Son zamanlarda saat merakım başladı ve teknolojiye olan ilgim dolayısıyla bu merakım genelde dijital modeller üstüneydi. Casio'nun beş tane dijital modeli vardı. En sonunda klasik bir model alayım dedim. Tabiki de Seiko ilk tercih idi. Rahmetli amcamın mavi kadranlı Seiko 5'i 40 yılı geçti hâlâ tıkır tıkır çalışıyor. Amcamı gömdü sanırım bizi de gömecek. Bir sürü model buldum. Tabiki de hepsi quartz idi. Sonrasında üyesi olduğum forum sitesinde otomatik saat kavramıyla tanıştım ve bu mekanizma olayı beni benden aldı. Saat buymuş dedim. Bir sürü model arayışına girdim ve tavsiye aldım hepsi diver saatti. En sonunda bu siteyi keşfettim. Bu siteyi keşfetmemle adını bilmediğim birçok saat markasını da keşfetmiş oldum. En sonunda Seiko 5 (SRP555J2) ile karar kılmıştım ama gelen Orient Mako tavsiyesiyle ikileme düştüm. Orient'i de ilk kez burada duydum. Mako'yu bir hayli beğenmiştim ve ikinci versiyonunu almak istiyordum. Seiko 5'lerin tamamından daha iyi bir saatti okuğuma göre. Tamam dedim buldum. Uygun fiyat araştırırken başka bir modeli daha gördüm ki yine ikileme düştüm. Uzun süren ikilemden sonra en sonunda kararımı verdim ve Mako'yu eledim. Ama bir sorun vardı bu saat yeni bir model değildi ve bulmak neredeyse imkansız gibi bir şeydi. Beyaz kadranlı versiyonunu buldum ama siyahı yoktu. Aramadığım yer kalmamıştı. Tam vazgeçmek üzereydim ki tesadüfen son anda bir yerde son bir tane kalmıştı. Sanki gel beni al dedi. Arayışlarım sonucunda istediğim model olan Independence'ı buldum ve aldım. Saat çok gösterişli ve resimlerdekinden daha şık görünüyor. Baktıkça aşık ettiriyor kendine. Uzun bir yolculuğumuz olur umarım. Birkaç fotoğraf da kendim çektim.
İleride bir diver düşünüyorum. Şimdiden araştırmalara başladım. İnsan aldıkça bir sonrakine yöneliyor. Hastalık derecesine varmaz umarım.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi