7. sayfa (Toplam 12 sayfa)

Re: rolex saat dünyasının toyotası mı ?

MesajGönderilme zamanı: 22 Şub 2018, 17:18
uhpu
nzmokur yazdı:
görkemk yazdı:katılıyorum aslında 1950 - 1970 arası tool watch sınıfındaki rolex saatler şu anda bahsettiğiniz pazarlama yöntemleriyle lux saat segmentinde satılıyor. Benim bu duruma da itirazım yok. Bana garip gelen lüx olarak sınıflandırılan bir saat markasının aslında dünyada en çok üretilen saat olması. Aslında arabalarla karşılaştırma sebebimde buydu. Tamam rolex'i mercedes , bmw veya audi olarak orta luks segment markalarla eşleyelim.

Resim

gördüğümüz üzere o zaman toplam satışlarda bu markalar gibi orta sıralarda yer alması gerekirken satış rakamı olarak mekanik saatler içinde açık ara birinci. Benim dikkat çekmeye çalıştığım gariplik bu. Yerli yabancı tüm saat forumlarında benzer algı durumu var ve insanlar bundan çok etkileniyor pek çok marka da bence bu yüzden hak ettiği değeri görmüyor. Forumda defalarca çok güzel saatlerden bahseden ve iyi bütçesi olan arkadaşlara direkt olarak o paraya rolex alınır önerisi yapılmış isterseniz bi bakın. Pek çok insan başta çok güzel bulmadıklarını söyleselede sonradan bunları okuya okuya belli markaların doğru yönlendiriliyor.

Basit mantık eğer birşey lüks ve nadir bulunuyorsa en çok üretilen olmaması gerekir.


Listede ferrari , bugatti , porche filan yok o yüzden patek , vacheron gibi ultra luks segmentle yorumumu değerlendirmemek lazım bence


Birde şöyle bakalım.
Toyota tüm talebi karşılıyor.
Rolex karşılamıyor ve karşılarsa marka değerinin düşeceğini düşünüyor.
Toyota da lüks bir algı yok, ama rolex hem yüksek adette, hem kusursuz mekanikte saat üreterek lüks algısını da karşılıyor.

Yani bugün tr de vw group un bir tık üstünde ve uluslararası bir pazarlama başarısı var.

Ben seiko, longines, rado, omega, oris, rolex kullanmış biri olarak konuşayım rolex kesinlikle mükemmel saati satınalınabilir fiyata sunuyor diye düşünüyorum.

O yüzden satış adetleri üzerinden giderek rolex = Toyota söylemine katılmıyorum.

Saatten anlamazken çok antipatik bakardım rolex e. Bakalım zamanla düşünceler nasıl değişecek.


SM-G950F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi



Güzel yazı :thumbup:

Re: rolex saat dünyasının toyotası mı ?

MesajGönderilme zamanı: 22 Şub 2018, 17:25
copycat
hemen hepimize anlatılan bir ifade vardı:

"cahiliyye devrinde insanlar kendi elleriyle yaptıkları putlara büyük değer verir, onlara taparlardı. onlardan kendilerini toplumda yüceltmelerini dilerlerdi. sonra da mecbur kaldıklarında helvadan yaptıkları bu putları gayet rahatça yerlerdi" derlerdi. ben de yuh be! ne aptal adamlarmış diye düşünürdüm.

ama şimdi insan doğasının çok da değişmediğini düşünüyorum. şimdi de ellerimizle yaptığımız, ama "çok iyi işçiliği olan", "harika mekanizması olan", "diğerlerinden çok farklı olan", ya da "son model olan", ellerimizle yaptıklarımıza aşırı değer veriyor, toplumda bize pozisyon kazandırmasını umuyor, tutkuyla bağlanıyoruz. ancak modeli değişince, sıkılınca ya da maddi ihtiyacımız olunca bu helvadan eserlerimizi satıp rahatça yiyebiliyoruz.

bu açıdan baktığımda rolex'in de herhangi bir değerini göremiyorum. ama biz buyuz, insanız ve sürekli bir şeyleri gözümüzde aşırı yüceltiyoruz. çoğu zamanda birileri dediği için o yönde koşuyoruz. bazen de çoğu insan o yönde koşmadığı için, bizim gibi bir grup çok akıllı! ve zevkli! insanların tercih ettiği "seçkinler" yönünde koşuyoruz.

geceleri güvenliğe kavuşmak için yerden yarım metre yükseğe ağaç liflerinden yatak yapan adam için rolex ile seiko skx arasında pratikte hiçbir fark yoktur. belki tüm bilgisayarı beynine bir çip marifetiyle yerleştirilmiş adam için de olmayacak. ama biz şu an "marka algısının" peşindeyiz. çünkü bizi mutlu ediyor ve özel hissettiriyor. zira insanın korkusu ölüm değil sıradanlık genelde.

