Herkese merhaba,
Foruma üye olup ilk incelememi yazmamın üzerinden bir ay bile geçmeden “kaşıntıya” daha fazla dayanamadım ve yeni bir saat daha aldım. Gün boyu incelediğim saat resimlerindeki birbirinden güzel deri kayışları gördükçe, farklı farklı kayışlarla kullanılabilecek bir saat arayışı, TSF sayesinde kısa sürede sonuçlandı
Kullanıcı incelemeleri başlıklarını hatmetmekle meşgulken Drk ve SerdarFB’nin bronzoları ile “bronz saat de baya cool görünüyormuş” düşüncesi gelişmeye başladı. Hatta ortalıkta Panerai, Sylvester Stallone yerine SerdarFB’ye sponsor olacakmış söylentileri yayılmaya başlamıştı ki tam da üzerine Cct’nin Helson’u ve yine Drk’ın ve mrbars’ın Steinhart’ları ile bronz saat hadisesi iyiden iyiye aklımı kurcalar oldu. Diver sevgim kabarmışken, bir de saat limitli olunca (limitli cd, parfüm derken saate sardık bir de) bronz bir saat almak için tüm şartlar sağlanmıştı. Denk gelince, bir daha bulamayacağıma inandığım Steinhart Triton 30 ATM Anniversary Edition’u kaçırmadım
TSF SE sonrası forumda epey popülerlik kazanmış yeni sayılabilecek bir Alman saat üreticisi Steinhart. Sınırlı dağıtım ağına sahip, pazarlamaya fazla bütçe ayırmayan bir marka olduğu için, saatlerle derinlemesine ilgilenmeyen birinin markayı bilmemesi gayet normal. Steinhart, İsviçre üretimi mekanizmalar kullanıyor ve homage diye tabir edilen atasına saygı duruşu niteliğinde saatlerle, özgün tasarımlar arasında gidip gelen dengeli bir ürün gamına sahip. Örneğin markanın Ocean 1 modeli Rolex Subrariner sevdalıları için fiyat/performans olarak mantıklı bir seçenek sunarken Apollon ve Triton modelleri tamamen özgün tasarımlar.
Triton, kurma kolu saat 4 yönünde konumlandırılmış, 45 mm’lik nispeten büyük kasaya ve karakteristik boynuzlara sahip özgün bir model. 30 ATM Anniversary Edition ise, Steinhart’ın 2013 Eylül ayında 10. Yılına özel ürettiği ilk yıldönümü modeli. 111 adet limitli olarak üretilen model, online olarak satışa çıkmasının ardından 2 saatte tükendiği için şu anda saate sahip olmanın tek yolu ikinci el ilanlarını kovalamak… Saatin kasa olarak diğer Triton’lardan farklı yönleri; bezel dâhil, arka kapak hariç olmak üzere tamamen bronzdan üretilmiş olması ve siyah/gri sandwich kadrana sahip olması. Mekanizma olarak seçilen Soprod A10, endüstri standardı haline gelen ETA mekanizmaya alternatif olarak üretilen, 2892 ve 2824 ile bolca kıyaslanan ve göreceli olarak üstün görülen bir mekanizma. ETA, bundan böyle sadece Swatch Group markalarına mekanizma satacağını açıkladığı için de ilerleyen yıllarda sıkça adı geçecek stabil bir mekanizma Soprod A10.
Saatin kutusu standart modellerden farklı olarak “Limited Edition” mantığına yakışacak şekilde oldukça heybetli. Kutu boyutu, ahşap kullanımı ve içerik bakımından neredeyse 10K seviyesindeki saatlere kafa tutacak, oldukça özenli bir sunumla geliyor Triton 30 ATM Anniversary Edition. Kutunun içinde temizleme mendili, isme yazılmış numaralı sertifika, stickerlar, kayış değiştirmek için gerekli aparatlar ve bir de deployment kilitli kauçuk bir kayış çıkıyor. En çok dikkatimi çeken detay ise turuncu renkli kâğıtta, bronz saatlerin özelliklerinin anlatılması ve patina almasının normal bir durum olduğundan bahsedilmesi. “Bronz saat nedir, bilmeden aldıysan sonradan bık bık etme” demeye getirmiş Steinhart.
Patina denen hadise, bronz yüzeyin hava ile teması sonucu zamanla oluşan oksit tabakası. Saatlere “vintage” ve tabiri caizse “cool” bir hava kattığı için patina alımını hızlandırmak için çeşitli işlemler uygulayan ve resimlerini paylaşan kullanıcılarla dolu ortamlar… Ben olaya biraz duygusal yaklaştığımdan “patina olacaksa bende olsun” diye düşünerek saat elime geçer geçmez diş macunu ve hafif limon suyu yardımıyla patinanın büyük bir bölümünü temizledim (yırtık kot alıp dikmeye benzedi de neyse…). Nasıl olsa bir süre sonra yeniden oluşacak diye çok da zorlamadım. En azından istendiğinde saatin neredeyse sıfır konumuna getirilebileceğini test etmiş oldum.
