Tissot PR 516 GL
Gönderilme zamanı: 11 Haz 2016, 17:31Evet arkadaşlar aşk nedir deseler PR 516 derim [emoji1] diyecem de abartmamak lazım
60'ların sonu 70'ler dünyamıza birçok anlamda katkıları olmuş yıllardır biliyorsunuz. Moda,müzik,tasarım olgularında halen daha copy paste yöntemiyle zaman zaman o dönemi yaşıyoruz.Gerek endüstriyel tasarımlar gereksede sanat eserlerinde üretkenlikten innovasyondan zayıf yıllar geçirdiğimiz şu zamanlarda 70'lerin ünlü müzik grubu Pink Floyd yakın bir zamanda ülkemizahshsşkhj [emoji1]
Neyse beyler trt belgesel tadını geçerek direk konuya girelim
Saatimiz Tissot PR 516; o yıllar demiştim evet geyik bir yana gerçekten o dönemin izlerini bazı zevklerde seviyorum .Bu zevk benim için müziktir ve o dönemin eşyalardır. Bu saatde uzun süredir aradığım temiz veya nos vintage sevdamda biraz olsun ateşe su döktü diyebiliriz .Saat tabiki bir vintage değil fakat Tissot tarihinde (bu arada bi tarih kitabıyla geldi) önemli bir yere ve alışılmışın dışında bir tasarıma sahip olduğu için yeniden üretilmiş ve retro sıfatına nail olmuş diyebiliriz, yalnız bileziğide alışılmışın dışında yapmaları hiç hoş olmamış o konuda Tissot'a bende kırgınım[emoji1] .Bileziğini sevmedim sevenide sevmem ."Aaaa olurmu bileziği çok güzel" diyen varsa buyursun sevsin biz kimseyi tutmuyoruz bileziği sizden öğrenecek değiliz [emoji1]
Şaka bi yanada gerçekten sevmedim .takıldım o konuya olmamış .Seven arkadaşlarada sevgi ve selamlarımla
Daha önce Tissot kullanmamıştım merakta etmedim açıkcası .Nasıl olsa giriş seviyesi, ne olabilir ki gözüyle baktım .Swatch grup içinde Hamilton ve Longines kullandım ama Tissot'la buluşunca şaşırdım .Neye şaşırdım şuna şaşırdım, segmentine göre işçiliğine kalitesine ."Birader sende her aldığın saatin işçiliğine şaşırıyorsun diyenler" olabilir geçen açılışımda Orient Star'a da şaşırmalı şok oldum tarzı cümleler kurdun diyen varsa sende haklısın kardeşim [emoji1]görmedik[emoji12]
Longines Hydro'dan bu sefer bahsetmicem artık o defter kapandı arkadaşı engelledim [emoji1]
İşçilik ve kalite demiştik evet bu konuda titiz davranmışlar , nedeni belkide marka tarihinin ikonik bir modeli olması belkide Swatch grubun kurucu markası olması(toprağı bol olsun merhum Georges Hayek) bu modelin üstünde özellikle durmalarının nedeni olabilir diye düşündüm.
Kadrandan başlayacak olursak gördüğünüz üzere iki renk hakim hatta saniyeyide katarsak üç renk diyebiliriz, ki bu üç renk benim moda dünyasında sevdiğim stil olan marine modasının temel renkleri lacivert beyaz kırmızı .Beyaz hat lacivert kadran tabanından yüksekte konumlandırılmış ve hattın üzerinde indeksler o dönemlerin indeks tasarımına sadık kalmışlar gerçi komple tasarıma o konuda sadık davranılmış fakat dönemin çağırışımını yapan en dikkat çekici yer indeksler ve saatin tava gibi dümdüz bi kasa yapısına sahip oluşu .Kadran içi işçilik dikkat çekici ,Tissot amblemi üç boyutlu ve kalite hissiyatını göze algılatıyor .Amblemi de katarsak toplam yedi sıra yazı ve harf var ,"T" -"TISSOT"-"Visodate"-"Automatic"-"Seastar(en sevdiğim yer[emoji4]) -"PR 516"-"GL" hatta en alttaki Swiss made ibaresini katarsak 8 adet yazı kadranda hakim. Saniye kolu klasik Tissot tasarımı "T" harfi şeklinde ,akrep ve yelkovan ilk bakışta kaba gibi geliyor fakat canlı görünce saate yakıştığını farkediyorsunuz keza day date de tasarımla uyumlu. Bu arada kendisiyle henüz açık havaya çıkmadık çıkınca birde kadran rengini açıkta fotoğraflayacam.