özellikle mekanik saat gibi aslında güncelliğini en az 50 yıldır yitirmiş bir teknolojinin sevdalısı olan insanlardan, bizlerden, rasyonellik de beklenmemeli zaten.

velhasılı rolex'i toyota'ya benzetemeyiz. ama mercedes'e de benzetemeyiz. tıpkı seiko'yu hyundai'ye benzetemeyeceğimiz gibi.

ben daha çok iyi şekil verilmiş helvaya benzetiyorum.

Re: rolex saat dünyasının toyotası mı ?

MesajGönderilme zamanı: 22 Şub 2018, 17:31
rolexcollector
copycat yazdı:hemen hepimize anlatılan bir ifade vardı:

"cahiliyye devrinde insanlar kendi elleriyle yaptıkları putlara büyük değer verir, onlara taparlardı. onlardan kendilerini toplumda yüceltmelerini dilerlerdi. sonra da mecbur kaldıklarında helvadan yaptıkları bu putları gayet rahatça yerlerdi" derlerdi. ben de yuh be! ne aptal adamlarmış diye düşünürdüm.

ama şimdi insan doğasının çok da değişmediğini düşünüyorum. şimdi de ellerimizle yaptığımız, ama "çok iyi işçiliği olan", "harika mekanizması olan", "diğerlerinden çok farklı olan", ya da "son model olan", ellerimizle yaptıklarımıza aşırı değer veriyor, toplumda bize pozisyon kazandırmasını umuyor, tutkuyla bağlanıyoruz. ancak modeli değişince, sıkılınca ya da maddi ihtiyacımız olunca bu helvadan eserlerimizi satıp rahatça yiyebiliyoruz.

bu açıdan baktığımda rolex'in de herhangi bir değerini göremiyorum. ama biz buyuz, insanız ve sürekli bir şeyleri gözümüzde aşırı yüceltiyoruz. çoğu zamanda birileri dediği için o yönde koşuyoruz. bazen de çoğu insan o yönde koşmadığı için, bizim gibi bir grup çok akıllı! ve zevkli! insanların tercih ettiği "seçkinler" yönünde koşuyoruz.

geceleri güvenliğe kavuşmak için yerden yarım metre yükseğe ağaç liflerinden yatak yapan adam için rolex ile seiko skx arasında pratikte hiçbir fark yoktur. belki tüm bilgisayarı beynine bir çip marifetiyle yerleştirilmiş adam için de olmayacak. ama biz şu an "marka algısının" peşindeyiz. çünkü bizi mutlu ediyor ve özel hissettiriyor. zira insanın korkusu ölüm değil sıradanlık genelde.

özellikle mekanik saat gibi aslında güncelliğini en az 50 yıldır yitirmiş bir teknolojinin sevdalısı olan insanlardan, bizlerden, rasyonellik de beklenmemeli zaten.

velhasılı rolex'i toyota'ya benzetemeyiz. ama mercedes'e de benzetemeyiz. tıpkı seiko'yu hyundai'ye benzetemeyeceğimiz gibi.

ben daha çok iyi şekil verilmiş helvaya benzetiyorum.
Afiyet olsun size o halde

SM-G950F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Re: rolex saat dünyasının toyotası mı ?

MesajGönderilme zamanı: 22 Şub 2018, 17:39
uhpu
copycat yazdı:
.

. zira insanın korkusu ölüm değil sıradanlık genelde.
.


Sonuna kadar katılıyorum :champ:

Re: rolex saat dünyasının toyotası mı ?

