Tgm yazdı:Nerden türedi bu insanlar??
O insanlar hep vardılar. Hatta bu toplumda her zaman çoğunluk oldular. Bugün yalnızca cesaret kazanmış durumdalar..
batamer yazdı:Bu gidişattan da, düşünebilen, kafaca ve vicdanen hür bir nesil yetiştirmedikçe dönülemeyeceğine inanıyorum.
"
Muallimler, Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür, nesiller ister."
-
Mustafa Kemal ATATÜRKReçete 100 yıl önce verilmiş ancak hasta tedaviyi reddediyor..
Önderin sözünün üstüne söz olmaz ancak biz biraz daha geriye gidelim. Bakın 1784'te
Kant, Aydınlanmayı nasıl açıklamış:
"Aydınlanma, insanın kendi suçu ile düşmüş olduğu bir ergin olmama durumundan kurtulmasıdır. Bu ergin olmayış durumu ise, İNSANIN KENDİ AKLINI BİR BAŞKASININ KILAVUZLUĞUNA BAŞVURMAKSIZIN kullanamayışıdır. İşte bu ergin olmayışa insan kendi suçu ile düşmüştür; bunun nedenini de aklın kendisinde değil, fakat AKLINI BAŞKASININ KILAVUZLUĞU VE YARDIMI OLMAKSIZIN KULLANMAK KARARLILIĞINI VE YÜREKLİLİĞİNİ GÖSTEREMEYEN İNSANDA aramalıdır..."
Atatürk'ün yukarıdaki sözü bir aydınlanma çağrısıydı. Ancak henüz kendisi aydınlanmamış "muallimlerin" toplumu aydınlatmaları nasıl beklenebilirdi? İşte burada mesele Köy Enstitülerine kadar gidiyor. Neyse, sözü daha fazla uzatmayalım...
"Evrende en büyük ziyan, sorgulama yeteneğini yitirmiş bir beyindir." - A. Einstein