Kasa yapısına gelince bu saati alıp almamak konusunda en kararsız olduğum noktaydı, ki sebepleri kalın oluşu,kıvrımsız yapı, köşeli hatlar önden bakınca göze bi tuhaf gelen düz yerleri .Fakat saat elime ulaşınca bu tasarıma çabuk alışıp sevdim .Moda saatlerinin dikkat çekici tasarımlarına kafa tutacak bir yapıda İsviçre saatçiliğinin temel markalarından biriyle buluşması mutlu etti desem yeridir. Tasarım ben günlük saat için biçilmiş kaftanım diye bağırıyor.
Otomobilleri severim fakat temasal anlamda bu konuyla özdeş birşey kullanmak gibi bir tutku derecesi kadar yok. Bu tasarımın teması bildiğiniz üzere otomobiller, arka taraftaki şeffaf cam altında 60'ların yarış otomobillerinin direksiyon tasarımını dekor olarak kullanmışlar, güzel bir detay diyebiliriz.
Tepe büyük yapılmış ama çap olarak büyük. Aslında dress watchdan sonra büyük hissiyatıda olabilir. Sonuç olarak rahatsız edecek bi durum yok.
Kalınlığa biraz değinmek istiyorum, evet saat baya kalın ve yandan görüntü dümdüz. Daha sonra genel tasarımla birlikte bu kalınlık göze batma,sıkılma,"bu ne yeaaa" gibi semptomları bünyede yaşanmamasını kendi adıma temenni ederim, şimdilik iyi gidiyoruz.
Saati Kethuda57 kardeşimden aldım sağolsun nato konusunda gönlü cömert davrandı .Ben çingene mode on durumuna geçmeden bilakis kendisinin cömertliği ile iki güzel kıyafetle geldi[emoji1].Burdan 80 milyonun önünde kendisine hem saatin temizliği hemde güzel operasyonumuz nedeniyle bir kez daha teşekkür ederim [emoji4]
Buraya kadar okuduysanız teşekkürlerimi sunar,yarısına kadar okuyan arkadaş sanada teşekkürlerimi iletir,
Herkese keyifli forumlar dilerim.
Sent from my iPhone using Tapatalk
60'ların sonu 70'ler dünyamıza birçok anlamda katkıları olmuş yıllardır biliyorsunuz. Moda,müzik,tasarım olgularında halen daha copy paste yöntemiyle zaman zaman o dönemi yaşıyoruz.Gerek endüstriyel tasarımlar gereksede sanat eserlerinde üretkenlikten innovasyondan zayıf yıllar geçirdiğimiz şu zamanlarda 70'lerin ünlü müzik grubu Pink Floyd yakın bir zamanda ülkemizahshsşkhj [emoji1]
Neyse beyler trt belgesel tadını geçerek direk konuya girelim
Saatimiz Tissot PR 516; o yıllar demiştim evet geyik bir yana gerçekten o dönemin izlerini bazı zevklerde seviyorum .Bu zevk benim için müziktir ve o dönemin eşyalardır. Bu saatde uzun süredir aradığım temiz veya nos vintage sevdamda biraz olsun ateşe su döktü diyebiliriz .Saat tabiki bir vintage değil fakat Tissot tarihinde (bu arada bi tarih kitabıyla geldi) önemli bir yere ve alışılmışın dışında bir tasarıma sahip olduğu için yeniden üretilmiş ve retro sıfatına nail olmuş diyebiliriz, yalnız bileziğide alışılmışın dışında yapmaları hiç hoş olmamış o konuda Tissot'a bende kırgınım[emoji1] .Bileziğini sevmedim sevenide sevmem ."Aaaa olurmu bileziği çok güzel" diyen varsa buyursun sevsin biz kimseyi tutmuyoruz bileziği sizden öğrenecek değiliz [emoji1]
Şaka bi yanada gerçekten sevmedim .takıldım o konuya olmamış .Seven arkadaşlarada sevgi ve selamlarımla
Daha önce Tissot kullanmamıştım merakta etmedim açıkcası .Nasıl olsa giriş seviyesi, ne olabilir ki gözüyle baktım .Swatch grup içinde Hamilton ve Longines kullandım ama Tissot'la buluşunca şaşırdım .Neye şaşırdım şuna şaşırdım, segmentine göre işçiliğine kalitesine ."Birader sende her aldığın saatin işçiliğine şaşırıyorsun diyenler" olabilir geçen açılışımda Orient Star'a da şaşırmalı şok oldum tarzı cümleler kurdun diyen varsa sende haklısın kardeşim [emoji1]görmedik[emoji12]
Longines Hydro'dan bu sefer bahsetmicem artık o defter kapandı arkadaşı engelledim [emoji1]
İşçilik ve kalite demiştik evet bu konuda titiz davranmışlar , nedeni belkide marka tarihinin ikonik bir modeli olması belkide Swatch grubun kurucu markası olması(toprağı bol olsun merhum Georges Hayek) bu modelin üstünde özellikle durmalarının nedeni olabilir diye düşündüm.
