Ground Bey,
Konu uzadı farkındayım ama son bir savunma yapacağım madem siz bunu dediniz şunu dediniz diye caps attınız,
Öncelikle entellerden bahsetmeye ben başlamadım, entelin tanımı yok, kitap yazanlara mı deniyor entel tayfa diye, eski solculara mı deniyor belli değil. Tek net olan şey, entellerden bahsedenler kendilerini kesinlikle entel olarak görmüyor, o camiaya ait hissetmiyor, entel kesim onlara çok uzak bir şeymiş gibi geliyor, entelektüelite tu kaka bir şey sanki.
hoppala
haydaa
Ben de dedim ki kardeşim, bu entel dediğiniz şey neticede uzaylı değil yamyam değil, en nihayetinde senin benim gibi bir adam. Hadi adamın yazdığından "rolexi sadece görgüsüzler takar" anlamını çıkarmışsın, entelektüelite zaten kötü bir şey değil bence, entel(okumuş? kültürlü?) dediğiniz kişi acaba neden böyle demişacaba görgüsüzlük ile rolexi neden bağdaşlaştırmış ki bu enteller onu düşünelim demek istedim.
Bu metinden anlaşılacak şey, görgüsüz bir karakterin rolex takmasıdır, rolex takanların görgüsüz olması gibi bir anlam yok, iyi tasvir edilmiş bir görgüsüzlük tablosu dedim. İnatla "rolex takan görgüsüzdür demiş" algısı devam etti. Bazı forum üyelerimizi tenzih ederim tabi, benim gibi açıklama yapan, "hayır, görgüsüz birisi rolex takmış işte, rolexçilere laf etmemiş" diyenler de var.
Bu alttakini siz yazmışsınız hatta, Zülfü S600e mi biniyor bilmiyorum ama pasajda rolexi görgüsüzlük olarak nitelendirmediğini biliyorum.
Her neyse, "Aslında konu sizin entelleri anlamayan "bizleri" (sanırım forumdaki herkesi rolex takan cahil tipler sanıyorsunuz) anlamaya davet ederek başladı.
" demişsiniz, siz entelleri değil pasajdaki anlatılmak istenen şeyi anlamadınız, ben de sizi bunu anlamaya davet ettim aslında, enteller de öcü değiller niye enteller bunu yapar, entel camia böyle der diye şartlanmışsınız ki dedim, tanısanız onlar da iyi insanlardır muhakkak. Kimseye de görgüsüz, cahil vs. demişliğim yok, bir metindeki bir detayı yanlış anlayan biri cahil biri değildir, bir detayı yanlış anlamış biridir sadece, ben de yapıyorum zaman zaman.
Şimdi İnce Memed'in yazarı Yaşar Kemal de Zülfü gibidir, benzer ideolojidedirler, ikisi de kitaplar yazar vs. yani o da enteldir. O da kendi yazdıklarında benzer şekilde Longines markasını görgüsüzlüğüne alet eden birini anlatmıştır. Entel kesim Rolex takanları küçümsüyormuş, rüküş, görgüsüz buluyormuş ya, ahanda aynısını zamanında Longines için de demişler, "rolex takanı görgüsüz diye nitelendiren görgüsüzün dik alasıdır" ise longines takanı görgüsüz diye nitelendiren de görgüsüzün dik alasıdır, vurun abalıya diye (aslında Yaşar Kemal'in de Longines ile bir alıp veremediği yok anladığınız üzere, çaktırmayın, dalga geçtiğimi sandım sanki Yaşar Kemal Longines takan herkesi görgüsüz olarak nitelendiriyormuş gibi, işte; işin esprisini açıklamam gerekti ne yazık ki, çaktırmayın) kendimce ders vermeye kalktım(ne dersi veriyormuşum bilmiyorum gerçi), haddim değilmiş diyelim. Daha fazla bu konuyu işgal etmeyerek kalabalık etmeyeyim, konu da olması gerektiği yere sürüklensin. Kusuruma bakmayın sevgili saat dostları.