MesajGönderilme zamanı: 22 Şub 2018, 17:44
rolexcollector
copycat yazdı:hemen hepimize anlatılan bir ifade vardı:

"cahiliyye devrinde insanlar kendi elleriyle yaptıkları putlara büyük değer verir, onlara taparlardı. onlardan kendilerini toplumda yüceltmelerini dilerlerdi. sonra da mecbur kaldıklarında helvadan yaptıkları bu putları gayet rahatça yerlerdi" derlerdi. ben de yuh be! ne aptal adamlarmış diye düşünürdüm.

ama şimdi insan doğasının çok da değişmediğini düşünüyorum. şimdi de ellerimizle yaptığımız, ama "çok iyi işçiliği olan", "harika mekanizması olan", "diğerlerinden çok farklı olan", ya da "son model olan", ellerimizle yaptıklarımıza aşırı değer veriyor, toplumda bize pozisyon kazandırmasını umuyor, tutkuyla bağlanıyoruz. ancak modeli değişince, sıkılınca ya da maddi ihtiyacımız olunca bu helvadan eserlerimizi satıp rahatça yiyebiliyoruz.

bu açıdan baktığımda rolex'in de herhangi bir değerini göremiyorum. ama biz buyuz, insanız ve sürekli bir şeyleri gözümüzde aşırı yüceltiyoruz. çoğu zamanda birileri dediği için o yönde koşuyoruz. bazen de çoğu insan o yönde koşmadığı için, bizim gibi bir grup çok akıllı! ve zevkli! insanların tercih ettiği "seçkinler" yönünde koşuyoruz.

geceleri güvenliğe kavuşmak için yerden yarım metre yükseğe ağaç liflerinden yatak yapan adam için rolex ile seiko skx arasında pratikte hiçbir fark yoktur. belki tüm bilgisayarı beynine bir çip marifetiyle yerleştirilmiş adam için de olmayacak. ama biz şu an "marka algısının" peşindeyiz. çünkü bizi mutlu ediyor ve özel hissettiriyor. zira insanın korkusu ölüm değil sıradanlık genelde.

özellikle mekanik saat gibi aslında güncelliğini en az 50 yıldır yitirmiş bir teknolojinin sevdalısı olan insanlardan, bizlerden, rasyonellik de beklenmemeli zaten.

velhasılı rolex'i toyota'ya benzetemeyiz. ama mercedes'e de benzetemeyiz. tıpkı seiko'yu hyundai'ye benzetemeyeceğimiz gibi.

ben daha çok iyi şekil verilmiş helvaya benzetiyorum.
Fikirlerinize saygı duymakla beraber, bu forumda als, rolex, ap, patek philippe alan onca insan var ve bu yazınızla hepsine bir anlamda ders veriyorsunuz.
Bu yazının yeri burası değil, en azından tek tutkusu saat olan çok değerli insanları bu şekilde değerlendirmeniz çok saçma...

SM-G950F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Re: rolex saat dünyasının toyotası mı ?

MesajGönderilme zamanı: 22 Şub 2018, 17:45
uhpu
görkemk yazdı:
uhpu yazdı:Sayın gorkemk;
bu paylaşımı 3-4 sene önce yapmış olsaydınız muhtemelen her paylaşımda kulaklarınız çınlıyor olup, toplu lince uğrayacaktınız.
yıllar önce Rolex modelleri için tasarımı özgün değil diyen bir üyenin haftalarca kulakları çınlamıştı, en sonunda forumu bırakmıştı (Sanırım)

Bugün açtığınız başlık üzerine linç edilmeme sebepleriniz; forumda beğenilerin veya algıların değişmesi ya da artık bu tarz konulardan üyelerin sıkılıp cevap yazmak istememesi olabilir.

Toyota benzetmeniz için kendi fikrim; üretim ve satış adetleri olarak belki benzerlik gösterebilir ancak kalite ve marka algısı olarak alakaları yok.(BENCE)



Niye öyle bişey yapsın üyeler rolex'in hissedarı mı var forumda. Rolex kötü bir saat değilki benim de beğendiğim zaman zaman alsam mı acaba dediğim bir iki modeli var ama gidipte aylarca bekleyeceğim liste fiyatından indirimsiz bayi önünde dileneceğim bir modeli yok. Anlatmak istediğim şey bu kadar yaygın ve sık bulunan bir saate ( bayilerin yok ta yok üretilmiyor demesine bakmayın hangi modelin ikinci elini elini internette arasanız en az 500 tane bulursunuz ) bu kadar anlam yüklemenin bir gereği yok. Şimdi belki rolex saatlerini çok seven üyeler darılabilir bu duruma ama saatin pahalı olması o saati az bulunan bir saat yapmıyor. Ha şu anda şu modeli az buluyor diyorsanız bile 5 sene sonra onbinlercesi piyasada olacak.