Kadrandan başlayacak olursak gördüğünüz üzere iki renk hakim hatta saniyeyide katarsak üç renk diyebiliriz, ki bu üç renk benim moda dünyasında sevdiğim stil olan marine modasının temel renkleri lacivert beyaz kırmızı .Beyaz hat lacivert kadran tabanından yüksekte konumlandırılmış ve hattın üzerinde indeksler o dönemlerin indeks tasarımına sadık kalmışlar gerçi komple tasarıma o konuda sadık davranılmış fakat dönemin çağırışımını yapan en dikkat çekici yer indeksler ve saatin tava gibi dümdüz bi kasa yapısına sahip oluşu .Kadran içi işçilik dikkat çekici ,Tissot amblemi üç boyutlu ve kalite hissiyatını göze algılatıyor .Amblemi de katarsak toplam yedi sıra yazı ve harf var ,"T" -"TISSOT"-"Visodate"-"Automatic"-"Seastar(en sevdiğim yer[emoji4]) -"PR 516"-"GL" hatta en alttaki Swiss made ibaresini katarsak 8 adet yazı kadranda hakim. Saniye kolu klasik Tissot tasarımı "T" harfi şeklinde ,akrep ve yelkovan ilk bakışta kaba gibi geliyor fakat canlı görünce saate yakıştığını farkediyorsunuz keza day date de tasarımla uyumlu. Bu arada kendisiyle henüz açık havaya çıkmadık çıkınca birde kadran rengini açıkta fotoğraflayacam.
Kasa yapısına gelince bu saati alıp almamak konusunda en kararsız olduğum noktaydı, ki sebepleri kalın oluşu,kıvrımsız yapı, köşeli hatlar önden bakınca göze bi tuhaf gelen düz yerleri .Fakat saat elime ulaşınca bu tasarıma çabuk alışıp sevdim .Moda saatlerinin dikkat çekici tasarımlarına kafa tutacak bir yapıda İsviçre saatçiliğinin temel markalarından biriyle buluşması mutlu etti desem yeridir. Tasarım ben günlük saat için biçilmiş kaftanım diye bağırıyor.
Otomobilleri severim fakat temasal anlamda bu konuyla özdeş birşey kullanmak gibi bir tutku derecesi kadar yok. Bu tasarımın teması bildiğiniz üzere otomobiller, arka taraftaki şeffaf cam altında 60'ların yarış otomobillerinin direksiyon tasarımını dekor olarak kullanmışlar, güzel bir detay diyebiliriz.
Tepe büyük yapılmış ama çap olarak büyük. Aslında dress watchdan sonra büyük hissiyatıda olabilir. Sonuç olarak rahatsız edecek bi durum yok.
Kalınlığa biraz değinmek istiyorum, evet saat baya kalın ve yandan görüntü dümdüz. Daha sonra genel tasarımla birlikte bu kalınlık göze batma,sıkılma,"bu ne yeaaa" gibi semptomları bünyede yaşanmamasını kendi adıma temenni ederim, şimdilik iyi gidiyoruz.
Saati Kethuda57 kardeşimden aldım sağolsun nato konusunda gönlü cömert davrandı .Ben çingene mode on durumuna geçmeden bilakis kendisinin cömertliği ile iki güzel kıyafetle geldi[emoji1].Burdan 80 milyonun önünde kendisine hem saatin temizliği hemde güzel operasyonumuz nedeniyle bir kez daha teşekkür ederim [emoji4]
Buraya kadar okuduysanız teşekkürlerimi sunar,yarısına kadar okuyan arkadaş sanada teşekkürlerimi iletir,
Herkese keyifli forumlar dilerim.
Sent from my iPhone using Tapatalk
