Yeni saat dergisi Watchtime

[mturann]

Dun yada bugun 1.sayisi yayinlanmis,Revolutiondan sonra bakalim bunun omru kac ay olacak,burda paylasmak istedim belki alip okumak isteyen olabilir..

SM-G935F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Bu dergi nerelerde satılıyor. Türkiye internet sitesi de yok galiba
DR larda var mı ki?

[Archimed]

Yeni derginin yayın ömrünün uzun olmasını dilerim öncelikle...

Diğer taraftan dikkatimi çeken ve beni üzen bir ülkemiz gerçeğini dile getireyim. İnanıyorum ki benzer düşüncede olan arkadaşlarımız da vardır...

Saat, gezi, yeme/içme gibi hobilere sahip olan kişilerin ülkemiz nüfusunda oldukça düşük bir oranda olduğunu tahmin ediyorum. Herkesin boş bir vakti vardır ve herkes boş vaktini bir şekilde değerlendirir. Ne yazık ki boş vaktini koleksiyonculuk, güzel sanat, gezi, yeme/içme gibi aktivitelere ayıran kişi sayısının da oldukça düşük olması tahmininden yola çıkınca zaten bu tür hobilere hitap eden potansiyel alıcı kitlesi oldukça düşük sayılarda kalıyor. Bugün belirttiğiniz üzere mesela İngiltere'de benzer nitelikte 10 adet dergi basılıyor olabilir. Bu dergilerin satışları sadece İngiltere değil; İngiltere baskıları pek çok ülkede satılıyor da olabilir.

Bir de ülkemizde bu tür dergilerin potansiyel alıcılarının düşük sayıda olmalarının yanı sıra; Türkiye'de hobilere yönelik dergiciliğin de yeterince gelişmediğine inanıyorum. Zira satın aldığım birkaç saatçilikle ilgili dergilerin hemen hepsinde kocaman saat resimleri ile internette kolayca bulabileceğimiz yazı ve yorumlar var. Bir de konular genelde Submariner, Daytona, Speedmaster, AP RO gibi modeller ile yakın zamanda fuar varsa fuarda tanıtılan ürünler. Bu durumda aldığım dergi bana ekstra bir keyif vermiyor. Bu durum sadece saatçilikle ilgili dergiler için geçerli değil. Mesela erkek dergileri de oldukça zayıf. GQ Türkiye ilk çıktığında hoşuma gitti. Hatırladığım kadarıyla ilk editörü Mirgün Cabas idi. Gezi Parkı olayları sonrası Mirgün Cabas uçuruldu ve yerine gelen editör bana göre çok zayıf kaldı. En son kadın bir editörü dergiye getirdiler ve dergiyi de aylık yerine 3 ayda 1 yayınlamaya başladılar. Güzelim erkek dergisi bildiğin kadın moda dergilerine döndü. Bu yüzden daha ucuz olmasına rağmen GQ Türkiye yerine denk düştükçe GQ UK versiyonunu alıyorum. Keza otomobil dergileri için de benzer durum geçerli. En son da gezi dergilerine değineyim. 3 ayda 1 yayınlanan Tempo Travel dergisi de, Conde Nast Traveller dergisi de pek çok rakibine göre oldukça başarılı buluyordum. Ne yazık ki her ikisine de bir süredir ulaşamıyorum; sanıyorum yayından kaldırıldılar.

Özet geçeyim; ülkemizde hobilere yönelik dergilerin potansiyel alıcılarının sayısının düşük olması; bunun yanı sıra ülkemizde hobilere yönelik dergilerin genelde zayıf içeriği bir araya geldiğinde dergilerin ömürleri maalesef kısa oluyor. Bu döngünün kırılmasını, yeni dergiye de başarılar diliyorum...

[eraslani]

Basılı yayın dönemi bitti bitiyor muhtemelen..Kalanlar da butik diye tanır edilebilecek tarzda devam edecektir..
İnternet sitelerini takip eden mutlaka vardir..Surekli içerik,tanıtımlar,videolar vs.Bilgi edinmek hayli kolay.Gunumuz dergiciliği bu yönde ilerlemeye çalışmalı.
Dergi denk geldikçe alırım ama ticari olarak tutacağını zannetmem..

