Önsöz
Ben saatlerle duygusal bağ kuruyorum, bu kadar abartmasak bile, saatimin benimle beraber 'yaşarken' anlarıma tanıklık ettiğini düşünüyorum, saati 'yaşayan' bir varlık olarak düşünmeseniz de bu böyle.
Nasıl ki dedemizden kalan saatin manevi değeri var, bana göre, 20 yıl önceki kendimizden (kendimize) kalan saatin de aynı şekilde (ama tabi farklı) bir manevi değeri var.
Ağacı kesiyorlar,, diyorlar ki başka yere 2 tane diktik. Aynı şey mi? Seni öldürelim, yerine 3 tane yapmak için 2 aydır çalışmalara başladık desek olur mu?
Manevi değeri olan bir objeyi bierebir replikasıyla değiştirsek bile aynı şey olmaz. Bu anlamda gerçek Moonwatch bir tanedir. Dedemden kalan yadigar ucuz saati en bulunması zor Rolex'e PP'e değişmem, değişmemek de lazım.
Sorum ve Sorunum tamir/bakım noktasında.
İnsan olsa protez kol, bacak da takarsınız, hatta kalp yerine bir cihaz da kullanırsınız, o insan aynı kişidir. İnsanı insan yapan kişiliği, hafızası, özetle beyni... Ruh vs. derin konulara girmiyorum. Zaten bunu örnek olarak yazıyorum.
Saate gelince beyin yok, mekanizma var, onu da genelde kalbe benzetiyorlar. Bir de kasa var, kadran var (ön yüz diyelim), kollar var, bilezik var...
Asıl Konu
Çok uzattım, sormak istediği şu:
Manevi değeri olan saatiniz bozuldu, tamir etmek yerine yenisini verelim deseler kabul eder misiniz? Hangi parçasının ya da parçalarının yenilenmesini kabul eder, hangilerinin sadece özellikle tamir edilmesini talep edersiniz?
Ya da başka kelimelerle sorarsak, bir saatin hangi parçası ya da parçaları değiştiğinde artık o saate eski saat olmaz, başka saat sayılır? Bir saatte orjinalinden hangi parçanın bulunması/kalması o saati aynı saat yapar?
TSFnin bu konudaki fikirlerini merak ediyorum doğrusu.
Sonsöz
Benim özelimde kullandığım 'ucuz' Seiko'ları 10 sene sonra bakıma gönderdiğimde, mekanizmayı değiştirmek bakımdan çok daha ucuza geleceği için onu yapacaklar, yapmak isteyecekler diye düşünüyorum. Üstelik maliyeti düşünmesek bile mantıklı olan da bu olacak, yeni mekanizma tahminen bakım için sökülüp takılan ve yağlanan eskimiş mekanizmadan ölçülebilir her yönden daha iyi performans sunacak.
Şimdiye kadar hiçbir Seiko'mu bakıma göndermedim, safir camı 25 yıl önce çizileni dahil, hepsi de tıkır tıkır çalışıyor, tabi tahminen 4 yıldan eski olanların su geçirmezlikleri gitmiştir... Belki de bakımı hiç düşünmeyip, bozulana kadar kullanmak bana en uyanı olacak. Eğer 'yaşadığına' inanıyorsam, 'öldüğüne' de inanabilmem, kabullenebilmem lazım, değil mi?