Saatleri neden seviyoruz?

[Ahmetrefik]

Çünkü haz duyuyoruz.Bu da mantıkla açıklanabilecek bir şey değil (diyor psikolog Paul Bloom kitabında).Bir tablo, bir araba, bir antika , bir plak, güzel bir kadın,damak zevkimiz,......liste uzayıp gider.Saatler de bunun gibi ,saatlere sahip olmak, seyretmek, incelemek, dokunmak istiyoruz. Rolex'in taklidini değil orjinalini takmak istiyoruz,Neden acaba? Yazarın tespitine katılıyorum , Psikolojinin konusu bence de , Kerem'in dediği gibi tüm saatlerimizin tadına varalım

[sieger]

Açıkçası çok zor soru olmakla beraber, bir yandan da çok kolay. Evet kendi içimde aşırı çelişiyorum onu da açıklayacağım.
- Biraz inanç konusu ama, bilimle ya da dinle alakalı hangi konuyu nasıl düşünürsem düşüneyim konu hep zamana geliyor, diğer ismiyle 4. boyut. Bu konuda derinlere inince cidden etkileniyorsunuz, bir üstü boyut, bir üstü çizgiler, ve daha dışarıdan bakabilirsek tüm zaman tüm evren bir çizgi gibi. Ve biz ona karşı koyamıyoruz. Hani vardır ya geçmişe gitsek, bilmem ne iddiasına bu kadar yatırsak falan, ama yok, öyle bir şey yok, hatta şu boyutlar arası seyahat falan diyorlar, yok yani, daha 1 saniye öncesine bile ulaşamıyorsunuz. Saat benim için tüm bunları sembolize ediyor, zamanın geri alınamaması, ve her an akarak devam etmesi.

- afl abimin de dediği gibi, bileğimizde, minicik bir kutu içinde, dışardan bir enerji kullanmadan, hayatımıza normal devam ederek dakik bir şekilde devam edebilen bir şeyi taşıyıveriyoruz. Ne kadar şahane. Rick and Morty de vardı, küçücük gezegen yapıp onun içinde başka gezegen falan, aynı onun gibi, kendi içinde tutarlı, güzel bir mekanizma, farklı bir dünya.

- Biraz kendim de analog bir insanım, her gün bilgisayarda çalışıp her işimi onunla yapsam da, herhangi bir durumda elimi kirletmekten direk işin içine dalmaktan asla geçinmem, vardır ya ne yerseniz osunuzdur diye, aynı mantık, hissetmeden tam anlamadan olmuyor. Mekanik saatler de öyle geliyor, bi şekilde daha kolay empati yapıyoruz, o basit makineleri görüyoruz ve sesini duyuyoruz. Bizim için daha ölçekli. Çevredeki herşey makineleşip, şarjı bitti kaldı ya geliyor, ya da sabah uykunuzu almış şekilde uyanıp, alarma bakıp alarma 2 saat kaldığını gördüğünüzde bu mekanik saati elinize alıyorsunuz, çünkü teknolojiye güvenemiyoruz hala.

Tabi kendi içimde çeliştiğim durum fiyat kısmı, ne kadar kazancımı ayırmam lazım asla emin olamıyorum, bazen diyorum ki "ulen bu dediklerimi 1000 tllik mekanik de çok güzel yapıyor" sonra bakıyorum koluma min 30bin liralık saat, satınca geri alabiliyorum o miktarı evet, ama yine de bi garip geliyor. Sonra diyorum yahu o para hesabımda dursa ne olacak sanki? Yesem ne olacak, ev alsam ona katsam ne olacak, hani cidden çok garip düşünceler içerisindeyim. Bu da biraz beni olaydan itiyor. Yine de böyle gelgitlerle güzel bir ilişkimiz var saatlerle, en azından benim hikayem böyle herkese çok saygılar.

[tian92]

Bendeki kurmalı ayda 4-5 sn sapıyor. ilk bir hafta sapmadan gittiğini de gördüm. düzenli ölçüp not etmedim ara ara ölçtüm. Dakik iş yapacağım zaman pilli saate değil de kurmalıya bakıyrum.