SM-G930F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[Stingray]

Bu goruse pek katilmiyorum sn.Eraslani,internet ortaminda ulasilabilecek kaynak elbette cok fazla,ancak ozel ilgi alanlarina yonelik basili kitap yada sureli yayinlarda bulabileceginiz spesifik bilgilere internet sitelerinde ulasmak cogu zaman mumkun olmuyor,esasen bilgi cok ama dogrulugu supheli,pdf yada benzeri bir formatta satin alip tablette okumak bir cozum olabilir,ancak o kaynakta henuz cok kisitli,ozellikle ulkemizde herhangi bir hobisi olan insan icin bu tip yayinlarin cok degerli oldugunu dusunuyorum cunku turkce kaynak yok denecek kadar az.Zaten yurtdisinda herturlu hobiye yonelik surekli birseyler yayinlaniyor ve tirajlarida gayet yuksek,bizdeyse 80 ler efsanesi gelmis gecmis en yuksek tirajli dergi Nokta'nin bile baski sayisi bir avrupa ulkesindeki siradan bir dergi kadardi.Nadiren getirilen kimi yabanci kitap ve dergilerde kur ve uzerlerindeki vergi yuzunden garip fiyatlara ulasiyo,misal gecen aksam inceledigim bu kitap bence her saatseverin kutuphanesinde bulunmali,ancak hesapladiginizda 380-400 lira gibi bir fiyata geliyor,ne diyebilirmki,üzücü..

SM-G935F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[eraslani]

Esasında görüş olarak çok yakınız stingray hocam,Benim ki sektör analizi gibi bir şeydi..
Geçenlerde,zannedersem abd de yapılmış bir araştırmayı okudum.
Yeni neslin tüketim tercihleriyle ilgili..
Bizlerin de dahil olduğu kuşaklar için önemli olan 'sahip olmak' iken yeni nesiller için öncelik 'deneyim' miş.
Bir-çok şeyin sanali bize saçma gelirken onlar için makbul olabiliyor.
Bu ilerisi için tüm pazarlama şekillerini değiştirecektir.. mesela biraz önce bir reklam seyrettim..Vestel..aylik abone olun ,her 2 senede 1 tv nizi değiştirelim diyorlar..Sahip olmak yok..bir nevi kiralama..
Nerden nereye getirdim yaw,Kusura bakmayın:champ:

SM-G930F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[Stingray]

Soylediklerinize tamamen katiliyorum,cok guzel aciklamissiniz,ben bu açıdan bakmamistim [emoji106]

SM-G935F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[azizkaya]

Esasında görüş olarak çok yakınız stingray hocam,Benim ki sektör analizi gibi bir şeydi..
Geçenlerde,zannedersem abd de yapılmış bir araştırmayı okudum.
Yeni neslin tüketim tercihleriyle ilgili..
Bizlerin de dahil olduğu kuşaklar için önemli olan 'sahip olmak' iken yeni nesiller için öncelik 'deneyim' miş.
Bir-çok şeyin sanali bize saçma gelirken onlar için makbul olabiliyor.
Bu ilerisi için tüm pazarlama şekillerini değiştirecektir.. mesela biraz önce bir reklam seyrettim..Vestel..aylik abone olun ,her 2 senede 1 tv nizi değiştirelim diyorlar..Sahip olmak yok..bir nevi kiralama..
Nerden nereye getirdim yaw,Kusura bakmayın:champ:

SM-G930F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Çok şükür ki gençler yokluk bilmiyor. Dolayısıyla sahip olma, saklama, arşivleme gibi bir düşünceleri yok. Modernleşme hayatın dikey mimarisi, kişi başına düşen metrekare miktarının az olması, herşeyin internette 1 tıkla bulunması basılı materyallerden uzaklaştırıyor.
Öte yandan mekanik saat aşıklarını iflah olmaz romantikler olarak düşünüyorum. Yapması gereken tek şeyi bile "kabul edilebilir" hata payı içinde yapan, anlamayan biri için güzel bile olmayan ve kabul etmek lazım ki çoğu zaman gürültülü makineleri kolumuzda taşıyoruz.
Aslında bu romantizm saat dergilerinin neden az olduğu sorusunu doğuruyor ama...
Her ne kadar sektör dışından olsam da fikirlerimi paylaşmak istedim.

SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi