afl yazdı:Thevenin güzel ek olmuş.
Horolojik geçmişimde çok uzun bir süre farklı sebeplerle Rolex ve Patek kraliyet tahtında oturdu. Sonra Breguet ve Vacheron un da krliyet ailesinde olması mantıklı geldi ama tahtı alamadılar. Son yıllarda bağımsız butik üreticileri tahta çıkarmak istedim. Teknik ve estetik olarak özellikle Kari Voutilainen, Philippe Dufour, Lang& Heyne ve Roger Smith muhteşem saatler yaratıyorlar ama yine de senede 50 saatle kral olunamıyor. Ne zaman ki Lange lere daldım şaşkınlığım ve hayranlığım inanılmaz boyutlara geldi. Elime aldığım her Lange teknik olarak estetik olarak işçilik olarak çok çok üst düzeydi. PLM bunlardan sadece biri. Terra Luna nın arkası kadrandan daha karmaşık ve hem celestial hem timezone. En basit Lange 1 in kadranı bile altın oran fibonacci serisi vs gibi tonla geometrik matematik hesapla düzenlenmiş. Mekanizma olarak her bir model ayrı ayrı üstünlüğe yeniliğe sahip. Evet Patek yılların geleneği ve horolojinin sürekli mihenk taşı ama objektif bakan tecrübeli her göz rahatça farkeder ki A. Lange & Söhne hem mekanizma hem estetik hem teknik hem de işçilikte daha üstün. Her iki markanın örneklerine sahip olmuş ya da en azından her iki markanın neredeyse tüm önemli modellerini canlı inceleme fırsatı bulmuş biri olarak benim görüşüm bu yönde. Lange bambaşka bir dünya.
Kral öldü , Yaşasın yeni kral!!!
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
fazlasıyla dogru tespitler oldugunu düşünüyorum. bana goreyse; Lange mevzusunu, kadrandaki bir ''i/SA'' (in Sachsen) ibaresine, ya da baska deyişle, Glashütte saatçiliği ne genellemek bazı seyleri daha da iyi farketmemize yardımcı olabilir..
gerçekten de; lange, GO, moritz vs.. markaların mekanizmasal yenilikleri/patentlerinden tutalım, işçilik kalitesine, mekanizmanın görselliğine verilen önemden, bahsettiğiniz kadran mükemmelliyetçiliğine dek kral bana göre zaten her zaman glashütte idi. mekanizmanın arka plakasını; yalnızca balansın etrafı boyunca kusursuz bir daire biçiminde kesip geri kalan kısmına dokunmamak bir glashütte saatçiliği geleneğidir. sokulebilir ''jewel-tas'' yuvaları yine keza. ama bunlar taa 1800 lü yıllardan beri suregelen ve terkedilmeyen eski özellikler. bugün ise dünyanın yarım ve hatta ceyrek saat dilimleri de dahil tüm saat dilimlerini içeren tek worldtime komplikasyonundan tutalım, balans yayında sac teli kullanımına dek bir çok önemli yenilik Glashütte saatçiliğince kazandırılmaya devam etmekte.
patek ya da vc e baktıgınızda; ''en komplike'' saatler konusunda ayrı bir ligde gorunseler de; o saatlerdeki o ''çok'' adetteki komplikayonların cogunun; donup dolasıp aynı astronomi temelli ve birbirine baglı ve aslına bakarsanız cok da zaruri ya da kullanıslı olmayan komplikasyonlar oldugu da bir gercek.
su an hepsi tek tek aklıma gelmiyor ama epey arastırıp okumustum. ama soyle soylemek mumkun; bir defa mekanizmacılık anlamında zaten swiss saatçiliğinden bir tık geri değiller ama esas onemli olanı; kadran, kasa, işçilik vs.. gibi diğer konulara da fazlasıyla eğiliyor ve mumkun en iyi yi yapmaya surekli gayret ediyorlar..
saatçilikten hiçbişey anlamayan bir insan bile, birinde gordugunde en azından, atıyorum sunun gibi bir güzellikle tanısmıs oluyor:
kesinlikle katılıyorum. Ms. Christine Hutter in kendi saç telini kullanması olağan dışı bir durum. Detaya girersek, muhtemelen Saxsonia daki hemen her üreticinin gelenek, teknik, işçilik ve mükemmeliyeti nasıl harmanladığı hakkında kitaplar yetmeyebilir. GO daki işçiliğin ne kadar üstün olduğunu görünce hayretimi gizleyememiştim. Bu geçmiş tabii ki Glashütte yi ayrıcalıklı kılıyor, bu ayrıcalığın içindeyse A. Lange & Söhne gerçekten fark yaratıyor. 
Onların da gün ışığına çıktığını görmeyi umarak Alman saatçiliğini yakın takibe devam 
