Teknik özelliklerden ziyade bu iki efsane saatin bende uyandırdığı hislerden bahsetmek istiyorum incelememde. Fikirlerim tamamen subjektiftir ROO Diver'ı bana inceleme fırsatı veren VinceFB'ye çok teşekkürler
İlk olarak Rolex'ten başlayalım. Submariner gerçekten başka bir saat. Mükemmeli yakalamış bir tasarım, hatta öyle mükemmel ki ondan kopyalanılarak/esinlenilerek yapılmış yüzlerce farklı saat modeli bulmak mümkün. Böylesine efsaneleşmiş bir modelin saatlerle ilgilenen birini mutlu etmemesi imkansız. Çok amaçlı bir model submariner. Olabilecek en şık kombinasyondan tutunda, plajda mayo-havlu ikilisiyle dahi sırıtmadan takabilirsiniz. Bilekte duruşu inanılmaz rahat. Kasa çapından dolayı rahatsızlık vereceği bilek sayısı çok azdır ancak konforda bileziğin de payı büyük. Tüm baklalar çok hafif bir kavise sahip ve artık çeliğin türünden midir yoksa işlenmesinden midir, bilemiyorum, ancak daha rahat bir bilezik zor bulunur. Parlak yüzey/mat yüzey oranı tam kararında bırakılmış, ne çok göz alıcı, ne de dikkat edilmeyecek kadar silik. Önceden kullandığınız saate bağlı olarak size maksimum veya optimum tatmini sağlayabilecek bir saat kısaca.
Tabi bütün bunlar AP ile tanışana kadar
Bakalım Audemars Piguet bize iki Submariner fiyatı karşılığında neler vaat ediyor? Bütün mesele ayrıntılarda gizli. Fotoğraflarla anlatmak mümkün olmasa da AP size kaliteyi diğer bütün saatlerden daha çok hissettiriyor. Bu durum kendi sınıfındaki rakipleri için de geçerli elbette. Mutlaka ama mutlaka bileğinizde denemeniz lazım. Çeliğinin işlenmesiyle ortaya çıkan görüntü olağanüstü. Her ne kadar göremesekte sanat eserinden farksız bir mekanizmaya sahip. Kauçuk kayışın dokusu ve konforu rakipsiz. 42mmlik boyutuna rağmen 44mmlik bir luminordan daha heybetli ve bana sorarsanız göz alıcılıkta rakipsiz.
Uzun lafın kısası günlüğe submariner, daha spor bir tarzda giyinirken ROO, şık saati elbette unutmadım, çözüm Jumbo Teşekkürler