunda (saatin güç rezevi birkaç kez boşaltıldı) günlük +2sn rakamlarına gelmiş durumda. Hatta saati tepe aşağı konumda bıraktığım zaman sapma sıfırlanıyor. Hal böyleyken kim takar COSC’u…
Hiçbir zaman in-house mekanizma fanatiği olmadım. Mekanizmanın stabilitesi, servis edilebilirliği ve zamana karşı dayanıklılığı, tecrübelerime göre performansı gösteren en önemli kriterler durumunda. Bu bağlamda ETA-2824 veya 2894 gibi makinaları şimdiye kadar kullandığım ve kullanmakta olduğum JLC 975D ve Rolex 3130 gibi tepe noktalarının çok da altına koyamıyorum.
Kullanım/Konfor
Legend Diver 42mm kasa çapına ve kıvrımlı boynuzlara sahip bir saat. Nispeten kalın arka kapağa rağmen kıvrımlı boynuzlar bileği sararak saatin oldukça konforlu durmasını sağlıyor. Super compressor tipi kasaların imzası olan çift tepe gün içinde bilekteki saatin ele baskı yapmasını engellerken, kasa çapına göre uzun sayılabilecek boynuzlar saati olduğundan büyük gösterirken ince bilekli kullanıcılar için bu durum dezavantaj yaratabilecek potansiyelde. 13mm kalınlık da 42mm çapa göre orantılı bir yükseklik ve gömlek manşetlerinde rahatsızlık vermiyor.
Kasa
Saatin kasası tamamen parlatılmış çelikten oluşurken arka kapakta Longines’in 1958 yılında ilk çıkan dalış saatinde kullandığı zıpkınlı dalgıç gravürü yer alıyor. İki tepeye sahip süper compresor tipi kasa yapısıyla saat oldukça ilgi çeken bir diyalog konusu haline dönüşebiliyor. Bezelin dönüş hissiyatı ve sıfır noktasına hizalama güçlüğü ise saatin en güçsüz iki yönünden biri. Legend Diver’ın fiyat segmentinde Royal Oak Offshore Diver bezel hissiyatı beklemek pek doğru olmasa da mükemmele bu kadar yaklaşan bir saatin kusurlarına kayıtsız kalınamıyor.
Kadran ve Cam
Legend Diver’ın kadranı ve camı için saatin en güzel detayları diyebilirim. 8-10K USD seviyesinde bile zor yakalanan kolların indislerle dengesinden mi bahsetsem, vintage havayı destekleyen bombeli camdan mı, indislerle tamamen aynı renkte tasarlanan tarih çarkından mı yoksa ışığa göre emaye gibi görünen pürüzsüz yüzeyli kadrandan mı bilemedim… Şahane yahu! Hatta 2K USD bandındaki bir saat için muhteşem detaylar bunlar. Camda kullanılan ve birden fazla kat içten uygulanan antireflektif kaplama da kadranın güzelliğin seyrine keyif katıyor. Ayrıca darbelere karşı savunmasız dıştan uygulanan antireflektif kaplamanın olmaması, saatin toolwatch kimliğini güçlendiriyor.
Saatin kadranı ile ilgili bir diğer detay, 2017 üretimlerindeki renk değişikliği. Aynı ışık ve açıdan çektiğim iki fotoğraftan da görülebileceği gibi, yeni üretimlerin indisleri sarıya yakın bir tona sahipken eski üretimlerde indisler bej renkte. Kişisel zevkime göre patina almış görünüme uygun olan sarıya yakın olan indisler saate daha karakterli bir hava katıyor. Ayrıca markanın eğitimlerine katılan bir dostumdan öğrendiğim kadarıyla Longines, kadran üretiminde yaşadığı sorunlardan dolayı geçtiğimiz yıl kadran malzemesinin tedarikçisini değiştirmiş. Bu yıl tanıtılan Heritage 1945 modelinden de anlaşılabileceği gibi yeni tedarikçi ile marka oldukça özgün bir işlere imza atabilecek potansiyele sahip.
Bilezik
Yazının girişinde de bahsettiğim gibi 2007 yılında tanıtılan re-edition’da beri beni saate en çok uzak tutan detay, kullanılan sailcloth kayış idi. Yabancı forumlarda aftermarket mesh bilezikler ile paylaşılan Legend Diver fotolarını ağzımın suyu akarak gözleyenin yalnızca ben olmadığını, Longines oem mesh bilezik tanıttıktan sonra anlamış oldum. Kullanıcı tercihlerini yakından takip ederek, geribildirimlere kayıtsız kalmadığını ispat etmiş oldu Longines’in pazarlama ekibi! 22mm genişliğindeki boynuz aralığı da ısmarlama kayışlar için oldukça uygun bir ölçü. Duydun mu Emre? 22mm-20mm bronz/bej dikişli bir Oliva fena olmaz diyorum…
Legend Diver’da boynuzla bağlantı noktasında tüp kullanılan ve sık örgüye sahip dressy bir mesh (milanese mesh) tercih edilmiş. Neredeyse Breitling’in kullandığı mesh kadar kalın olan bileziğin yapısı ve kıvrımlı formu, saatin bilekteki konforunu oldukça artırıyor. Kasa gibi parlatılmış çelikten olan bileziğin, tepelerde kullanılan hasır detayına gönderme yapan kilidi ise oldukça hoş düşünülmüş bir detay. Tıpkı kadran ve cam gibi saat bedelinin çok üzerinde bir kaliteye sahip olan bilezik için yapılabilecek tek eleştiri, tokadaki kilidin girintisinin olmayışı ve bilezik yüzeyini kolayca çizmesi…
Lume
Saatin bezel hissiyatı ile birlikte en zayıf yönü lume performansı. Hem kollar ve kadrandaki luminova uygulanan bölgelerin azlığı hem de ışıma gücü ve etkisinin düşük olması, lume hadiseinin varla yok arası algılanmasına neden oluyor.
Solda PAM000 - Sağda Legend Diver
Longines, üniversiteye girdiğim yıl bana hediye edilen saatin markası olduğu için benim için oldukça özeldir. Legend Diver’ın satın alma süreci de TSF aracılığıyla edindiğim dostlar sayesinde bir başka güzel oldu. Hepimizin istediği saatlere sahip olması dileği ve saatler hakkında yıllardır bizleri bilgilendiren TSF’ye teşekkürlerimle