Forumda Rolex hissedarı yok ancak Rolex hassasiyeti var. Haklı veya haksız Rolex eleştirileri her zaman forumda ses getirmiştir.
Bir de sürekli olarak sorgulanan Rolex algısı yüzünden hem eleştirilerin hem de savunmanın zaman zaman tadı kaçabiliyor.
Marka değerini ve algısını tartışmaya gerek yok bence, satış politikaları sorgulanabilir.

Re: rolex saat dünyasının toyotası mı ?

MesajGönderilme zamanı: 22 Şub 2018, 17:49
rolexcollector
uhpu yazdı:
görkemk yazdı:
uhpu yazdı:Sayın gorkemk;
bu paylaşımı 3-4 sene önce yapmış olsaydınız muhtemelen her paylaşımda kulaklarınız çınlıyor olup, toplu lince uğrayacaktınız.
yıllar önce Rolex modelleri için tasarımı özgün değil diyen bir üyenin haftalarca kulakları çınlamıştı, en sonunda forumu bırakmıştı (Sanırım)

Bugün açtığınız başlık üzerine linç edilmeme sebepleriniz; forumda beğenilerin veya algıların değişmesi ya da artık bu tarz konulardan üyelerin sıkılıp cevap yazmak istememesi olabilir.

Toyota benzetmeniz için kendi fikrim; üretim ve satış adetleri olarak belki benzerlik gösterebilir ancak kalite ve marka algısı olarak alakaları yok.(BENCE)



Niye öyle bişey yapsın üyeler rolex'in hissedarı mı var forumda. Rolex kötü bir saat değilki benim de beğendiğim zaman zaman alsam mı acaba dediğim bir iki modeli var ama gidipte aylarca bekleyeceğim liste fiyatından indirimsiz bayi önünde dileneceğim bir modeli yok. Anlatmak istediğim şey bu kadar yaygın ve sık bulunan bir saate ( bayilerin yok ta yok üretilmiyor demesine bakmayın hangi modelin ikinci elini elini internette arasanız en az 500 tane bulursunuz ) bu kadar anlam yüklemenin bir gereği yok. Şimdi belki rolex saatlerini çok seven üyeler darılabilir bu duruma ama saatin pahalı olması o saati az bulunan bir saat yapmıyor. Ha şu anda şu modeli az buluyor diyorsanız bile 5 sene sonra onbinlercesi piyasada olacak.


Forumda Rolex hissedarı yok ancak Rolex hassasiyeti var. Haklı veya haksız Rolex eleştirileri her zaman forumda ses getirmiştir.
Bir de sürekli olarak sorgulanan Rolex algısı yüzünden hem eleştirilerin hem de savunmanın zaman zaman tadı kaçabiliyor.
Marka değerini ve algısını tartışmaya gerek yok bence, satış politikaları sorgulanabilir.
ama şimdi insan doğasının çok da değişmediğini düşünüyorum. şimdi de ellerimizle yaptığımız, ama "çok iyi işçiliği olan", "harika mekanizması olan", "diğerlerinden çok farklı olan", ya da "son model olan", ellerimizle yaptıklarımıza aşırı değer veriyor, toplumda bize pozisyon kazandırmasını umuyor, tutkuyla bağlanıyoruz.


Bu sadece rolex i kapsamıyor

SM-G950F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Re: rolex saat dünyasının toyotası mı ?

