asymptote yazdı:Archimed yazdı:Bizim kolumuzdaki saat ve kıyafetimiz ise; kadınlara sadece ne derece zevk, beğeni ve mali güce sahip olduğumuz hakkında bir fikir verir.
Bir bayan arkadaş: "
30 yaşına gelmiş ve bir Rolex alıp koluna takamamış erkek lüzumsuz erkektir" demişti..
Kendisi avukat olduğu için büyük davalar alıp büyük paralar kazanabiliyor, memurun halinden anlamaz tabi..
30 yaşı 40 olarak revize edersek avukat ablamız demek istediğimi ifade etmiş.
Ülkemiz koşullarında 30 yaşında olup da aileden kalan para falan yoksa, sporcu, şarkıcı gibi özel yeteneği yoksa belirli bir birikime sahip olması kolay değil. Zira belirli bir eğitim alıp gerek maaşlı, gerek girişimci sıfatıyla iş kuran kişilerin hayata atlamaları 23-25 yaşında önce biraz zor. Bu kişiler eğer maaşlı ise 5-8 yıl gibi bir süreçte çaylak eleman durumundan yönetici pozisyonuna terfi alabilir. Bu aşamada maaş ve yan haklar da iyileşir. Sonuçta bu tür bir kişi belki 30 yaşına geldiğinde Rolex ve şık bir araç sahibi olabilir; ama avukat abla gibi bir kadınına sunacak diğer imkanları (evlilik için pahalı düğün, borçsuz ev sahibi olma, vs) kısıtlı seviyede kalır. Aynı durum eğitimli ama aileden falan birikimi olmayan girişimciler için de geçerli.
Bir de ülkemiz gerçeğinden yaşı 40'a çekersek; belli bir iş tecrübesi olan ve kendini ispatlamış doktorlar, avukatlar, beyaz yakalı yöneticiler veya belirli bir tecrübeye sahip, kendi imkanıyla var olan girişimciler de Rolex, şık araba, borçsuz ev sahipliği ve ek birikim gibi, avukat abla gibi düşünen kadınlar için ideal erkek olabilir
Bir de eğitim zamanını belli bir işte çıraklık yapıp veya genç yaşta çeşitli yasa dışı ortamlara girip 30 yaşına gelmeden parayı bulmuş kişiler de var. Bu tip kişiler avukat ablanın aradığı mali güce fazlasıyla sahip olsa da; genelde sonradan görme insan sınıfında olup; avukat abla gibi kadınların "Allah'ın ayısı" diye nitelendirdiği kişilerdir