Saatinizin marka ve modeli ney acaba?

SILMA marka İsviçre kurmalı bir model. Aldığım kişi 1970 lerden dedi. Saatçiye deri kayış takdırdığım da mekanizma daha önce sökülmemiş dedi. Sitede resmi vardı.

[mturann]

Bendeki kurmalı ayda 4-5 sn sapıyor. ilk bir hafta sapmadan gittiğini de gördüm. düzenli ölçüp not etmedim ara ara ölçtüm. Dakik iş yapacağım zaman pilli saate değil de kurmalıya bakıyrum.

Saatinizin marka ve modeli ney acaba?

SILMA marka İsviçre kurmalı bir model. Aldığım kişi 1970 lerden dedi. Saatçiye deri kayış takdırdığım da mekanizma daha önce sökülmemiş dedi. Sitede resmi vardı.

Teşekkür ederim. Muhteşem bir sapma değeri.
Güle güle kullanın

[fsenturk]

Bence bu doğuştan gelen bir özellik. Ben çocukluğumdan beri biriktirdiğim para ile saat alırdım. Babamdan kaç kere azar işittim bu yüzden. Anneme "Yine saat almış" dediğini duyar gibiyim.

Kimisi için de sadece zamanı gösteren bir alettir. Takı, küpe satan dükkanlarda kilo ile satılan kalitesiz saatlerden biri de olsa farketmez onlar için. Hatta cep telefonunun üzerinde saat var ya, saate ne gerek var der kimisi.

Ama bizim için asla öyle bir şey değildir. Bizim için Saat Saat doğuştan gelen bir tutkudur. Kolumuzda olmazsa olmazımız, çıkardığımızda bir şeyimizin eksik kaldığını her saniye hissettiğimiz, onun yokluğunda kendimizi çıplak gibi hissettiğimiz bir arkadaşımızdır saatlerimiz.Yerini ne cep telefounu doldurabilir ne de başka bir takı

Bizim için Saat sadece saat olmalıdır. Başka bir karaktere bürünmeye çalışmamalıdır. Örneğin sorsam şimdi aramızda hiç kimse hani şu sözüm ona akıllı saatleri koluna takmıyordur ve takmak da istemez. Ama Casio F91 takarmısın deseler "Ver abi takayım" deriz. Yılların F91'idir o çünkü. Dayanıklıdır, vefakardır soğuğa sıcağa karşı, düşmeye kalkmaya karşı, suya toza karşı gıkını çıkarmaz size hep saati göstermeye alarmını çalmaya gayret eder. Çünkü o bir SAATTİR. Diğerleri gibi teknolojik bir oyuncak değildir.

Yani özetle SAAT = Senin Arkadaşın, Aşkın, Takın...

[sieger]

Bence bu doğuştan gelen bir özellik. Ben çocukluğumdan beri biriktirdiğim para ile saat alırdım. Babamdan kaç kere azar işittim bu yüzden. Anneme "Yine saat almış" dediğini duyar gibiyim.

Kimisi için de sadece zamanı gösteren bir alettir. Takı, küpe satan dükkanlarda kilo ile satılan kalitesiz saatlerden biri de olsa farketmez onlar için. Hatta cep telefonunun üzerinde saat var ya, saate ne gerek var der kimisi.

Ama bizim için asla öyle bir şey değildir. Bizim için Saat Saat doğuştan gelen bir tutkudur. Kolumuzda olmazsa olmazımız, çıkardığımızda bir şeyimizin eksik kaldığını her saniye hissettiğimiz, onun yokluğunda kendimizi çıplak gibi hissettiğimiz bir arkadaşımızdır saatlerimiz.Yerini ne cep telefounu doldurabilir ne de başka bir takı

Bizim için Saat sadece saat olmalıdır. Başka bir karaktere bürünmeye çalışmamalıdır. Örneğin sorsam şimdi aramızda hiç kimse hani şu sözüm ona akıllı saatleri koluna takmıyordur ve takmak da istemez. Ama Casio F91 takarmısın deseler "Ver abi takayım" deriz. Yılların F91'idir o çünkü. Dayanıklıdır, vefakardır soğuğa sıcağa karşı, düşmeye kalkmaya karşı, suya toza karşı gıkını çıkarmaz size hep saati göstermeye alarmını çalmaya gayret eder. Çünkü o bir SAATTİR. Diğerleri gibi teknolojik bir oyuncak değildir.

