Soz gumus ise sukut altindir diye dusundum ve bir sure cevap vermedim, lakin tak etti canima bu maskeli balo.
Oncelikle sevgili afl Abi’ye tesekkur etmemiz lazim. Hem degerli bilgilerini bizimle paylastigi icin, hem de usenmeyip bize fotograf cektigi icin.
Patek 5740, Patek 5140’in uretimden kalkmasiyla bir nevi tedbili kiyafete girmis bir model. Mekanizma veya kadran konusunda soylenecek cok soz olsa da, elestirilecek yer bulmak zor. Benim 5740’da elestirdigim nokta, saatin beyaz altin olmasi. Bence Nautilus gibi bir modelin celik olmasi daha uygun. Hem altinin yumusak olmasinin kullanim acisindan zorlugu, hem de beyaz altinin zamanla sararmasi hususlari bu gorusumu destekleyen turden. Ayrica sunu da belirtmem gerekir ki hem Nautilus, hem de celik, bir de ustune perpetual calendar olmasi halinde saatin piyasa fiyati yine ayni noktada kalacakti.
Patek 6300, biraz sergi saati. Hem Patek acisindan, hem de satin alan kisi acisindan prestij ifade ediyor. Bir nevi tablo gozuyle bakiyorum. Yine de Patek’in neden Patek oldugunu anlamak icin 5140’in mekanizmasi, boyutlari ve sundugu complication oldukca yeterli bir ornek. Ya da 5131’in enamel dial’i Patek’in kadran isciligini anlamak icin yeterli. Patek 6300’i su fani dunyada gormek, denemek elbette ki mukemmel bir deneyim ama ufuk acicilik konusunda ALS Zeitwerk Minute Repeater’in gerisinde. Tabii bu benim sahsi dusuncem, esas afl Abi’ye sormak lazim. Neticede hem ALS Zeitwerk Minute Repeater’i hem de Patek 6300’i kendisi bizzat gordu.
Zeitwerk demisken yeni Zeitwerk konusunda yorum yapmak istemiyorum. Ben susayim da minute repeater konussun.
ALS Datograph Perpetual Tourbillon’un bence dial rengi biraz (c)alinti. Bir enamel dial olsaydi, misalen siyah, bence cok daha guzel dururdu. Cogu kisi dial rengini begendi ama ben azinlikta olan birisi olarak dial renginden memnun degilim. Bence her firma kendine yakisan, ust seviyedeki saatlerinde kullanilacak bir dial gelistirmeli. El isciligiyle yapilmis gumus “hammered” bir dial muhtesem olurdu, ornegin...
Kari Bey icin ise soyleyecegim tek bir soz var; Kari Bey ile tanismak, sohbet edebilmek herkese nasip olmayan bir durum. Hatta Kari Bey’in urettigi bir sa(n)at eserine sahip olabilmek ise bir saatseverin ulasabilecegi en ust noktalardan birisi, belki de su an icin zirve noktasi.