Saatin özellikleri;
Model: Triton 30 ATM Anniversary Edition
Referans No: L0806
Kasa: Bronz
Bezel: Bronz
Arka Kapak: Paslanmaz çelik ve safir cam
Kadran: Siyah/gri Sandwich
Kasa Çapı: 45mm
Kasa Kalınlığı: 14mm
Ağırlık: Kordon hariç 150gr
Su Geçirmezlik: 300 m
Mekanizma: Soprod A 10 / 25 Jewels / min. 42 h
Cam: İçten çift antirefleli safir
Kullanım/Konfor
Saat 45mm’lik iri kasaya sahip. Ancak kalınlığının insani boyutlar dâhilinde olmasından dolayı kolda çok büyük durmuyor. Ağırlığına rağmen de oldukça konforlu. En azından Breitling’imden veya uzun uzun denediğim Planet Ocean’lardan daha rahat bir diver olduğunu söyleyebilirim. 24mm genişliğindeki deri kayış da saatin her ayrıntısıyla orantılı olmasını sağlıyor ve bileği rahat ettiriyor. Tamamen bronz bir saatin arka kapağında da paslanmaz çelik kullanılması, herhangi bir alerjik reaksiyona sebebiyet verilmemesi için alınmış yerinde bir önlem.
Bezel
Saatte 120 dönüşlü bronz bezel kullanılmış. Ancak zamanla bezel de oksitlendiğinden döndürmek ciddi zor. Hatta 1 gün boyunca dönmeyen bezeli döndürmek için saati koldan çıkarıp baya bir güç uygulamak gerekiyor. Sonrasında bir süreliğine alışıp daha kolay dönüyor. Periyodik olarak bezeli döndürüp fonksiyonunu tamamen yitirmesini önlemekte fayda var… Hal böyle olunca saatin bezeli süsten öteye gidebilen bir aksesuar değil… Tam masabaşı diver(!) işte
Kadran
Kadran Triton 30 ATM Anniversary Edition’ın sunumu ile birlikte en güzel yanı! Siyah iç tabaka üzerine lume katman, üzerine de gri katmanın yerleştirilmesiyle elde edilmiş harika bir sandwich kadrana sahip saat. Saatin kasası ile uyumlu altın sarısı kollar çok güzel gözüküyor. 3 tabakalı kadranın derinliğini sonuna kadar yansıtan bir de içten antirefleli camı var ki, bazen kendimi anlamsız bir gülümsemeyle saati izlerken buluyorum. Saat 6 yönünde de saatin lume’ları ile uyum içinde bir tarih göstergesi bulunuyor.
Kayış
Saatle birlikte gelen 24x24 boyutlarındaki Meva marka deri kayış oldukça yumuşak ve konforlu. Boyut itibariyle göz dolduruyor. İşçilikte göze batan bir hata yok. Elbet çok daha kaliteli deri kayışlar mevcuttur ancak ben saatle birlikte geleni şık ve yeterli buldum. Saatin kauçuk kayışını da denemesem de en azından bir Oris kayışı kadar kaliteli olmadığını söylemek mümkün. Deri kayışla kullanılan toka da bronzdan imal edilmiş ancak silikon kayışın kilit mekanizmasının altında “Paslanmaz Çelik” ibaresi var.
Lume
Diver saat dediğinin şanı, lume performansından ileri gelir (özlü horoloji sözü uydurdum). Maalesef saatin orta halli bir lume performansı var. Gücünü çabuk yitiriyor ve yeterince parlak değil. Bu kadar güzel kadrana TSF SE gibi güçlü bir lume koysaymış keşke Steinhart… En azından açık mavi rengi hoş gözüküyor. Saatin luminovasını Breitling Superocean ile eşit şartlarda kıyasladım da, Steinhart utanıp söndü…
Sonuç olarak Triton 30 ATM Anniversary Edition, çok başarılı ancak bir o kadar da riskli bir saat. Öncelikle tamamen bronz bir saat kullanmak ve onun zamanla eskiyen görünümü, kimileri için kola hurda takmak anlamına gelirken kimileri için beraber yaşayacağı bir hayat arkadaşı. Bu nedenle satın alma kararını vermeden önce iyi düşünmek lazım. Bilek kalınlığı da saatin kullanımındaki bir diğer etken… 45mm’lik iri kasası ve uzun boynuzları ile ciddi heybetli duran bir saat Triton. Farklı kayışlarla uyum sağlaması, mekanizması ve kadranın görüntüsü saate artı puan kazandırırken bezel ve lume performansı (abartıyor olabilirim) ise sınıfta kalıyor. Geleceği oldukça parlak bir markanın 111 limitli ilk yıldönümü saatine sahip olmak ise, belki de satın alma kararının en önemli dayanağı…