MesajGönderilme zamanı: 22 Şub 2018, 18:02
copycat
nzmokur yazdı:
copycat yazdı:hemen hepimize anlatılan bir ifade vardı:

"cahiliyye devrinde insanlar kendi elleriyle yaptıkları putlara büyük değer verir, onlara taparlardı. onlardan kendilerini toplumda yüceltmelerini dilerlerdi. sonra da mecbur kaldıklarında helvadan yaptıkları bu putları gayet rahatça yerlerdi" derlerdi. ben de yuh be! ne aptal adamlarmış diye düşünürdüm.

ama şimdi insan doğasının çok da değişmediğini düşünüyorum. şimdi de ellerimizle yaptığımız, ama "çok iyi işçiliği olan", "harika mekanizması olan", "diğerlerinden çok farklı olan", ya da "son model olan", ellerimizle yaptıklarımıza aşırı değer veriyor, toplumda bize pozisyon kazandırmasını umuyor, tutkuyla bağlanıyoruz. ancak modeli değişince, sıkılınca ya da maddi ihtiyacımız olunca bu helvadan eserlerimizi satıp rahatça yiyebiliyoruz.

bu açıdan baktığımda rolex'in de herhangi bir değerini göremiyorum. ama biz buyuz, insanız ve sürekli bir şeyleri gözümüzde aşırı yüceltiyoruz. çoğu zamanda birileri dediği için o yönde koşuyoruz. bazen de çoğu insan o yönde koşmadığı için, bizim gibi bir grup çok akıllı! ve zevkli! insanların tercih ettiği "seçkinler" yönünde koşuyoruz.

geceleri güvenliğe kavuşmak için yerden yarım metre yükseğe ağaç liflerinden yatak yapan adam için rolex ile seiko skx arasında pratikte hiçbir fark yoktur. belki tüm bilgisayarı beynine bir çip marifetiyle yerleştirilmiş adam için de olmayacak. ama biz şu an "marka algısının" peşindeyiz. çünkü bizi mutlu ediyor ve özel hissettiriyor. zira insanın korkusu ölüm değil sıradanlık genelde.

özellikle mekanik saat gibi aslında güncelliğini en az 50 yıldır yitirmiş bir teknolojinin sevdalısı olan insanlardan, bizlerden, rasyonellik de beklenmemeli zaten.

velhasılı rolex'i toyota'ya benzetemeyiz. ama mercedes'e de benzetemeyiz. tıpkı seiko'yu hyundai'ye benzetemeyeceğimiz gibi.

ben daha çok iyi şekil verilmiş helvaya benzetiyorum.
Fikirlerinize saygı duymakla beraber, bu forumda als, rolex, ap, patek philippe alan onca insan var ve bu yazınızla hepsine bir anlamda ders veriyorsunuz.
Bu yazının yeri burası değil, en azından tek tutkusu saat olan çok değerli insanları bu şekilde değerlendirmeniz çok saçma...

SM-G950F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi


bakınız üzülerek görüyorum ki yazımı tamamen yanlış anlamışsınız. ben bu yazdıklarımı en başta kendime yazdım. burada en ufak bir eleştiri ya da olumsuz bakış yok. dikkat ederseniz hep "biz" kelimesini kullandım. burada kimsenin zevkini ya da alışveriş tercihini eleştirmek kimsenin, en başta da benim haddime değildir. hakeza yazıda ap, patek ya da rolls royce gbi özel tüketim yapan kişilere ya da tüketimin kendisine de en ufak bir eleştiri yok. rakamlar, değerler ve tüketim görecelidir. patek philippe almanın da fakirlik olarak görülebileceği insanlar ve hayatlar var, seiko almanın aşırı lüks olacağı hayatlar var.

burada anlatılmaya çalışılan insan doğası. insan metalara aşırı değer biçer, kendiyle özdeşleştirir ve bu metalara yapılacak en ufak eleştiriyi kendine eleştiri olarak kabul eder. bkz apple - samsung tartışmaları.

hiçbir metayı insanın önüne koymadan düşünürseniz, yazımın eleştiri olmadığını, yanlış da olsa, hatalı da olsa eksik de olsa tespitlerden ibaret olduğunu görürsünüz. rolex ve toyota benzemez dedim. zira rolex daha çok insanın subjektif olarak değer biçeceği, kişiye özel konumda olan bir metadır. temelde insanın hiçbir işini görmez (saati öğrenmek için artık saate ihtiyaç duyulmadığından). ancak kişinin öznel olarak verdiği değere karşılık gelen bir tatmin duygusu oluşturur.