Yani özetle SAAT = Senin Arkadaşın, Aşkın, Takın...

aynen hocam, su apple watch cevremde baya artti, arada diyorlar yahu sen severdin niye almadin, bi bakiyorum, saat gibi degil yav, telefonu kucultmus koluna takmissin gibi bir his var. Birseyler eksik

[tian92]

Bendeki kurmalı ayda 4-5 sn sapıyor. ilk bir hafta sapmadan gittiğini de gördüm. düzenli ölçüp not etmedim ara ara ölçtüm. Dakik iş yapacağım zaman pilli saate değil de kurmalıya bakıyrum.

Saatinizin marka ve modeli ney acaba?

SILMA marka İsviçre kurmalı bir model. Aldığım kişi 1970 lerden dedi. Saatçiye deri kayış takdırdığım da mekanizma daha önce sökülmemiş dedi. Sitede resmi vardı.

Teşekkür ederim. Muhteşem bir sapma değeri.
Güle güle kullanın

Teşekkür ederim. Maddi değeri yok (250 TL anca eder). Minimalist takılacağım sürelerde hafif olmasından dolayı takıyorum. otomatik olmadığından o gün takmasam da kurup çekmeceye koyuyorum. 6 aydır daha durmasına müsaade etmedim Bir kaç gün takmadığımda kolumdaki rahatlığı ve kadranın şeklini arıyorum. Hatta abartmıyorum evde olduğumda genelde saati çıkarırım. Ama bu saati alalı kolumdakini çıkarıp bunu takıyorum evde.

[Xhantos]

Erkeğin tek takısı vb. bazı bahaneler sadece verilen parayı başkalarına açıklarken kullanılacak argümanlar.

Yoksa, küpe, bilezik takmak istiyorum, erkekliğime yediremiyorum, yerine saat takıyorum diyen bence saat de takmasın.

Bugün çok çok az kişinin gerçekten kol saati takmaya ihtiyacı var. Saatsiz cep telefonu kalmadı (Yıl 98, Nokia 8110i'de yoktu saat, hatırlayan varsa ).

Bunun karşılığı olarak (ki bu kısmı bazıları kaçırıyor, yine şahsi kanaatimce), bugün bir saatin de bize saati göstermeye ihtiyacı yok.

Yani nasıl cep telefonu dediğimiz telefondan çok bir taşınabilir kişisel bilgisayarsa, telefonla artık çok az 'telefon / ses görüşmesi' yapılıyorsa, 'Saat' dediğimiz de aslında beklenen ana işlevi saati göstermesi olan bir alet değil. Zaten gerçekten saati saatten öğrenme ihtiyacı olan quartz vb. kullanır, bu devirde mekanik / otomatik kullanması mantıksız olur. Demek ki, saatlerimizdeki sapmalar o kadar önemli değil, hele kafaya takmaya hiç gerek yok. Sapma azsa (pek farkına varmıyorsam) sevinirim, yoksa ayarlamaktan gocunmam, saate olan sevgimi de eksiltmez. Aksine o saatle olan bağımı artırır o saate 'bakmak'.

Mekanik saatlerin bize ihtiyacı var, bir şekilde kurmak gerekiyor, bize bağımlılar, canlı gibiler. Kolumuzda, yanımızda, biz bakmazken bile 'tık tık tık tık tık tık...'. Bir aydır bileğimde olan saate baktığımda saat kaç algılamadan önce içimi bir mutluluk sarıyor.

Saat sevgisi bambaşka.

Apple Watch vb.'nin sadece adı saat.