Sotheby'sde satılan Atatürk'ün saati nerede?

[KorayYil]

Saatin satışı ile ilgili bir bilgi bulunmamaktadır tarzında bir geri dönüş aldım. Bilgi vermek istemediğiniz için mi soruma hayır bizde de bir bilgi yok satış yapılmamıştır dendi. Saatin nerede olduğuna konuştuğum departmandaki kadın bakmıyormuş bu sebeple nerede olduğunu oda bilmiyor.Yani saat Türkiye'de değil aldığım bilgiye göre ya da (bu tamamen bir tahmin) Türkiye'deki alıcı alışverişi açık arttırma dışında yaptı ve çalışanlar saat nerede bilemiyor.
Ayrıca saatin 845.500 dolarda bitmesiyle biraz olsun gururlanmıştım Mustafa Kemal Atatürk'ün saati hakettiği değeri dünyada da görmüş diye fakat Christie's te 2012de 1929 çıkışlı ve Antiquorum'da 2002'de 1936 çıkışlı iki tane daha Patek buldum.Saatler aynısı değil biliyorum ama çok çok benzeri ve üzerinde herhangi bir devlet büyüğü ismi vs yok. Beni üzen daha yükseğe bitmiş olmaları.

https://catalog.antiquorum.swiss/en/lot ... -74?page=4

https://www.christies.com/lotfinder/Lot ... tails.aspx

Bu arada Raffi Portakal maalesef geri dönüş yapmadı. Halktan bir insan olarak ben ulaşabileceğim her şeye ulaştığımı düşünüyorum elimden daha fazlası maalesef gelemiyor. Eminim burada; geniş networku olan, çok çok değerli büyüklerimiz vardır. Benim günlerdir internette bulamadığımı birkaç dk içinde bulabilirler diyerek bitiriyorum. Herkese güzel bir hafta diliyorum

[Bond]

KorayYıl buraya keşke saat bende yazıp bileğimde fotoğrafını koyabilseydim Az önce tesadüf eseri netten bakarken R. Portakal'ın damadının İskenderun Arsuz'dan çocukluk arkadaşım olabileceğini fark ettim. Çok uzun yıllardır ( 25-30 yıl kadar ) görüşmedik ama bulmam kolay, görüşünce sorup bilgi eklemeye çalışırım

[KorayYil]

KorayYıl buraya keşke saat bende yazıp bileğimde fotoğrafını koyabilseydim Az önce tesadüf eseri netten bakarken R. Portakal'ın damadının İskenderun Arsuz'dan çocukluk arkadaşım olabileceğini fark ettim. Çok uzun yıllardır ( 25-30 yıl kadar ) görüşmedik ama bulmam kolay, görüşünce sorup bilgi eklemeye çalışırım :

Sayın Bond, ben Raffi Portakal'ın damadı olsam kayınpederimin kitapta geçmiş cümlesi üzerine başka bir şey söylemem . Tabi yinede denenir yani; belki bir fotoğraf vardır elinde bizimle paylaşır.

[darksilence]

Yol, köprü, cami olsa işin ucunda milyon Euro lar harcanır. Üstünden geçmemize de gerek yok. Zaten hoş öyle fiyat tarifesi koyarlar ki geçemeyiz bile o ayrı konu. Ama söz konusu tarih ise hiç gerek yok düşünce böyle!!

2017 de bunu demişim. Bakınız İzmir-İstanbul otoyol ücreti.

Hükümetin birisini görevlendirip bu saati ne yapıp alması gerekirdi.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Bildiğiniz üzere o dönemlerde Zafer Çağlayan bakandı.

Atatürk'ün Patek'i olduğunu bilse , kesin Patek Philippe 5101G almaz , Mustafa Kemal Paşa'nın saatini alırdı .Öyle manyak bunlar.

Aslında düşünüyorum da, saatin bizde olmamasına bi yerde seviniyorum. Bizimkiler kıymetini bilemezdi bu saatin. Türkiyede olsaydı hırsızın biri çalardı hiç yok fiyata saatten anlamayan birine satardı. Aslında yabancılar bizim tarihimize bizden daha çok sahip çıkıyolar. Öyle olmasa mezatta bu kadar para verip almazdı bu saati. Yani şu an en azından dünyanın herhangi bir yerinde emin ellerde olduğunu biliyorum ya o yeter...

darksilence, biraz daha araştırdım. Gazeteci Selahattin Duman, Türkiye'deki ünlü antikacılardan Raffi Portakal'ın kendisine hediye ettiği kitapları okurken Raffi Portakal'ın saati bir Türk adına aldığını ve ismin Raffi Portakal'da sır olarak kaldığını öğrenmiş ve bunu 18 şubat 2016 tarihli yazısında Hürrüyet gazetesinde yazmış.

