Görgüsüzlerin İstinyesi olmuş, sonu malum...
Zaten markalaşmanın getirdiği en kötü yan işin bu tarafı. Tamam belki benzer şeyler yurt dışında da var ama bizdeki tam ye kürküm durumu...
Tabii millet Rolex den ne kadar nefret ettiğine dair konu açar...
Burada konu ettiğimiz husus bir malın teknolojik üstünlükleri ve ürün kalitesi nedeniyle kullanılmak istenmesidir. Bu tarzdaki firmalar talep gören bir ürün ortaya koyunca, bunu birazda hakkının üstünde bir reklam ve imajla şişiriyorlar ve esas para buradan geliyor.
Bu malları kullanan statü delilerinin de kafa yapısı aslında bu. İyi ve kaliteli olan bir mala fazla para ödeyebilirsiniz. Ama bu işin statü çılgınlığı haline gelmesi ayrı bir konudur.
Örneğin saat meraklısı birisi, ki bu başka bir üründe olabilir, o ürünü teknik kalitesinden alıyordur. Aslında bunun kaliteli bir bilgisayar kullanmaktan farkı olmamalı. Marka teknolojik üstünlükleriyle kendisini kabul ettirmeli.
Bu tarzdaki stil ikonu yaratan firmalar ne yazıkki bu işi belki haklı olarak karlarını ve şöhretlerini artırmak için kullanıyor.
Paristeki Louvre müzesinde muazzam resimler vardır. Üstelik her millete göre sınıflandırılmıştır. Öyle resimler var ki, saatlerce bakmaktan kendinizi alamazsınız. Çünkü o zamanlarda fotoğraf yoktu ve düğün, cenaze, savaş, katliam vb., olayları resimlerle bir ölçüde yansıtıyorlardı. Ancak gelin görün ki diğer birçok resime göre bence küçücük ve sade kalan Mona Lisa tablosuna ayrılmış özel bölümün önünde izdiham vardır. Her milletten insan buraya toplanıp kibirli ve küstah Fransız müze görevlilerinden fırça yiyerek burada fotoğraf çektirmeye uğraşır. Ne desinler diye, eveet bak Pariste Louvre da Mona Lisa nın önündeydim demek için. Tabii fransız görevlileri anlamadıkları için sorun yaşadıklarını da sanmıyorum.
Ben Mona Lisa yı değil, bu görgüsüzler topluluğunun resmini çekmeye kalktım, müze görevlileri hemen engellediler. Ancak onlara rağmen bu fotoğrafı çektim. Şu fotoğraf yükleme işiyle uğraşmak vakit alıyor, üşeniyorum ama söz buraya asacağım.
İnsanların global çılgınlığı bu boyuta erişirse, markaların da bunu istismar etmemesi düşünülemez. İşte Türkiye bunu yapamamakta, tarihinden kalan birçok değerli eseri hakettiği gibi pazarlayamamakta, hatta rezil etmekte ve bu konudaki gibi basit görgüsüzlüklere fırsat tanımaktadır. Evet altını çiziyorum, Rolex 14060 en sevdiğim saatimdir ama bu firmanın yaratmaya çalıştığı imajdan ben de nefret ediyorum.
O zaman, maksat mekanik koleksiyonsa, inadına Seiko 5

"I fear the day when the technology overlaps with our humanity. The world will only have a generation of idiots." Albert Einstein