Herkese merhaba,
Hazır saati yeni almışken ve heyecanı üzerimdeyken kendi çapımda ufak bir incelemesini yapayım dedim.
İsterseniz ilk önce hepberaber kutumuzu açalım :
Kutuyu açtığımızda karşımıza sadece saatimiz çıkıyor. Yakın zamanda Tissot alanlar bu kutuyu çok iyi bilirler. Kutu aslında çok güzel tasarlanmış bir kutu. Saatin yerleştirildiği bölümün iki yanında gizli cepler ve kutunun arkasında da katalog ve Tissot tarihçesini anlatan kitabın bulunduğu bölme bulunuyor. Aslında bu saat için daha farklı daha zarif bir kutu seçimi yapılabilirdi bence ( evin her tarafının aynı kutu ile dolmasının bu yorumda büyük payı var tabi, insan biraz farklılık istiyor ) ama tabi maliyet de ona göre artardı.
Kutunun içinden çıkanlara kısaca bir göz gezdirelim :
Kutunun içinden bir adet büyük ve bir adet küçük olmak üzere iki adet katalog, Tissot tarihçesini anlatan ingilizce bir kitap, saati çantada, bavulda taşıyabilmek için bir adet kese ve tabi ki saatimiz çıkmaktadır.
Saatimize şöyle yakından bir bakalım :
Saatimizin gövdesi tamamen çelik ve toplam 82 gram ağırlığında. Cam olarak safir kristal kullanılmış. Saati elinize aldığınızda kaliteyi gerçekten hissettiriyor. Kadranın detayları ve tasarımı mükemmele yakın diyebilirim. Roma rakamlarının tasarımı ve yerleşimi, kadranın orta bölümünde ve dakika markörlerinin arasındaki kabartma detayları, akrep, yelkovan ve saniye kolunun tasarımı ve tüm bunlar için seçilen renkler (mat gümüş) çok çok ama çok iyi olmuş. Tüm bu detaylar, saate çok pahalı ve çok eski bir cep saati havası katmış. Kesinlikle fiyatından çok daha üst gruba dahil bir duruşu var. Bazılarımız neden day-date yok diye sorabilir ama bence olmaması çok daha iyi olmuş. Day-date olsa idi kesin olarak zarifliğinden ödün vermek zorunda kalırdı hatta bence tarih göstergesi bile olmayabilirmiş. Ben saatin önden görünüşünü kusursuz buldum
Bir de arkasına bakalım :
Saatin arkasında bizi bir sürpriz bekliyor. Arka kapak tasarımı yine saate olduğundan çok daha üst gruba dahilmiş havası veriyor. İşlemeler ve yazılar sayesinde saatin arkası en az önü kadar güzel olmuş . Bu güzel arka kapağın arasından ETA 2824-2 mekanizma bize göz kırpıyor. Mekanizma hakkında birşey söyleme gereği duymuyorum çünkü zaten kendisini kanıtlamış bir mekanizma. Aslında bana sorarsanız işlemeler biraz daha detaylı olabilirmiş sanki. Hatta aynı işlemeler mekanizma da devam edebilirmiş ama yine karşımıza maliyet sorunu çıkıyor. Unutmayın bu saat çok daha üst seviye gibi görünse de 700-800 TL arasında bir fiyata alınabiliyor.
Bir de kayış detayına bakalım :
Saati deri kayış ile satın aldığınızda fotoğrafta gördüğünüz kilitli mekanizmaya sahip, siyah deri kayışa sahip oluyorsunuz. İşte burada Tissot Le Locle beni biraz üzüyor . Saatin üzerinde gelen siyah deri kayış saat kadar kaliteli durmuyor. Yanlış anlaşılmasın kayış kalitesiz demiyorum. Bu kayışın kalitesi saatin kalitesine yaklaşamamış. Bence biraz daha kaliteli bir kayış saate çok daha fazla değer katabilirmiş fakat herşeyi de Tissot'tan beklememek lazım Ne kadar ekmek o kadar köfte.
Saatin kolda duruşuna bakalım :
Saatin kolda duruşu gerçekten harika. Çok şık ve çok zarif duruyor. Çapımız 39.3mm. Bileğim kalın olduğu için normalde 40mm altı saatlere pek sıcak bakmıyorum ama bu saat 39.3mm olmasına rağmen bileğimde çok çok iyi durdu. Zarifliği ile birlikte daha ince bileklerde de çok iyi duracağını düşünüyorum. 9.15mm kalınlık ile birlikte de gömlek ile bile çok rahat edilebilecek bir saat. 82 gr olan ağırlığı ile birlikte her gün çok rahatlıkla kullanılabilir diye düşünüyorum tabi her gün kullanmaya kıyabilirseniz
Saatçiye gidip bu saati sorduğunuzda karşınıza iki farklı kadran rengi çıkıyor siyah ve beyaz:
Ayrıca iki farklı kayış seçeneğiniz var deri (siyah) ve metal.
Peki hangisini seçmeliyiz?
Bana sorarsanız beyaz kadran çok daha kaliteli, zarif ve değerli duruyor. Siyah kadranda, kadrandaki detaylar çok belli olmadığı için ve roma rakamları, akrep, yelkovanda da parlak renk seçimi yapıldığı için, beyaz kadar güzel durmuyor.
Kayış seçimine gelince. Beyaz kadran ile metal kayış benim pek hoşuma gitmedi. Metal bilezik beyaz kadranın tüm havasını alıp götürüyor, sıradanlaştırıyır. Bence beyaz kadran mutlaka siyah deri kayış ile kullanılmalı. Eğer sizin için metal kayış zorunluluk ise, size siyah kadranı öneririm. Siyah kadranda o kadar kötü durmuyor. Tabi bu yorumların sadece bana ait olduğunu, zevklerin tartışılmaması gerektiğini de unutmayın
Bir özetler isek :
Eğer her zaman kullanabileceğiniz, şık, hafif, rahat, zarif, değerli ve geçmişi olan işviçreli bir otomatik saat arıyorsanız ve ayırabildiğiniz bütçe 1000 TL'nin altında ise bence hiç düşünmeyin, en yakın saatçinize gidip bu saati kolunuzda deneyin.
Vazgeçemeyeceksiniz
Selamlar.