Yazıda bahsi geçen kitabın adı Portakal'ın Yüzyılı. Raffi Portakal’ın anlattığı, Enis Batur’un da editörlüğünü yaptığı bu kitaba göre;

"22 Ekim 2002 de New York Sotheby’s’de 250 bin dolar başlangıç fiyatı ile müzayedeye çıkan saate Raffi Portakal, İstanbul’dan bir işadamı için talip olur. “600 bin dolara kadar çıkabilirsiniz” denen saat için arttırma yapılırken telefon iletişimi kesilir.
Raffi de inisiyatif kullanıp 850 bin dolara kadar çıkar ve Atatürk’ün saatini İstanbul’a geri getirir. Saatin son sahibi hâlâ Raffi’nin sırları arasında."

Şimdi bu son derece önemli bir bilgi.

Yabancı bir kaç kaynağa göre de New York'lu biri (muhtemelen bir kadın) saati almış.
Ama kitap çok net bir şekilde Raffi Portakal iş adamı adına aldı diyor. Bu forumda bir çok sektörde bir çok tecrübeli ve iyi yerlere gelmiş insan var. Raffi Portakal'a kolayca erişebilecek biri varsa bunu teyit etmek çok önemli olabilir.

"ATA’NIN SAATİ

Kitapta yer alan yüzlerce anekdot içinde bayıldığım şey Atatürk’ün New York’ta müzayedeye çıkan Patek Philippe marka
kol saati.
Atatürk giyime kuşama meraklı olduğu kadar kol saatlerine de meraklı ancak onun devrinde ne Ankara’da ne de İstanbul’da “marka kol saati pazarı” yok. Zaten bugün servet ödenen markaların o devirde bugünkü kadar kıymet-i harbiyesi de yok.
Atatürk’ün saat birikiminin temeli de ülkeyi ziyarete gelen liderlerin hediyeleri. Bizim iç siyasetin yağcıları da İsviçre’den bir şeyler taşımıştır, o kadar.
Ata’nın sofrasının “özel hallerinde” birinci harpten beri tanıdığı yakın arkadaşları “Paşam bize hiç saat hediye etmedin” diye tuttururlarmış. Hatta “Eliniz biraz sıkı galiba” diye laf da sokarlarmış.
O da sofrada oluşan mahalle baskısına dayanamayıp Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak Bey’den saat çekmecesini getirmesini istermiş. Gelen çekmeceyi arkadaşlarına gösterip, herkesin birer saat seçmesini istermiş.
Sonra Hasan Rıza Bey o çekmeceyi geri götürürmüş. Hesapta saatlerin kime verildiği kayda geçecek, dağıtım öyle yapılacak. Ertesi gün kimse saat alamazmış.
New York Sotheby’s’de 250 bin dolar başlangıç fiyatı ile müzayedeye çıkan saate Raffi Portakal, İstanbul’dan bir işadamı için talip olur. “600 bin dolara kadar çıkabilirsiniz” denen saat için arttırma yapılırken telefon iletişimi kesilir.
Raffi de inisiyatif kullanıp 850 bin dolara kadar çıkar ve Atatürk’ün saatini İstanbul’a geri getirir. Saatin son sahibi hâlâ Raffi’nin sırları arasında.

[Ufkynl]

Yol, köprü, cami olsa işin ucunda milyon Euro lar harcanır. Üstünden geçmemize de gerek yok. Zaten hoş öyle fiyat tarifesi koyarlar ki geçemeyiz bile o ayrı konu. Ama söz konusu tarih ise hiç gerek yok düşünce böyle!!

2017 de bunu demişim. Bakınız İzmir-İstanbul otoyol ücreti.

[quote="taskin"]Hükümetin birisini görevlendirip bu saati ne yapıp alması gerekirdi.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Bildiğiniz üzere o dönemlerde Zafer Çağlayan bakandı.

Atatürk'ün Patek'i olduğunu bilse , kesin Patek Philippe 5101G almaz , Mustafa Kemal Paşa'nın saatini alırdı .Öyle manyak bunlar.

Aslında düşünüyorum da, saatin bizde olmamasına bi yerde seviniyorum. Bizimkiler kıymetini bilemezdi bu saatin. Türkiyede olsaydı hırsızın biri çalardı hiç yok fiyata saatten anlamayan birine satardı. Aslında yabancılar bizim tarihimize bizden daha çok sahip çıkıyolar. Öyle olmasa mezatta bu kadar para verip almazdı bu saati. Yani şu an en azından dünyanın herhangi bir yerinde emin ellerde olduğunu biliyorum ya o yeter...

darksilence, biraz daha araştırdım. Gazeteci Selahattin Duman, Türkiye'deki ünlü antikacılardan Raffi Portakal'ın kendisine hediye ettiği kitapları okurken Raffi Portakal'ın saati bir Türk adına aldığını ve ismin Raffi Portakal'da sır olarak kaldığını öğrenmiş ve bunu 18 şubat 2016 tarihli yazısında Hürrüyet gazetesinde yazmış.

Yazıda bahsi geçen kitabın adı Portakal'ın Yüzyılı. Raffi Portakal’ın anlattığı, Enis Batur’un da editörlüğünü yaptığı bu kitaba göre;

"22 Ekim 2002 de New York Sotheby’s’de 250 bin dolar başlangıç fiyatı ile müzayedeye çıkan saate Raffi Portakal, İstanbul’dan bir işadamı için talip olur. “600 bin dolara kadar çıkabilirsiniz” denen saat için arttırma yapılırken telefon iletişimi kesilir.
Raffi de inisiyatif kullanıp 850 bin dolara kadar çıkar ve Atatürk’ün saatini İstanbul’a geri getirir. Saatin son sahibi hâlâ Raffi’nin sırları arasında."

Şimdi bu son derece önemli bir bilgi.

Yabancı bir kaç kaynağa göre de New York'lu biri (muhtemelen bir kadın) saati almış.
Ama kitap çok net bir şekilde Raffi Portakal iş adamı adına aldı diyor. Bu forumda bir çok sektörde bir çok tecrübeli ve iyi yerlere gelmiş insan var. Raffi Portakal'a kolayca erişebilecek biri varsa bunu teyit etmek çok önemli olabilir.

"ATA’NIN SAATİ

Kitapta yer alan yüzlerce anekdot içinde bayıldığım şey Atatürk’ün New York’ta müzayedeye çıkan Patek Philippe marka
kol saati.
Atatürk giyime kuşama meraklı olduğu kadar kol saatlerine de meraklı ancak onun devrinde ne Ankara’da ne de İstanbul’da “marka kol saati pazarı” yok. Zaten bugün servet ödenen markaların o devirde bugünkü kadar kıymet-i harbiyesi de yok.
Atatürk’ün saat birikiminin temeli de ülkeyi ziyarete gelen liderlerin hediyeleri. Bizim iç siyasetin yağcıları da İsviçre’den bir şeyler taşımıştır, o kadar.
Ata’nın sofrasının “özel hallerinde” birinci harpten beri tanıdığı yakın arkadaşları “Paşam bize hiç saat hediye etmedin” diye tuttururlarmış. Hatta “Eliniz biraz sıkı galiba” diye laf da sokarlarmış.
O da sofrada oluşan mahalle baskısına dayanamayıp Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak Bey’den saat çekmecesini getirmesini istermiş. Gelen çekmeceyi arkadaşlarına gösterip, herkesin birer saat seçmesini istermiş.
Sonra Hasan Rıza Bey o çekmeceyi geri götürürmüş. Hesapta saatlerin kime verildiği kayda geçecek, dağıtım öyle yapılacak. Ertesi gün kimse saat alamazmış.
New York Sotheby’s’de 250 bin dolar başlangıç fiyatı ile müzayedeye çıkan saate Raffi Portakal, İstanbul’dan bir işadamı için talip olur. “600 bin dolara kadar çıkabilirsiniz” denen saat için arttırma yapılırken telefon iletişimi kesilir.
Raffi de inisiyatif kullanıp 850 bin dolara kadar çıkar ve Atatürk’ün saatini İstanbul’a geri getirir. Saatin son sahibi hâlâ Raffi’nin sırları arasında.

[/quote]Atanın saatinin yeri anıtkabir olmalıydı taa en basinda. Emanete sahip çıkamayıp müzayedelere düşürenler utansin.

SM-G930F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[Altar]

Bizler daha memlekete sahip çıkamamışız Başbuğ Atatürk'ün saati bizde olsa ne olur.Bir arada hediye tabancası elden ele geziyordu çok zoruma gitmişti.

[manil]

2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na göre Mustafa Kemal ATATÜRK'e ait zati eşya, evrak, kitap, yazı ve benzeri taşınırlar, korunması gerekli kültür varlığı niteliğinde olup; Turizm Bakanlığı veya Milli Savunma Bakanlığı veya Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek
Kurumu'nca satın alınabilir. Bu açıdan, konuyu biraz geç fark etsem de bu tür bir süreci işletmek mümkün(dü).

Konu yasal zemine kayınca, yaklaşım da farklı olacaktır.